NECDET BULUZ
AK Parti kurmayları “çözüm süreci” ile ilgili PKK’dan silah bırakmasını bekliyor. Ancak, bugüne kadar bu konuda çok şey söylendi, yazıldı, çizildi ama PKK silah bırakmadı. Şimdi de İmralı canisi Öcalan’ın Nevruz nedeni ile PKK’dan silah bırakma çağrısı yapması beklentisi içine girildi.
HDP heyeti İmralı-Kandil arasında mekik dokuyor. Kandil’e yapılan son temaslarda PKK’nın silah bırakmasının bu aşamada mümkün olmadığı bir kez daha yinelendi. Konu ile ilgili daha önce yazmış ve PKK’nın silah bırakmayacağını vurgulamıştık. Kandil, son açıklamasında bu konudaki kesin görüşünü bir kez daha yineledi.
Peki, silah bırakmama için gerekçe ne?
Bunların başında koşulların iyileştirilmesi geliyor. Öcalan’a özgürlük, tutuklu PKK ve KCK’lıların serbest bırakılması, genel af, koruculuğun kaldırılması, ana dilde eğitim, Güneydoğu’ya özerklik sözünün verilmesi ve bunların yazıya dökülmesi.
Bu kadar mı? Hayır. Son yapılan açıklamada Meclis’teki “İç Güvenlik Yasası”nın çıkmaması da isteniliyor.
İmralı ve Kandil’de görüşmeler yapan PKK’nın siyasi uzantısı HDP’liler konu ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada ,”İç Güvenlik Yasası”na büyük eleştiri geldi. Açıklamada” İktidar partisi tüm muhalefeti sindirme çabası içinde. Şimdi İç Güvenlik Yasası çıkarılacak. Bunun müzakereleri tehlikeye atacağı, frenleyeceği ve paket zihniyeti (Müzakereye gelme) anlamı taşıdığı görülüyor. Bu aşamada gerek İmralı, gerekse Kandil, silahların bırakılması yönünde tereddüt içinde bulunuyor” deniliyor.
Zaten, PKK’nın silah bırakma kararı ile sorunun çözülemeyeceği biliniyor. Her ne kadar Hükümet olanlar silahların bırakılması ile çok önemli bir noktaya gelineceğini söylüyorsa da, karşı taraf bunu bir oyalama taktiği olarak değerlendiriyor.
HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, bu konuda ağızlarındaki baklayı da çıkardı. Tuncel neler söylüyor kendisini dinleyelim:
“Çözüm sürecinin sağlıklı ilerlemesi için Öcalan’ın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşması, örgüt ile doğrudan ilişki kurması bu konuyu müzakere etmesinin imkânlarının sağlanması gerekiyor. Sadece PKK’nın silah bırakmasına kilitlenmiş bir durum sorunu çözmez. Sorunun çözülmesi için nelerin gerektiğini biz defalarca AK Parti Hükümeti yetkililerine ilettik.”
Burada çok açık bir mesaj veriliyor. Zaten, daha önce de HDP’liler bu konuda açıklama yapmışlar “Silah bırakma ile sorunların çözüleceğini beklemek hayaldir” demişlerdi. Bunları alt alta koyup değerlendirdiğimizde bunun da hiçbir şey ifade etmeyeceği görülüyor.
Zaten baştan bu yana terör örgütünün ne istediği biliniyor. Bunlar Hükümet olanlar tarafından kamuoyu ile paylaşılmıyorsa da, sızan haberler bu süreçte nelerin yaşandığını, daha nelerin yaşanabileceğini, sonucun nereye dayanacağını az çok gösteriyor.
Öcalan’ın yakalanışının 16.yıldönümü nedeni ile Güneydoğu’daki gösteriler, yakıp yıkmalar aslında PKK’nın asıl hedefinin ne olduğunu açık biçimde gösteriyor. Terör örgütü barış istemiyor. Kimseyi dinlemiyor. Yakıp, yıkıyor. Devlete meydan okuyor. Halen silah ve bomba stoku yapılıyor. Sanki gelecekte bir meydan savaşına hazırlık yapılıyor. Bütün bunları görmezden gelebilir miyiz?
PKK’nın elinde tanksavar ve uçaksavar da olmak üzere, ağır silahların bulunduğu da iddia ediliyor. Özellikle büyükşehirlerde de PKK’lıların olası bir ayaklanma için hazır beklediği de aynı iddialar içinde yer alıyor. Bu anlayış içinde olanlarla geleceğe yönelik bir barış sağlanabilir mi?
Ortada bir oyunun oynandığı izlemini ediniyoruz. HDP, KCK ve Kandil tarafından yapılan açıklamalarda AK Parti Hükümeti’nin işi ağırdan aldığını, oyalama taktiği içinde olduğu, seçimlere kadar da bu oyalamayı sürdüreceğine vurgu yapılıyor. Hükümet olanlar ise, PKK yöneticilerinin sözlerini tutmamakla suçluyor. HDP’yi teröre destek veren bir siyasi kurum olarak değerlendiriyor. Bu oyunda her kesim, kendisini haklı çıkaracak algı operasyonları yapmaya çalışıyor.
Ancak, ortada çözüm konusunda dişe dokunur hiçbir şeyin olmadığını da görebiliyoruz. İki taraf da çözüm istediğini söylüyorsa da ortada çözüme yönelik bir gelişmenin olmayışı hiç kuşkusuz düşündürücüdür.
Dikkat edilecek olursa, PKK’dan silah bırakması konusunda geçen yıl da Nevruz’da bir beklenti içine girilmiş, bu konuda hiçbir gelişme olmamıştı.
Şimdi bu yıl da Nevruz nedeni ile aynı beklenti içine girildi. Ancak, bu kez de “İç Güvenlik Yasası” ve koşulların iyileşmemesi nedeni ile böyle bir silah bırakma çağrısının olmayacağı mesajları geliyor.
Zaten PKK silah bıraksa bile bu işin bu şekilde çözüme kavuşmayacağını yetkili ağızlar söylediğine göre “Çözüm Süreci”nin bu koşullar altında başarıya ulaşabileceğini söyleyebilir miyiz? Karşı taraf bunu açık açık söylüyor ve beklentilerine bugüne kadar Hükümet olanlarca olumlu yanıt verilmediğinin altını çiziyorlar.
[email protected]
[email protected]
Bir yanıt yazın