YIKANIRKEN ÇIPLAK MISINIZ, DEĞİL MİSİNİZ?
(-Üstünüzde mutlaka bir örtü olmalı!)
Kıran kırana…
Toplumun ruh hali, açıkça tehdit altında…
Ne yana baksanız, ne tarafa gitseniz; bir kırmış karşınıza çıkıyor…
Kırmış mı; bilinçli mi bilmem ama, toplumun ruh dünyasıyla ve kodlarıyla müthiş derece uğraşılıyor.
İlahiyatçıymış…
Adı Nihat Hatipoğlu’ymuş…
ATV’de “Dosta Doğru” programında banyo ve yatak fetvası vermiş…
Hay maşallah; laflara bak:
Kendisine; ‘Banyoda çıplak yıkanabilir mi?’ diye sorulmuş…
Soruda da bir tuhaflık var ya, neyse…
Ancak yanıt daha da tuhaf…
Yanıt şu:
Çırılçıplak yıkanmak mekruhmuş; yani günahmış… Çünkü o halde olmak iyi değilmiş!
O halde olmak niye iyi değilmiş, anlamak mümkün değilse de; niçin günah olduğu konusuna bir açıklama getirmemiş, varlığıyla ve dünya malıyla zengin ilahiyatçımız…
Diyelim alta bir şey giydiniz:
Şort, peştamal ya da başka bir şey…
Banyo yaparken bu da ıslanacağına ve onunla pantolonu bacaklarınıza geçiremeyeceğinize göre ne olacak?
Neyse önünüze bağladığınız ya da giydiğiniz; son anda onu hızla çıkaracak ve çıkarıp durulanacakmış…
İyi de a Hatipoğlum; o hızlı çıkarma anında çıplaklık yok mu?
Günahın azına mı maruz olacak kişi o an…
Sonuçta o kısa anda da her şey ana üryan…
Ancak hazret devam ediyor:
Hiç çıplak olunmayacak diye bir şey de yokmuş!
Şükür…
Pekâlâ, nasıl olacak bu?
Yanıt kaçamak:
Hiç çıplak olunmazsa, bir insan kendini nasıl temizleyecek, mümkün değil…
Haydaaa…
Önce ne dedi, şimdi ne diyor?
Bir mantık hatası var, kesin…
Sonra dediği, öncesini yalanlıyor…
Ancak adam burada durmamış ki:
İşi karı kocanın çıplak olup olamayacağına kadar getirmiş:
Karı koca birbirlerine yakınlaşırken, çırılçıplak olmazmış… Üstlerinde bir örtü olmalıymış…
Haydaaa….
Şimdi buna ne demeli?
Dam üstünde saksağan, vur sırtına kazmayı…
Ya üstat, sana ne kimin ne şekilde…
Tövbe tövbee…
Gerçekten, bu gibi kişilerin dünyasında, mahrem konulara karşı o denli ilgi var ki; adamın biri kanatlısı kanatsızı diyordu, ardından hamile kadınlar sokağa çıkmasın diye söyleniyordu…
Başka biri altı yaşındaki bir çocuğun, kız olsun erkek olsun, yaşlı biriyle evlenebileceğini anlatıyordu…
Toplumun gözünde bu tür sapkınca bilgiler, sözler ve öğütler dolaşıyor…
Zavallı milletim de ne yapsın, aval aval bakıyor…
Bu memlekette, aklı başında din alimleri derhal konuya el koymalı ve dini doğru yönleriyle topluma anlatmalı…
Yoksa tırlatmaya az kaldı…
Allah’ım sen aklımızı koru…
Milletin nasıl ne yaptığı bile, adamlara dert oldu…
Kemal Arı, 18.01.2015.