BİTMEZ TÜKENMEZ AMERİKAN ENTRİKACILIĞI

 

Kobane’de Suudi Arabistan ve Katar’ın finansörü olduğu, Türkiye’nin koordine ettiği,  Müslüman Kardeşler çizgisindeki Irak İslam Partisi’ nin lideri Tarık el Haşimi’ye bağlı IŞİD ile  PKK/PYD gibi  iki gücün çatışmasından İŞİD geri çekildi.
Kobane kuşatması ve sonuçları Suriye İç Savaşı ve radikal dini terör örgütleri ile mücadelede taraflara uygun veriler sundu.
ABD, Suriye ve Irak’ta radikal güçlerle mücadele stratejisi doğrultusunda yerel silahlı güçlerle işbirliği, hava saldırılarında küçük ve hareketli hedeflerin tesbiti ve vurulması, istihbarat yetenekleri, askeri harekatın medya ile desteklenmesi ve bilgi harekâtları gibi konuları test etti.

*
Kobani’de çatışmaların bitmesi ardından ABD’nin açıklamaları, savaşın sürprizler ve belirsizliklerle dolu olduğunu gösteriyor.
Nitekim Ortadoğu’nun jeopolitik durumu hızla değişirken, son olarak bölgede faaliyet gösteren  terör gruplarının yeni işbirliği içine girmeleri dikkat çekiyor.

*
Yarmuk Şehitler Tugayı, Özgür Suriye Ordusu’nun Güney Cephesine bağlı  Suriye’nin Ürdün sınırında ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nin İsrail’in  güvenliğinde aktif,
Fakat kendisini ” Suriye’de hem istibdat hem de radikalizmle savaşıyoruz. Çoğumuz çürük rejim ordusundan ayrılan askerleriz. Çiftçi, işçi, öğretmenler gibi normal insanlarız. Hedefimiz Esad rejimin düşmesi ve Suriye’ye iyi bir geleceğin sağlanmasıdır ” ifadesiyle tanıtıyor ve  İŞİD örgütü ile işbirliğine girmiş bulunuyor.

*
Yarmuk Şehitler Tugayı’nın, henüz Batılı istihbarat kurumlarının “eğit-donat” programından geçmiş  2 bin profesyonel silahlı militanla takviye edildiği bildiriliyor.
Yarmuk ve İŞİD’in güç birliği yapmasıyla, Ortadoğu’da  durumun farklılaşacağı hatta küresel ölçekte tehlikeli süreçlere neden olunacağı konuşuluyor.

*
Birleşmenin bir amacının, ABD ve İsrail istihbaratının Yarmuk örgütünde bulunan kendi sadık adamlarını İŞİD içine sokarak, onu içten yok etmek istediği,
Bir diğerinin, Ortadoğu’da radikal dini grupların bir araya getirilmesiyle, “Hilafet” bayrağı altında sağlanacak motivasyonun getirisiyle Suriye hükümetinin devrilmesinde başarılı olanacağı gibi çeşitli düşünceler bulunuyor.
Fakat  terör gruplarının birleşmesi gelişen bazı olaylar doğrultusunda  başka olasılıklara ilişkin ipuçlarına da veriyor.

*
Charlie Hedbo saldırısından sonra ABD Başkanı B.Obama  terörizm tehdidi ve Suriye krizinin önlenmesi konularında elini güçlendirmiştir.
Gelecek 2-3 ay içinde İran’ın nükleer programı ile ilgili müzakerelerde ikna edici sonuç alınmadığı taktirde  yıllardır ambargolar altında ezdiği İran’a yönelik yeni bir yaptırım tasarısı için Kongre’yi  hazır tutuyor.
İran’ı  siyasal ve ekonomik  baskılarla daha çok bunaltarak, Rusya’yı Ortadoğu’da  yalnızlaştırmayı  ve gerektiğinde İran’a askeri müdahalede bulunmayı öngörüyor.
Bu çerçevede İslamcı terör örgütleriyle mücadelede kontrol ettiği Özgür Suriye Ordusu birliklerinin yeterince eğitimi ve silah takviyesi olmadığı sürece Suriye’deki eylemleri ertelemiştir.
Ama Yarmuk-İŞİD  gibi işbirliklerinin  sağlanmasına önem veriliyor ve şu dakikada başlıca hedef Irak’ta radikal örgütlere karşı mücadelenin yoğunlaştırılması olduğu görülüyor.

*

Ama Suriye rejimi ile mücadelede yeni bir sahne açılıyor gibidir.
18 Ocak’ta İsrail Suriye’nin güneyinde Golan Tepeleri yakınında Kuneytra bölgesinde Hizbullah konvoyuna yönelik hava saldırısı düzenlemiş,
Hizbullah Hareketi güçleri de Çarşamba günü, Lübnan’ın güneyinde İsrail askerlerine yönelik  bir operasyonka karşılıkta bulunmuştur.
Fakat İsrail saldırısının zamanlaması derin bir stratejik boyuta işaret ediyor.

*
İsrail daha önceki saldırılarında HAMAS’ın gücüne muazzam bir darbe vurmuştur,şimdi bu saldırısıyla radikal güçlerle mücadele stratejisinde Hizbullah örgütünü;
İran’ın politikalarının arkasında Irak ve Yemen’deki  çatışmalarda çok sayıda askerini ve birçok müttefikini kaybettiğini ve bir siyasi kriz yaşadığını,
Suriye’de Nusra Cephesi ve İŞİD’e karşı açık bir savaş yürütürken, sünnilerin düşmanlığını kazandığını ve Lübnan’da dayanacağı herhangi bir odağın kalmadığını,
Petrol fiyatlarının düşmesinden etkilenen İran’ın , Hizbullah ile İsrail arasında uzun bir savaşı finanse etme gücüne sahip olmadığı esasında kabul ediyor.

*
Bu yüzden İsrail, H.Nasrallah’ın  karşılık verme hakkına sahip olduklarını söylemesine rağmen Hizbullah örgütünün siyasi ve askeri açıdan kapsamlı bir savaşa hazır olmadığını düşünüyor.
Nitekim İsrail’in, Hizbullah ile mücadelesinde güvenliği için uzun menzilli füzeler veya uçaksavarlar gibi dengeleri bozacak stratejik silahların taşınması ya da Hizbullah ve İran’ın Golan Tepeleri’nin şartlarını değiştirebilecek faaliyetlere yönelik hazırlıkları kırmızı çizgileridir ve tereddütsüz olarak bu ilkesinin arkasında duruyor.
Çünkü kapsamlı bir İsrail- Hizbullah Savaşı olası görülmüyor, Hizbullah’ın misilleme gücünün ancak dar kapsamlı olabileceği öngörülüyor.
Geriye Golan Tepelerindeki güvenliğin Suriye’de Esad rejiminin elindeki bir koz olduğu gerçeği kalıyor, şimdi Golan tepelerinin güvenliğine Yarmuk-İŞİD  işbirliği memur edilmiştir…

Elinde Golan Tepelerinin güvenliğini bir koz olarak kullanan Cumhurbaşkanı kuşatılmak isteniyor.

*
Nasıl? Yarmuk- İŞİD örgütlerinin Ürdün’de de terör grupları arasında  propaganda çalışmaları başlattığına ve Ürdün’de petrol yataklarına saldırmak için hazırlıkta bulunduğuna ilişkin bilgiler alınıyor.
Suriye-İsrail ve Suriye-Ürdün sınırında durum gergindir, giderek ısınıyor.
Yarmuk ve İŞİD örgütlerinin Golan Tepelerine ve Ürdün’e saldırmaları halinde HAMAS ve Hizbullah’tan önemli zarar görmeyeceği öngörüsüyle İsrail ve Ürdün’ün Suriye’ye, Esad hükümetini devirmeye yönelmesi, radikal dinci örgütlerin buna destek vermesinin planlanmakta olduğu düşünülüyor.

*
Ne o? ABD Ortadoğu’da kendi küresel liderliğini pekiştirir demokrasiyi kurmakta, nasılsa başkalarının eli armut toplamaktadır…

31.1.2015

Kobane'de Suudi Arabistan ve Katar'ın finansörü olduğu, Türkiye'nin koordine ettiği,  Müslüman Kardeşler çizgisindeki Irak İslam Partisi' nin lideri Tarık el Haşimi'ye bağlı IŞİD ile  PKK/PYD gibi  iki gücün çatışmasından İŞİD geri çekildi.
Kobane kuşatması ve sonuçları Suriye İç Savaşı ve radikal dini terör örgütleri ile mücadelede taraflara uygun veriler sundu.
ABD, Suriye ve Irak'ta radikal güçlerle mücadele stratejisi doğrultusunda yerel silahlı güçlerle işbirliği, hava saldırılarında küçük ve hareketli hedeflerin tesbiti ve vurulması, istihbarat yetenekleri, askeri harekatın medya ile desteklenmesi ve bilgi harekâtları gibi konuları test etti.</p>
<p>*
Kobani'de çatışmaların bitmesi ardından ABD'nin açıklamaları, savaşın sürprizler ve belirsizliklerle dolu olduğunu gösteriyor.
Nitekim Ortadoğu'nun jeopolitik durumu hızla değişirken, son olarak bölgede faaliyet gösteren  terör gruplarının yeni işbirliği içine girmeleri dikkat çekiyor.</p>
<p>*
Yarmuk Şehitler Tugayı, Özgür Suriye Ordusu'nun Güney Cephesine bağlı  Suriye'nin Ürdün sınırında ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin İsrail'in  güvenliğinde aktif,
Fakat kendisini " Suriye'de hem istibdat hem de radikalizmle savaşıyoruz. Çoğumuz çürük rejim ordusundan ayrılan askerleriz. Çiftçi, işçi, öğretmenler gibi normal insanlarız. Hedefimiz Esad rejimin düşmesi ve Suriye'ye iyi bir geleceğin sağlanmasıdır " ifadesiyle tanıtıyor ve  İŞİD örgütü ile işbirliğine girmiş bulunuyor.</p>
<p>*
Yarmuk Şehitler Tugayı'nın, henüz Batılı istihbarat kurumlarının "eğit-donat" programından geçmiş  2 bin profesyonel silahlı militanla takviye edildiği bildiriliyor.
Yarmuk ve İŞİD'in güç birliği yapmasıyla, Ortadoğu'da  durumun farklılaşacağı hatta küresel ölçekte tehlikeli süreçlere neden olunacağı konuşuluyor.</p>
<p>*
Birleşmenin bir amacının, ABD ve İsrail istihbaratının Yarmuk örgütünde bulunan kendi sadık adamlarını İŞİD içine sokarak, onu içten yok etmek istediği,
Bir diğerinin, Ortadoğu'da radikal dini grupların bir araya getirilmesiyle, "Hilafet" bayrağı altında sağlanacak motivasyonun getirisiyle Suriye hükümetinin devrilmesinde başarılı olanacağı gibi çeşitli düşünceler bulunuyor.
Fakat  terör gruplarının birleşmesi gelişen bazı olaylar doğrultusunda  başka olasılıklara ilişkin ipuçlarına da veriyor.</p>
<p>*
Charlie Hedbo saldırısından sonra ABD Başkanı B.Obama  terörizm tehdidi ve Suriye krizinin önlenmesi konularında elini güçlendirmiştir.
Gelecek 2-3 ay içinde İran'ın nükleer programı ile ilgili müzakerelerde ikna edici sonuç alınmadığı taktirde  yıllardır ambargolar altında ezdiği İran'a yönelik yeni bir yaptırım tasarısı için Kongre'yi  hazır tutuyor.
İran'ı  siyasal ve ekonomik  baskılarla daha çok bunaltarak, Rusya'yı Ortadoğu'da  yalnızlaştırmayı  ve gerektiğinde İran'a askeri müdahalede bulunmayı öngörüyor.
Bu çerçevede İslamcı terör örgütleriyle mücadelede kontrol ettiği Özgür Suriye Ordusu birliklerinin yeterince eğitimi ve silah takviyesi olmadığı sürece Suriye'deki eylemleri ertelemiştir.
Ama Yarmuk-İŞİD  gibi işbirliklerinin  sağlanmasına önem veriliyor ve şu dakikada başlıca hedef Irak'ta radikal örgütlere karşı mücadelenin yoğunlaştırılması olduğu görülüyor.</p>
<p>*
Ama Suriye rejimi ile mücadelede yeni bir sahne açılıyor gibidir.
18 Ocak'ta İsrail Suriye'nin güneyinde Golan Tepeleri yakınında Kuneytra bölgesinde Hizbullah konvoyuna yönelik hava saldırısı düzenlemiş,
Hizbullah Hareketi güçleri de Çarşamba günü, Lübnan'ın güneyinde İsrail askerlerine yönelik  bir operasyonka karşılıkta bulunmuştur.
Fakat İsrail saldırısının zamanlaması derin bir stratejik boyuta işaret ediyor. *
İsrail daha önceki saldırılarında HAMAS'ın gücüne muazzam bir darbe vurmuştur,şimdi bu saldırısıyla radikal güçlerle mücadele stratejisinde Hizbullah örgütünü;
İran'ın politikalarının arkasında Irak ve Yemen'deki  çatışmalarda çok sayıda askerini ve birçok müttefikini kaybettiğini ve bir siyasi kriz yaşadığını,
Suriye'de Nusra Cephesi ve İŞİD'e karşı açık bir savaş yürütürken, sünnilerin düşmanlığını kazandığını ve Lübnan'da dayanacağı herhangi bir odağın kalmadığını,
Petrol fiyatlarının düşmesinden etkilenen İran'ın , Hizbullah ile İsrail arasında uzun bir savaşı finanse etme gücüne sahip olmadığı esasında kabul ediyor.</p>
<p>*
Bu yüzden İsrail, H.Nasrallah'ın  karşılık verme hakkına sahip olduklarını söylemesine rağmen Hizbullah örgütünün siyasi ve askeri açıdan kapsamlı bir savaşa hazır olmadığını düşünüyor.
Nitekim İsrail'in, Hizbullah ile mücadelesinde güvenliği için uzun menzilli füzeler veya uçaksavarlar gibi dengeleri bozacak stratejik silahların taşınması ya da Hizbullah ve İran'ın Golan Tepeleri'nin şartlarını değiştirebilecek faaliyetlere yönelik hazırlıkları kırmızı çizgileridir ve tereddütsüz olarak bu ilkesinin arkasında duruyor.
Çünkü kapsamlı bir İsrail- Hizbullah Savaşı olası görülmüyor, Hizbullah'ın misilleme gücünün ancak dar kapsamlı olabileceği öngörülüyor.
Geriye Golan Tepelerindeki güvenliğin Suriye'de Esad rejiminin elindeki bir koz olduğu gerçeği kalıyor, şimdi Golan tepelerinin güvenliğine Yarmuk-İŞİD  işbirliği memur edilmiştir...
Elinde Golan Tepelerinin güvenliğini bir koz olarak kullanan Cumhurbaşkanı kuşatılmak isteniyor.</p>
<p>*
Nasıl? Yarmuk- İŞİD örgütlerinin Ürdün'de de terör grupları arasında  propaganda çalışmaları başlattığına ve Ürdün'de petrol yataklarına saldırmak için hazırlıkta bulunduğuna ilişkin bilgiler alınıyor.
Suriye-İsrail ve Suriye-Ürdün sınırında durum gergindir, giderek ısınıyor.
Yarmuk ve İŞİD örgütlerinin Golan Tepelerine ve Ürdün'e saldırmaları halinde HAMAS ve Hizbullah'tan önemli zarar görmeyeceği öngörüsüyle İsrail ve Ürdün'ün Suriye'ye, Esad hükümetini devirmeye yönelmesi, radikal dinci örgütlerin buna destek vermesinin planlanmakta olduğu düşünülüyor.</p>
<p>*
Ne o? ABD Ortadoğu'da kendi küresel liderliğini pekiştirir demokrasiyi kurmakta, nasılsa başkalarının eli armut toplamaktadır...</p> 31.1.2015</p> - 7593

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir