NECDET BULUZ
4 Eski AK Partili Bakan’ın yolsuzluk ve rüşvet iddialarından Meclis Genel Kurulu’nda aklanmasına rağmen, AK Parti içinden 48 milletvekilinin bakanlar için aleyhteki oyları parti içindeki çatlağı da ortaya çıkarmıştır. Bu çatlak ve oylar aslına bakılacak olursa tam bir uyarı niteliği taşıyor. Bunu başka türlü yorumlamak bize göre yanlıştır.
Oylama öncesi Meclis’in nabzını iyi tutan bazı gazeteci arkadaşlarımızla ve milletvekilleri ile görüşmelerimiz oldu. Bize “AK Parti içinde en fazla 10 fire çıkabilir” yorumunu yaptılar. Böylesine kritik bir oylamada iktidar partisi içinde 10 firenin olabileceğini normal karşılamıştık.
Ancak, ortada 48 fire var ve bu gerçekten hem önemli, hem de düşündürücüdür. Hükümet güvenoyu kaybetmiştir. Meclis’te salt çoğunluk olan 276’nın altına düşmüştür. Nitekim, MHP Genel Başkanı Bahçeli de oylama sonundaki açıklamada buna vurgu yapıyor.
İddia edilen bir başka konu daha var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu firelere çok sinirlenmiş. 48 fire veren milletvekillerinin de tespit edilmesini istemiş.
48 AK Partili milletvekili “Hırsızlık var” dedi. 3 Bakan güvenoyu sınırının altında kaldı. Bunun adı Meclis’in Hükümete güvenmediğidir. Şimdi siyasi kulislerde AK Parti Hükümeti için “topal ördek” deniliyor.
Her ne kadar bazı AK Partili milletvekilleri çıkan bu çatlak üzerine “Parti içindeki hainler”, ya da “şerefsizler” diyorsa da, bu açıklamaların parti içinde eski bakanlar için Yüce Divan isteyen milletvekillerini daha da rahatsız edeceği unutulmasın.
AK Partili de olsa, bazı milletvekillerinin eski Bakanları hakkında çıkarılan iddiaların doğruluğuna inanmış olmalarını “hainler” diyerek suçlamak ya da “şerefsizler” diyerek aşağılamak doğru bir hareket olabilir mi? Eğer, demokrasiye inanıyorsak, hür iradenin üstünlüğünü savunuyorsak, bir milletvekilinin ortaya çıkıp partili arkadaşlarını bu şekilde suçlaması daha çok tepki doğuracaktır.
Bazı milletvekilleri “İçimizdeki ihanet şebekeleri Erdoğan’a operasyon yapmışlardır” diyerek daha da ileri gitmişlerdir.
Sanıyoruz, “ihanet şebekeleri” denilerek suçlanan bu milletvekillerinin kim oldukları araştırılacak, parti içi sıkıntılar daha da artmış olacaktır.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, bazı milletvekillerinin hakarete varan açıklamalarını “Haddini aşan açıklamalar” olarak nitelendirmesi harareti biraz düşürmüş olsa da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin konuya biraz daha akılcı yaklaşmıştır. Şahin, açıklamasında “Bir siyasetçi 700 bin liralık saat alamaz kardeşim. Diğer arkadaşımızın Kuran’ı Kerim suretiyle ilgili açıklamaları da milletvekilleri içinde bir sızıdır. Bu oylar bir tepkidir, bir derstir.”diyor. Konuya biraz daha akılcı yaklaşıyor.
Başbakan Davutoğlu, fire oyları ile ilgili “Parti içindeki demokrasi” savunmasını yapıyor. Eğer, Başbakan bu sözlerinde samimi ise, fire oylar için hakarete varan sözleri söyleyen milletvekillerini hizaya sokmalıdır. Bunu yapmadığı takdirde, parti içindeki otoritesi de tartışılır.
AK Parti içinde özellikle yolsuzluk ve rüşvet iddialarından rahatsız olan bazı milletvekillerinin var olduğu zaten biliniyordu. O kadar baskı ve kontrole rağmen, 48 milletvekili parti içinde çatlak oluşturabiliyorsa buraya bir nokta koymak gerekir.
Şimdi işin başka bir boyutu daha var:
AK Parti içinde Eski Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte hareket eden bir grubun var olduğundan söz ediliyor. Bu grubun önemli bir bölümü 3 dönem sınırı ile siyaset dışlında kalacak. Bu milletvekillerinden bazılarının bu oylarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj vermek istedikleri iddia ediliyor. Siyaset dışına itilmek istenilmiyorlar. Gül’ün halen parti içinde ağırlığının olduğu da konuşuluyor.
Şimdi sakin düşünmek, doğruları bulmak zamanıdır.
AK Parti içindeki bu “oy çatlağı” bir uyarıdır, bir tepkidir. Asıl sorgulanması gereken bu uyarı ve tepki neden ortaya konuluyor? Bunun üzerine gitmek, eğer ortada bir hastalık varsa bunu tedavi etmek gerekiyor.
Bir başka iddia da şu:
Bazı milletvekilleri Cumhurbaşkanı’nın doğrudan parti ve Hükümet çalışmalarına müdahale etmesinden rahatsızlar. Bu rahatsızlıklarını da doğrudan değil, bu şekilde ortaya koyuyorlar. Özetle bir uyarı ve ders vermek istiyorlar. Bu daha da büyür mü, önümüzdeki günlerde hep birlikte izleyip göreceğiz.
Haziran ayında yapılacak genel seçimde bazı milletvekilleri, 3 döneme takıldıkları için aday olamayacak ve geri planda kalacak. Şimdi, bazı milletvekilleri kendilerin ön plana çıkararak yeniden aday olmanın yollarını arıyorlar. Parti içindeki ret oyu veren milletvekillerini ağır şekilde suçlayarak kendilerine yer açıyorlar, yeniden milletvekili seçilmelerini garantiye almak istiyorlar.
Bize göre parti içindeki tartışmalar sürer ve çatlak da önlem alınmadığı takdirde büyür. Özellikle parti içinde 48 çatlak avı başlatılırsa bunun boyutlarının büyüyerek partiye ve tabana zarar vereceği de konuşuluyor.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın