Nefes alamıyoruz…
Dinci faşizm, kara bulutlar gibi çöktü üstümüze…
Sapıklıklar, yolsuzluklar, hırsızlıklar… Aldı başını gidiyor…
Minareyi çalanlar kılıfını hazırlıyorlar… Korku imparatorluğunu kurup, hukuku, adaleti de kendilerine uydurdular…
Sesini yükselten, kovuşturma soruşturma açan savcıları, yargıçları ya görevden alıyorlar, ya da sürgüne gönderiyorlar…
Ya da önemli davaları yandaş savcılara, yargıçlara, mahkemelere havale ediyorlar…
Korku dağları bekliyor…
Para sayma makinelerine, para kasalarına, onca tapeye, onca kanıta, tanığa, belgeye karşın trilyonluk, katrilyonluk yolsuzluklara takipsizlik kararı veriliyor…
HUKUK, GUGUK OLDU…
Bir de bütün bunların üstüne üstlük, adam çıkmış, utanmadan, sıkılmadan, milletin gözünün içine baka baka, “6 yaşındaki çocuğunuzu evlendirebilirsiniz” diyor.
Adam açık açık suç işliyor. Uzaklara gitmeye, evlerde, bilgisayarlarda “Çocuk pornosu ”aramaya ne gerek var… İşte kanıt karşınızda duruyor…
Bu yoksul milletin kesesinden maaş alan savcılar, yargıçlar, emniyet görevlileri neredesiniz? Neden görevinizi yapmıyorsunuz?
Bir avuç namuslu, onurlu aydın dışında ses çıkaran yok. Millet zaten uykuda… Mışıl mışıl uyuyor… Savcılar, yargıçlar seyrediyor…
Sendikalar, dernekler, partiler, muhalefet seyrediyor…
Amaç ŞERİAT HUKUKUNU uygulamak… Amaç evrensel hukuk yasalarını, laikliği, Atatürk devrimlerini silmek, Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına yeniden gömmek ve cadı avına çıkmak…
Bu amaçla 1923 Devriminin simgesi olan Çankaya Köşkü bile gündemden düştü. Terkedildi…
Ne var ki dincilik yapıp, geçimini bu yolla sağlayanlar, imam hatip üstüne imam hatip, Kuran kursu üstüne Kuran kursu açmak isteyenler ve “Tüm okulları imam hatiplere dönüştüreceğiz…” diye bas bas bağıran AKP’li milletvekilleri çocuklarını, torunlarını Fransız, Amerikan Kolejlerine göndermektedirler…
Bu gerçeği isim isim belgeleriyle kanıtlayabiliriz…
IŞİD kapı kapı dolaşıp, çeşitli alanlarda ve arzularında kullanmak üzere evlerdeki kadınları, kızları kaydediyor… Tabii bu kayıtların içinde 6 yaşında çocuklar da var ve 7 yaşındaki kızların eline silah verip, infaz yaptırıyor… Bu uygulamaları gerçekleştiren sapıkları dincilerimiz alkışlıyor…
Acaba alkışladıkları, yere göğe sığdıramadıkları IŞİD militanları bir gün kapılarına dayanıp, 6 yaşındaki kızlarını, torunlarını kendilerinden istese, “Cihat evliliği yapacağız…” dese, şeriata uyup, teslim ederler mi hemen? Ya da 6 yaşındaki kızına, torununa 50’lik, 60’lık bir herif talip olsa, ona “Baş üstüne efendim, hemen verelim…” derler mi?
Ben hiç sanmıyorum.
Çünkü şeriat yasaları da yoksullar için geçerlidir…
Nasıl ki parası olanlar askerlikten sıyırıyorlarsa, onlar da böyle bir izdivaç isteği karşısında yoksulların kapısını gösterecek ve zengin kodaman dindarları yoksul, saf, inançlı Müslümanlara yönlendireceklerdir…
DİNCİ FAŞİZM KARA BULUTLAR GİBİ ÇÖKTÜ ÜZERİMİZE…
Kadınlar ikinci, üçün sınıf vatandaş konumuna geçti. Kadınlar erkeklere hizmet eden köleler ve sadece çocuk üreten canlı kuluçka makineleri konumuna getirilmek isteniyor…
Yüksek sesle kahkaha atmak yasak… Hamile kadınların sokakta dolaşması çirkin…
Gülmek yasak… Karikatür çizmek yasak…
16 yaşındaki çocukları tutukluyorlar… Dört duvar arasına atıyorlar…
Daha gazeteler piyasaya çıkmadan, matbaada iken, baskınlar düzenliyorlar, savcı, yargıç kararı olmadan gazetelere el koyuyorlar… Cumhuriyet gazetesinde olduğu gibi…
Cumhuriyet gazetesi baskı altında şimdi… Cumhuriyet gazetesi saldırı altında…
“Sosyal medyada Charlie Hebdo mizah dergisinden 4 sayfalık bir seçki yayınlayan Cumhuriyet gazetesine saldırı çağrıları yapılmasının ardından, akşam saatlerinde bir grup İslamcı, gazete önüne gelerek, “Cumhuriyet Gazetesi hesap verecek” nidaları arasında “Kouachi kardeşler onurumuzdur” sloganları attılar.
Sanki yeryüzünde onur duyulacak başka nesne kalmamış gibi…
Yine kimsede çıt yok… Ne bir ses, ne bir nefes…
Ama Cumhuriyet bu baskıları bir bakıma hak etti desek, acaba fazla mı abartmış oluruz?
Cumhuriyet gazetesini yıllarca uyardık. “Gelin, Atatürk’ün çizgisinden sapmayın… Ulusalcı yazarlara kapıyı göstermeyin… Yandaşlık yapmayın… İlhan Selçuk’ların, Nadir Nadi’lerin, Ahmet Taner Kışlalı’ların yolundan gidin…” dedik, ama dinleyen kim? Herkes bildiğini okumaya devam etti…
Cumhuriyet gazetesine ve tüm yurtseverlere şunu söylüyoruz: Vatanın parçalanmasını, Cumhuriyetimizin şeriat cumhuriyetine dönüşmesini önlemek, emperyalizm ve işbirlikçisi AKP’ye karşı zafer kazanmak istiyorsak eğer, Atatürk gibi kararlı, dirençli olmalıyız. Olmak zorundayız…
ŞERİATLA, FAŞİZMLE, BÖLÜCÜLERLE UZLAŞARAK HİÇBİR SORUN ÇÖZÜLMEZ…
ÇÖZÜLEMEZ…
BİR YERE VARILAMAZ…
Bir yanıt yazın