NECDET BULUZ
IŞİD terör örgütü, şu an için Suriye ve Irak’ta savaşıyor. Bugüne kadar özellikle Suriye’de Kobani’deki çatışmalarda IŞİD aylardır Amerika ve koalisyon güçlerince havadan vuruluyor. Ancak, yok edilemiyor. Bu satırlar yazılıncaya kadar Amerika tarafından yapılan açıklamada bugüne kadar 1300 IŞİD militanının etkisiz hale getirildiği açıklandı.
Suriye’de olduğu gibi IŞİD, Irak’ta saldırdığı hedeflerde de havadan vuruluyor. Karadan Irak ve Peşmerge ile çatışıyor. Ancak, hala yo edilemedi. Kaldı ki, IŞİD cephesinden yapılan açıklamalarda, yeni kadroların cephelere katılması ile daha da büyüdükleri ifade ediliyor.
Zaten, IŞİD’a karşı hava operasyonlarının başlaması ile bu örgütün çökertilmesinin kolay olmayacağı açıklanmış ve “Kara harekatı şart”denilmişti. Bugüne kadar da hiç kimse kara harekatını göze alamadı. Kobani’deki çatışmalarda IŞID’a karşı karadan çarpışmak için gönderilen Peşmerge güçlerinin de beklenen başarıyı gösteremediği görülüyor.
Sadece Suriye’de çarpışan 15 bin yabancı IŞİD militanının var olduğu, bunlardan sadece 7800’ünün ismen bilindiği, geride kalanların bilinmediği,yasal pasaportlarla turist gibi seyahat ettiği belirtiliyor. Bunun anlamı da şudur: IŞİD miltanları içimizdedir ve patlama hazır birer bombadır.
Fransa’da önce Charlie Hebdo dergisine ardından bir Musevi marketine yönelik olarak yapılan terör eylemleri IŞİD saflarındaki yabancı militanlar sorununu da tekrar gündeme getirdi. Başta Avrupa ve diğer Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından Suriye ve Irak’taki terör gruplarına katılan ve savaş sahasından çekilen ya da çekilecek olan on binlerce teröristin önemli bir bölümünün kimlik bilgileri tam olarak bilinmiyor. Dünyayı kara kara düşündüren bu gerçek Suriye’yle uzun kara sınırı ve sınır kapılarındaki kaos nedeniyle Türkiye’yi çok daha yakından ilgilendiriyor.
IŞİD’a katılan ve katılmak isteyen Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan birçok cihatçı var. Bunlar zaman zaman resmi ağızlardan da dile getiriliyor. Ya da IŞİD sempatizanlarının giderek çoğalmakta olduğuna dikkat çekiliyor. Bunlar için de “uyuyan teröristler” deniliyor. Kısacası IŞİD, her an her yerde, herkesi vurabilecek bir güce sahip.
IŞİD, Suriye’nin Rakka kentini merkez haline getirdi. İnsan kaynağı ise Irak olarak biliniyor. Saddam’ın kalıntıları bugün IŞİD saflarında yer aldılar. Irak’ın eski askerleri, Saddamcılar IŞİD etrafında birleşiyor. IŞİD’cılar Türkiye Ürdün ve Lübnan üzerinden Suriye’ye giriş yapıyor.
Geçenlerde Almanya Başbakanı ile görüşen Başbakan Davutoğlu’na Almanya Başbakanı Merkel “Sınırlarınızı kontrol altına alın” uyarısı yapmıştı. Bu uyarıda IŞİD’ın sınırda rahat hareket ettiği, bunun önlenmesi için Türkiye’nin üzerine düşeni yapması istenmişti. IŞİD konusu, daha önce olduğu gibi bundan sonra Türkiye’nin başını daha da ağrıtacaktır.
HDP’liler de IŞİD konusunda sürekli olarak AK Parti Hükümeti’ni eleştiriyor ve Türkiye’nin IŞID’a destek verdiğini söylüyorlar.
Her ne kadar Türkiye’ye IŞİD’ı “terör örgütü” olarak kabul ediyor ve yok edilmesi konusunda koalisyon güçleri ile çalışıyorsa da gizliden bu örgüte yardım ve destek verdiği de iddia ediliyor. Hatta Suriye’de yaralanan IŞİD militanlarının Türkiye’deki hastanelerde tedavi edildiği bile iddialar arasında bulunuyor.
Fransız IŞİD militanının Türkiye’de yakalanması olayı da IŞİD’ın hafife alınamamsı gerektiren bir başka olay olarak karşımızda duruyor.
Türkiye’nin havaalanında yakalayıp, Marsilya’ya gönderdiği iki şüpheli Fransız, polis Paris’te beklediği için Fransa’ya giriş yapmıştı. İlginç bir örnek ise şöyle: “Türkiye’nin 29 Eylül’de Kilis’te yakalayıp 19 Ekim’de uçakla Paris’e gönderdiği IŞİD militanı Faradje Abidat (26), 1.5 ay sonra yine Türkiye’de yakalandı. Abidat’ı sorgulayıp, aynı gün serbest bırakan Fransız İstihbaratı, 23 Ekim günü Ankara’ya “Otobüs ile Türkiye’ye geliyor” mesajı göndermişti. Ancak Abidat otobüsten çıkmadı. Abidat, Türkiye’de polisin dikkati sayesinde 7 Kasım günü Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde yakalandı. Yunanistan’dan feribotla gelen IŞİD üyesinin yanında 6 yetişkin ve 10 çocuktan oluşan üç aile de vardı.
Bir başka sıkıntı da şu noktada bulunuyor:
Ankara, Fransa’nın paylaşım konusundaki işbirliğini yetersiz buluyor. Çünkü Fransa istihbaratı, belirlediği IŞİD profilli vatandaşlarının listesini tam olarak paylaşmıyor. Yaklaşık 1200 profilden sadece 500’ü Ankara’ya bildirilmiş durumda. Türkiye ise suçüstü yakalamadığı sürece, Fransa’nın ismini bildirmediği Fransızlara IŞİD üyesi muamelesi yapmıyor. Adı bildirilen Fransız vatandaşlarını ise Fransa’ya geri gönderiyor.
Görüldüğü gibi IŞİD her tarafa yayılmış durumda. El Kaide ile de bağlantılı çalışılıyor. Kolaylıkla yok edilebilecek bir örgüt olarak görülmemeldir. IŞİD karşıtı görünenlerin bu örgüte verdiği desteği de göz önüne alacak olursak, Paris’te yaşanan terör eylemlerinin her tarafa yayılabileceğini de tahmin etmekte zorlanmayız.
Suriye’de çatışan IŞİD militanlarının çoğunun Amerika ve Avrupa pasaportu taşıdığını da unutmamak gerekiyor.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın