Dün dosyaladığım Türkmenlerle ilgili haberlere bir giriş yazısı ekleyerek bugün paylaşmayı tasarlamıştım.
Bugün Sn.Sadi SOMUNCUĞLU’nun konuyla ilgili yazısını okuyunca tarafımdan bir girişe falan gerek kalmadığını düşünerek gönderiyorum.
Yalnız, yanlış bir anlamaya sebep olmamak için şu kadarını söyleyeceğim:
IŞİD‘lı Zombilerden kaçıp kurtulan kim olursa olsun bizim için sevinç nedenidir.
İster Y/Ezidi, ister Arap Kürt vs. vs. hiç farketmez, insan olmaları yeterlidir..
Yalnız bizim için „farketmeyen“ ve „insan olmaları yeterli“ olan, Sn.Somuncuoğlu’nun yazısında da belirttiği gibi AKP iktidarı için „farkeder“ hem de çok „farkeder“ ve „..yetersiz“ olmalıki, kapıları ardına kadar açıp kurtardığı Suriyeliler, Yezidiler, Kürtler kadar Türkmenleri de kurtarılmaya değer görmediği için Türkmenlere kapıları açmamış , Türkmenlerden sanki canlarını kurtarmak için değil de keyf çatmaya geliyorlarmış gibi pasaport istenmiştir.
Çocukken „Herkesinki can da bizimki patlıcan mı“ der dertlenirdik.
Görülen o ki Türkmenler için de durum öyle „Türk(men)den başka herkesinki can“
Ve bir yanda zor zor Türkiye’ye geçebilen Türkmenler bebesiyle yaşlısıyla Türkiye’nin başkentinde hala yaşam savaşı verirken öte yanda açık kapılardan pasaportsuz geçen yezidiler artık can dertlerini unutarak PKK’yandaşlığına, Kürtçülüğe soyunmuşlar, yurttaşı bile olmadıkları Türkiye‘de hemen Türkiye aleyhine siyasete başlamışlardır.
Hem de her zaman yaptıkları gibi yine çocukları kullanarak, yine onları öne sürerek.
AKP İktidarının „Türk“ ve „Türklük“le ilgili olarak yıllardır sergilediği bu düşmanca tutum öyle 16 yıldızla 16 cihangirle geçiştirilecek, unutulacak unuturulacak gibi değildir.
Aydoğan Kekevi 17.1.15
NOT:Sayın S.Somuncuoğlu’nun aşağıdaki yazısından sonra Türkiye’deki Türkmenlerle ilgili 2 güncel haber ve Yezidilerle ilgili 1 haber daha eklidir.En altta ise Iraktaki Türkmenlerin bugünkü durumlarıyla ilgili “Türkmen’in yardım çığlığı” başlık bir başka haber daha bulunuyor.
Ülkemize sığınanlarla Irakta yaşayan Türkmenlerın güncel durumunu yansıtan ufak bir derleme yapmaya çalıştım; minik bir „Türkmen dosyası“ yani..
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkmen-mektuplari-33272yy.htm
Türkmen mektupları..
Sadi SOMUNCUOĞLU
sadisomuncuoglu@yahoo.com
17.01.2015 00:oo
Irak’ın 2003’te işgalinden bu yana yaşananlar bize göstermiştir ki Irak’taki bütün unsurlar, bir veya birden çok dış desteğe sahiptirler. Ama sadece Türkmenlerin, böyle bir imkânı olmamıştır. IŞİD felâketi sırasında, bu tespiti bütün boyutlarıyla ve insanım diyen herkesi utandıracak şekilde açıkça yaşadık. Ankara’nın diğer bütün unsurlara uyguladığı ve adına insani görev dediği “açık kapı siyaseti”, yalnız Türkmenler için kapalı olmuştur.
Bundan dolayı da en çok katliama uğramış, çöllerde aç-susuz, kavrulmuş, yerinden yurdundan kovulmuş, Türkiye’ye gelebilenleri ise sokaklarda sahipsiz bırakılmıştır. Bu acılar karşısında Türkmen liderler çareyi Irak zemininde aramaya başlamışlar ve Türkiye siyasetine rağmen çok önemli başarılar elde etmişlerdir. Konuyla ilgili ilk mektup özetle şöyledir:
Irak Parlamentosu, “Türkmenlerin Durumu ve İstekleri” konusunda özel bir oturum yapmıştır. Bu oturumda, “Türkmenlerin Durumu ve İsteklerinin İncelenmesi” için geçici bir Komisyon kurulmuştur. Komisyon’un, “Irak’ta en çok haksızlığa uğrayan toplumun Türkmenler olduğu ve bunun giderilmesi gerektiğine dair” raporu oylanarak kabul edilmiştir.
Meclise, bu rapora dayanarak hazırlanan, 18 maddeden oluşan “Türkmen Haklarını Düzenleme Yasası” sunulmuştur. Ancak, yasa görüşülememiştir. Zira, grup başkanları özür dileyerek, Ankara’dan gelen talep üzerine bu kararı aldıklarını söylemişlerdir.
Daha sonra, 6-7 Ocak 2014te, Bağdat’ta Irak Meclisi Başkanı Dr. Selim El-Cuburi’nin himayesinde, “Türkmenler ve Gelecekleri… Çözümler ve Stratejiler” başlığı altında bir forum düzenlenmiştir. Görüşmelerin sonunda, “Türkmen Forumu Sonuç Bildirisi” yayımlanmıştır. Bildiride, mutabakat sağlanan “Türkmenlerin Hukuku, Türkmen Gücü ve Halk Yığınağı, Göç Eden ve Ettirilen Türkmenlerin durumu, Türkmen Bölgelerinin İmarı, Eğitim ve Öğretimin meseleleri ile bazı teklifler yer almıştır. Başarı ile sonuçlanan foruma, Türkiye ve Irak’tan iştirak edecek Türkmen kuruluşlarına, telefon edilerek katılmaları engellenmiştir.
Fitnenin kaynağı
Irak Türkmenlerinin iç bünyelerinde yaşadıkları tertip ve baskılara dair bir mektup daha aldık. Mektuptaki hayati önemde gördüğümüz hususları, Türk kamuoyu ve yetkililere iletmek üzere özetleyerek aşağıya alıyoruz.
“Irak Türkmenlerinin en büyük temsilcisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından tanınan Irak Türkmen Cephesi (ITC) son zamanlarda ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. ITC, bir yandan IŞİD terörü ve katliamına karşı beka mücadelesi yaparken, diğer yandan AKP’lileştirme siyasetine karşı da, birliğini koruma çabasına düşmüştür. Özellikle ITC’nin, Türkmenleri bir arada tutan milli kadro ve yapıyı bozucu tertipleri etkisizleştirmekle uğraştığı görülmektedir. İhvan ve Barzani yönetimiyle örtülü ilişkiler içinde olanların yetkili konuma getirilme oyunlarının doğurduğu huzursuzluk, gerilim ve iç çatışma yaratacağından endişe edilmektedir.
Bu çerçevede ilk olarak; ITC’ye bağlı kol, dernek, birim ve kuruluşlardaki güvenilir liderler tasfiye edilerek yerlerine, İHVAN zihniyetindeki kişiler yerleştirilmiştir. ITC yönetiminin görüşlerine itibar edilmeyerek, Kerkük İl Başkanlığına AKP yanlısı olarak bilinen Kasım Kazancı getirilmiştir. Kazancı, göreve başlar başlamaz, ITC’nin bütün bürolarındaki tecrübeli, milli şuur sahibi kadroları değiştirmiştir. Son günlerde ise, ITC’nin gençlik teşkilatı “Türkmeneli Öğrenci ve Gençlik Birliği (TÖGB)” yöneticilerinin tasfiyesi için her yola başvurulmaktadır. Birlik Başkanı M. Gökkaya ve kardeşi, Kerkük İl Meclisi üyeliği vaadiyle elde edilerek, Türkmen kimliği güçlü olan gençler, oldu bittilerle TÖGB’den uzaklaştırılmaya başlanmıştır. Bu arada Birliğin bütçesi kısılmış, bazı görevlilerin ücretleri kesilmiştir. Böylece ITC’nin en fedakâr kanadı olan gençlik yapısı çökertilmek istenmektedir. Emirle kurulan “Ulusal Türkmen Öğrenci ve Gençlik Rabıtası” ve benzeri gençlik teşkilatları başarısız olunca, Dışişlerinin desteği ile kapatılmış ve buradaki gençler TÖGB bünyesine sokulmuştur. Dışişlerinde Irak Türkmenleriyle görevli olan A. Yazal’ın da gayretleriyle, ITC içindeki milli duruşa sahip Türkmen gençler saf dışı bırakılmakta ve etkisiz hale getirilmektedir. Yazal’ı tanıyanlar benzer uygulamaları, Balkanlarda da yaptığını ve ciddi sıkıntılara yol açtığını söylemektedirler. Bu kargaşa ve iç çekişmelerden yararlanan Peşmerge yandaşları Kerkük Üniversitesine Barzani yönetiminin bayrağını çekmiştir. Bu durum Kerkük geneline de yayılmaktadır.”
Anlaşılan o ki Ankara’nın İhvan ve Barzani yanlısı olarak algılanan siyaseti ITC içinde ciddi ihtilaflara ve çekişmelere sebep olmaktadır. Hatta Türkmenler arasında istenmeyen çatışmaların da meydana gelebileceği öngörülmektedir.
Mektuplarda ileri sürülen bilgilerin doğruluğunu tahkik etme imkânımız olmadığından, özüne dokunmadan aynen vermeye çalıştık. Gerisi ilgilenenlerin takdirine bırakılmıştır.
Ankara siyasetinin, gerek “Türkmen Haklarını Düzenleme Yasası”nı engellediği, gerekse ITC’nin milli yapısını çökertmeye çalıştığı iddiası doğru olabilir mi?
Bu hususta, Türkmenlere yapılanlara bakarak, sorunun cevabını bulabiliriz.
Türkmen ailelere dilenci muamelesi
16.01.2015 00:05
IŞİD’den kaçıp Ankara’ya sığınan Telaferli Türkmenlere, Milli Düşünce Derneği, Avrasya Öğretmenler Birliği, Alperen Ocakları, Ülkü Ocakları, Gazi Eğitim Mezunları Vakfı ve vatandaşlar sahip çıktı. Suriyeli sığınmacılara milyarlarca dolar harcayan iktidar, soydaşlarımızı yalnız bıraktı.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün saldırılarından kaçan Telaferli Türkmenler Ankara’nın Mamak ilçesinde vatandaşların ve sosyal yardım kurumlarının yaptıkları yardımlarla yaşam mücadelesi veriyor. 2011 yılının Nisan ayından 2014 Kasım’ına kadar Suriyeli göçmenler için 4 buçuk milyar dolar harcayan hükümet Türkmenleri yalnız bıraktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile birlikte Mamak’ta kalan Telaferli Türkmenleri ziyaret eden Irak Türkmenleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Mahmut Kasapoğlu, “Telafer’den gelen Türkmen soydaşlarımızın durumları hiç iç açıcı değil. Türkmenler yardımlarla zor ayakta duruyor. 3 aile bir araya gelip ev tuttu. Ancak yardımlarla yaşayabiliyor” dedi. Türkmen ailelerin barınma, gıda ve sağlık yardımı ihtiyaçlarının bulunduğunu anlatan Kasapoğlu, Çankaya Belediyesi’nin yardım sözü verdiğini açıkladı. Acil ihtiyacın battaniye ve yatak olduğunu kaydeden Kasapoğlu, “3 aile bir araya gelerek ancak ev kiralarını karşılayabiliyor. Aile başına 100 lira düşüyor. Yaşam şartları soydaşlarımız için çok zor. Soydaşlarımız son derece bakımsız evlerde kalıyor. 600 aile yaklaşık 3 bin kişi Türkiye’ye geldi. Bunların bir kısmı Ankara’da kalıyor” diye konuştu. Vatandaşların yanı sıra Milli Düşünce Derneği, Avrasya Öğretmenler Birliği, Alperen Ocakları, Ülkü Ocakları, Gazi Eğitim Mezunları Vakfı ile bazı özel kuruluşların Türkmen ailelere yardım yaptıklarını belirten Kasapoğlu, GİMAD esnaflarının da zaman zaman katkı sağladığını ifade etti. Kasapoğlu, “İşleri yok. Şu anda sadece yardımlarla yaşamaya çalışıyorlar” dedi.
Bilun Çelik
13 Ocak 2015 Salı Saat: 10:00
Türkmenler için yardım çağrısı…
Irak’ta IŞİD saldırılarından Türkiye’ye sığınan Türkmenler’e yardım kampanyası devam ediyor. Sakarya Türk Ocakları Başkanı Gürsoy Alagöz yardım çağrısını tekrarladı
Irak ve Suriye’de IŞİD saldırılarından Türkiye’ye sığınan yaklaşık 8 bin Türkmen, Ankara’da zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.
BİR EVDE 35-40 KİŞİ YAŞIYORLAR
Ülke çapında çeşitli kuruluşların yürüttüğü yardım kampanyasına Sakarya’da öncülük eden Sakarya Türk Ocakları da yardım çağrısını yineledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve TÜRKAV’ın da desteklediği kampanya için açıklamalarda bulunan Sakarya Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Alagöz, “Irak ve Suriye’de (Türkmeneli) yaşayan Türkmen kardeşlerimiz, özellikte Türkmeneli’nde Telafer bölgesinde yaşayan Türkmen kardeşlerimiz can güvenlikleri açısından Çok sevgili dostları son derece zor durumda kalmış ve bunların bir kısmı hayatlarını ve çocuklarının hayatını kurtarmak için ülkemize gelmek durumunda kalmışlardır. Şu anda Ankarada bulunan yaklaşık 8 bin civarında bu durumda olan Türkmen elinden göç etmiş Türkmen kardeşimiz olduğu bildirilmektedir. Soydaşlarımızın ankaradaki yaşam şartları son derece sıkıntılı ve zordur. Bir evde yaklaşık 35 – 40 kişi ikamet etmeye çalışmaktadır” dedi.
ZOR ŞARTLAR ALTINDA
Türkmenlerin, IŞİD sebebiyle sınırı yalnızca kıyafetleriyle geçebildiklerini kaydeden Alagöz, “Çoluk çocuklarıyla bu kış günü son derece zor şartlarda adeta hayat mücadelesi vermekte ve sağduyulu duyarlı insanların yardımlarıyla ayakta durabilmeye çalışmaktadırlar. Bu münasebetle Sakarya Türk Ocakları olarak arkadaşlarımızla bu durumda olan soydaşlarımıza yardım etme kararı almış bulunmaktayız. Üyelerimizden tedarik ettiğimiz yardımları bu soydaşlarımıza ileteceğiz. Bu münasebetle sizinde konudan haberdar olmanız için bu mesajı yayınlıyorum. Şayet yardımda bulunmak isteyenler olursa Sakarya Türk Ocakları olarak bizler yardımlarınızın iletmeleri konusunda iher türlü desteği vermeye haziriz” diye konuştu.
ÖNCELİKLİ İHTİYAÇ DUYULANLAR
Yardımlarla ilgili çağrıda bulunan Alagöz, ” En çok ihtiyaç duyulan yardım malzemeleri başta ısınmak amacıyla gaz ve saire gibi ihtiyaçların karşılanması için maddi yardım, gıda maddeleri, yer yatağı, battaniye, ayakkabı, pardiso, giysi ve halı gibi malzemelerdir. Ben şahsen yapılacak yardımların son derece makbule geçeceğini düşünmekteyim. Siz sevgili dostlarımızdan yardımda bulunmak isteyenler olur ise biz Sakarya Türk Ocakları olarak yardımlarınızın buraya iletilmesinde sizlere her türlü desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Asker Ezidi Kampına Girip Öcalan Posterlerini İndirdi
06 Ocak 2015 Salı 14:52
Diyarbakır’da basın açıklaması yapan Ezidiler’in Öcalan posterleri açması üzerine harekete geçen asker, zırhlı araçlarla kampa girerek posterlerin indirilmesini istedi.
Diyarbakır’da bulundukları kampta basın açıklaması yapan Ezidilerin, Abdullah Öcalan posterleri ve Pkk flamaları taşıması üzerine zırhlı araçlarla kampa giren asker, uyarılarda bulunarak, poster ve flamaların indirilmesini istedi. Grubu uyaran Çınar İlçe Jandarma Komutanı, “Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir hareket yapmanız yasa dışı. İndirin o bayrakları. Yoksa müdahalede bulunacağız” dedi.
‘BİJİ SEROK APO’ SLOGANLARI
IŞİD’in saldırıları nedeniyle, Irak’ın Sincar bölgesinden kaçarak, Türkiye’ye gelen ve Diyarbakır’ın Yenişehir İlçe Belediyesi piknik alanında oluşturulan kampta barınan Ezidiler, hem Sincar’da yaşanan son duruma hem de Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesinde kamp alanında Abdullah Öcalan posterleri ve Pkk flamaları ile yürüyüş yapan çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşan grup, sık sık “Biji serok Apo-Yaşasın başkan Apo” sloganları attı.
ÖCALAN İÇİN 3 BİN 500 İMZA
Daha sonra grup adına Kürtçe açıklama yapan avukat Hıdır Xace, bir an önce topraklarına kavuşmak istediklerini belirterek, Sincar’ı IŞİD’den kurtarmak için savaşanlara inançlarının tam olduğunu ifade etti. Sincar’ın özerk bölge olmasını istediklerini ifade eden Xace, bu bölgenin kendi kendini yönetmesini istediklerini dile getirdi. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına destek verdiklerini de vurgulayan Xace, bu çerçevede yaklaşık 3 bin 500 imza topladıklarını kaydetti.
Açıklama sırasında bazı Ezidilerin gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
“İNDİRİN O BAYRAKLARI”
Grup, açıklamanın ardından, ellerinde poster ve flamalarla dağıldı. Bu sırada kamp alanına zırhlı araçlarla giren Çınar İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, ellerinde poster ve flama bulunan genç ve çocuklara, uyarılarda bulundu. Gruba seslenen Çınar İlçe Jandarma Komutanı, “İndirin o bayrakları ve dağılın. Çadırlarınıza girin. Yoksa müdahale edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir hareket yapmanız yasa dışı. Dağılın” uyarısında bulundu.
Uyarıların ardından Abdullah Öcalan posterleri ve Pkk flamaları indirilirken, askerler de kamptan ayrıldı.
Türkmen’in yardım çığlığı
17.01.2015 00:06
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi, Türkmen coğrafyasının ciddi tehdit altında olduğunu belirterek başta Türkiye olmak üzere herkesten destek beklediklerini söyledi. Salihi, “IŞİD, Sünni bölgesini de Şii ve Kürt bölgesini de çizdi. Ama Türkmen bölgelerini haritadan sildi. Bu emrivakiyi kabul etmiyoruz” dedi.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşad Salihi, “Terör örgütü IŞİD, Irak’a bir proje getirdi. IŞİD, Sünni bölgesini de Şii ve Kürt bölgesini de çizdi. Ama Türkmen bölgelerini haritadan sildi. Ancak bu, Türkmen halkın bu emrivakiyi kabul etmesi anlamına gelmez” dedi. Salihi, IŞİD’in saldırıları sonrası Irak’taki Türkmenlerin durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Irak’ta Sünni Arap bölgesiyle Kürt yerleşim birimleri arasında kalan bir Türkmen coğrafyası olduğunu belirten Salihi, buraların Kerkük ve güneyi, Altınköprü, Tazehurmatu, Tuzhurmatu, Diyala, Celavle, Karatepe ve Telafer olduğunu söyledi. Salihi, “Maalesef IŞİD bu bölgelerin bir kısmını Sünni bölgelerine ilhak etti, bir kısmı da Kürtlerin bölgesine girmiş oldu” açıklamasında bulundu.
Ciddi tehdit altında
Türkmen lider Salihi, “Irak’ta parası ve silahı olan etkili oluyor. Bunların her ikisi de şu anda Irak Türkmenlerinde yok. Bizi duyanlar, feryadımıza, derdimize, problemimize lütfen katılsınlar” dedi. Türkmenlerin yaşanan olumsuzlukların önüne geçebilmesi için her şeyden önce Irak siyasetinde güçlü olması gerektiğini vurgulayan Salihi, bunun için başta Türkiye olmak üzere herkesten destek beklediklerini bildirdi. Salihi, Irak Türkmenleri coğrafyasının bu sefer ciddi bir tehdit altında olduğunu, kendileri için çok önemli olan Kerkük ve diğer Türkmen bölgelerinin ilhak edilmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Birlikte yaşamalıyız
Erşad Salihi daha sonra şunları söyledi: “Irak’ta şu anda emrivaki siyasetini gösteren bir bölünme görünüyor. Şii bölgesi belli, Sünni bölgeleri Musul, Enbar belli olmaya doğru gidiyor. Kürtlerin zaten coğrafyaları belli. Burada Türkmen bölgeleri en büyük zararı görecek. Kerkük, geçici olarak özerk bir bölge haline getirilsin. Kerkük ne Kürt bölgesine ilhak edilsin ne de sadece bir tarafın hakimiyetine bırakılsın. Kuzey Irak Kürt yönetimi gibi kendi başına özerk bir bölge olduğu zaman kendi bütçesi ve anayasası olacaktır. Ancak bu, bir çözüm getirebilir. Onun dışında Kürt yönetiminin bu konuda bir emrivakisi olursa gelecekte aramızda sorun çıkar. Biz de bu sorunları yaşamak istemiyoruz. Türkmen ve Kürt çocukları olarak burada gelecekte birlikte yaşamak istiyoruz.” Türkmenlerin arasında Şii-Sünni diye bir ayrım olmadığını da dile getiren Salihi, “Telafer’de bu ayrım biraz yaşandı. Ancak inşallah bu zor dönemden sonra Telafer kardeşliği olacak. En son Irak’ın güneyine giderek buraya sığınan Şii Türkmen kardeşlerimizle görüştüm. Herkes bir an önce Telafer’e dönmenin heyecanını yaşıyor” dedi.