Bir süredir IMF ve Dünya Bankası’nın önermeleriyle köylerden ve köylerin işlerini yapmaktan çekilen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın isminden Köyişleri kelimesini çıkarmak için çalışmalar yapılmaktadır.
Türkiye’yi gıdada yeterlilikten uzaklaştıran IMF, DB güdümlü yapısal uyum programlan ile AB OTP güdümlü İlerleme Raporları ile artık Tarım ve Köyişleri Bakanlığı üretime yön vermekten çıkmış, ithalatı düzenleyerek halkı aç bırakmamak için uğraşmaktadır.
Kendi kendini besleyen 7 ülkeden biri olan Türkiye, IMF dayatmalarına uyarak gıda güvenliğini tehlikeye attı. Dışa bağımlı hale getirildi.
Tütün Yasası, Şeker Yasası, Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararı ile yerli üreticinin elleri kolları bağlandı. Yabancı üreticinin önü açıldı. İthalat teşvik edildi.
AKP, hükümet olduğu dönemde tohum yönetiminin tamamına uluslararası tohum şirketlerini egemen kılacak Tohumculuk Yasası’nı çıkardı.
AB Uyum programları yürürlüğe sokularak “Türk çiftçisi küresel yağmacıların kölesi yapıldı”
Bitirilen barajların çiftçi örgütlerine ve kamunun yönetimine değil de özel sektöre devredilerek, su ticarileştirildi. Böylece parası olanların topraklarını sulayabildikleri, yeterli parası olmayan küçük ve orta ölçekli çiftçilerin ise, barajlar su dolu bile olsa arazilerini sulayamadıkları bir sistem egemen kılındı.
Tarım satış kooperatifleri özerkleşme adı altında sokağa terkedildi.
Toprağımıza ne ekeceğimize çiftçi, devlet değil IMF karar veriyor.
Avrupa Birliği – IMF kıskacında tarım sektörü çökertildi.
Ve işi kökünden bitiriyor: Ekmeyeceksin! Nüfusumuzun % 41’inin tarım kesimini oluşturduğu bir ortamda toplumsal patlamanın pimi çekiliyor.
BU HAFTA “CUMARTESİ SÖYLEŞİLERİNDE” SDÜ ÖĞRETİM ÜYESİ SN. Prof. Dr. Vecdi DEMİRCAN İLE SÖYLEŞİP TARTIŞACAĞIZ…
Bir yanıt yazın