NECDET BULUZ
Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz PKK/KCK terör örgütünün toplumsal şiddet hareketleri planladığını açıklamış. Teşkilata çok önemli uyarılar yapan Lekesiz, “Karşıt grupların bir araya gelmesini önleyin” talimatını da vermiş.
Zaten uzun zamandır PKK’nın özellikle büyük şehirlerde silahlandığı, güçlendiği, toplumsal hareketlere hazırlandığı yolunda duyumlar alınıyordu. BU konuda yapılan uyarılar da olmuştu. Ancak, “çözüm süreci zarar görmesin” anlayışı içinde yapılanlara bir anlamda göz yumuldu. PKK’nın daha da güçlenmesinin, silahlanmasının önüne geçilemedi.
Bugün “çözüm süreci” hedefine ulaşır mı şüpheliyiz. Yapılan açıklamalar, tarafların karşılıklı suçlamaları bu sürecin beklentilere yanıt vermekten uzak kaldığını gösteriyor. Zaten terör örgütü tarafından gelen tehditlerde de “Süreç başarıya ulaşmaz ve isteklerimiz yerine getirilmezse silahlı mücadeleye devam edeceğiz” mesajları geliyordu.
Biz, bu nedenle Emniyet Genel Müdürü Lekesiz’in uyarıları bu bizim için sürpriz olmadı. Biz, böyle bir sıkıntının yaşanabileceğini tahmine edebiliyorduk.
Lekesiz, hiç kuşkusuz endişelerinde çok haklıdır. Yapılması planlanan eylemlerle kamu güvenliğinin de tehlikeye gireceğinden söz ediyor. Temennimiz, devletimizin bölücü eylemlere ve yakıp yıkmalara karşı gereken önlemleri almasıdır.
Bakınız Emniyet Genel Müdürü Lekesiz bu olabilecekleri nasıl değerlendiriyor, kendisini dinleyelim:
“Daha önce Ayn El-Arap bölgesinde yaşanan son gelişmeler ve artan çatışmalar sürecine destek amaçlı, düzenlenen eylem ve etkinliklerin devamı niteliğinde, güvenlik güçlerimize, siyasi parti mensuplarına, siyasi parti binalarına, kamu kurumlarına ait bina-araçlara, özel işyerleri-binalarına, banka ve bankamatikleri dönük silahlı/bombalı saldırı girişiminde bulunabilecekleri, toplumsal gerginliğe zemin hazırlamak ve kargaşa ortamı oluşturmak amacıyla yaygın toplumsal şiddet hareketlerine girişebilecekleri bilgisi alınmıştır”
Seçimlere çok az bir zaman kala, Türkiye’nin karıştırılması, bölücü unsurların meydanlara inmesi ve provokasyona yönelik hareketler 6-7 Ekim olaylarının yinelenmesi ile sonuçlanabilir. Hatta daha da kötüsü yaşanabilir. Gerek PKK, KCK ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP’liler, böylesine kanlı olayların yaşanabileceğini, bunların önlenmesinde kimsenin gücünün yetmeyebileceğini bile aylar önce açıklamadılar mı?
Endişemiz bu nedenledir.
Ülke çapında alınması istenilen güvenlik önlemlerine de göz atalım:
“-İl Emniyet Müdürlüklerinde oluşturulan Kriz Merkezleri ile Acil Durum Yönetim Merkezi aktif hali devam ettirilsin
-İlgili Daire Başkanlıklarınca yeterli kadar personel görevlendirilsin
-İllerde tedbirler en üst seviyede alınsın
-Karşıt grupların bir araya gelmeleri engellensin. Olası tahriklerin önüne geçecek tedbirler alınsın ve bu yönde istihbarat çalışmalarına ağırlık verilsin
-Vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirler alınsın ve bu tür saldırıların önüne geçilsin
-Alınacak güvenlik tedbirlerinde hiçbir eksikliğin meydana gelmemesi için personel ve mühimmat planlamaları gözden geçirilsin
-Görevlendirilecek personelin istirahatları de göz önünde bulundurulacak şekilde gerekli planlamalar yapılsın
-Gelişmelerden ivedilikle EGM Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne bilgi verilsin. İstihbarat, TEM, Güvenlik ve Özel Harekât gibi ilgili Daire Başkanları görevlerinin başında bulunarak alınacak tedbirleri bizzat takip etsin.”
Bizlere düşen, devletimizin, güvenlik güçlerimizin yanında yer almak olmalıdır. Ülkemizdeki birlik, bütünlüğümüzün bozulmasına yönelik her türlü bölücülük hareketi karşısında yapabileceğimiz budur.
Ancak, bu noktada söylemek istediklerimiz de olacaktır:
“Çözüm süreci” ile başlayan iki yıl içinde bölücü örgütün bu kadar şımartılmaması gerekirdi. PKK’ya ve onun destekçilerine bu kadar alan açılmamalıydı. Bugünlere gelindiğinde böylesine olaylarla karşılaşabileceklerimiz hesaplanmalıydı.
“Aman süreç zarar görmesin” diyerek yasaları hiçe sayanlara bile göz yumuldu. Devleti tehdit edenlere ses çıkarılmadı. Bayrağımıza, Atatürk’ün heykellerine saldırdılar. Yol kesip, araç ve kimlik kontrolleri yaptılar. Yaktılar, yıktılar, tehdit ettiler bunları sadece seyrettik. Güneydoğu neredeyse bölücülere teslim edildi.
Özetle söylemek istediğimiz “Bunlara göz yumulmamalıydı” olacak.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın