Çarşamba, 07 Ocak 2015 11:18
Zahide Uçar tarafından yazıldı.
AKPKK Çetesi terör ithal etmeye bayılıyor. İhanete programlanmış beyinleri, Türk düşmanı kim varsa kucak açıyor.
Irak Türklerini, Suriye Türklerini ülkeye sokmadı. Türk yurduna sokmadı. Yeizidileri içeri aldı. Kampa yerleştirdi. Peki onlar ne yaptı?
“PKK çaputları ve bebek katilinin resimleri ile gösteri yaptı. Bebek katiline özgürlük istedi. Yani, dağdan gelip, bağdakine meydan okudu.”
Böyle bir nankörlüğe, alçaklığa dünyanın hangi ülkesi izin verir?
ÖSO’nu beslediler, donattılar, tedavi ettirdiler. Onlar da Reyhanlı’yı kana buladı.
İŞİD ile aynı yatağa girdiler. Sapık İŞİD katillerini tedavi ettirdiler. İŞİD’in Türkiye’den terörist devşirmesine göz yumdular. İŞİD’e Türkiye’yi tehdit edecek cesareti verdiler.
Nerede sapkın bir terörist grup var, AKPKK kucak açıyor.
Bu kadar azanın sonunun ne olduğunu tarih kitapları yazıyor.
AKPKK; yalakalarına, çıkar ortaklarına bakıp zulmünün ilelebet süreceğini sanıyor. Oysa bu ülkenin gerçek sahipleri, bu yapılanların hepsini kaydediyor. Öfke biriktiriyor. Patlamaya hazır bir nefret birikiyor. Bir defa o öfke ve nefret patlarsa, sonunu kimse tahmin edemez.
Kıssadan Hisse
İzmir’de arkadaşımla bir kır lokantasında oturuyorduk. Sohbetin derin bir yerinde, yan masada oturan genç çift bize dönerek, masamıza gelip gelemeyeceklerini sordu. Buyurun dedik. Sohbet sohbeti açtı. Konu Ermeni iddialarına geldi. Genç bayan anneannesinin Ermeni olduğunu söyledi. Tehcir’de geride kalmış. Bir aile evlat edinmiş. Müslüman olmuş. Kardeşleri Amerika’dan gelip kendisini bulmuş ama onlarla gitmemiş.
Ermeni kalkışmasını ve o kalkışma sonunda nasıl yerlerinden gitmek zorunda kaldıklarını biliyoruz ama, bir başka yönünü de o genç bayan şöyle anlattı:
“Bana Grogoryan olan bir Ermeni arkadaşım dedi ki;
-Bizimkiler o dönem çok zenginleşmiş. Türkler çok fakirmiş. Zenginlik ve varlık bizimkileri çok şımartmış. Türkleri çok aşağılamışlar. Yanlarında, çiftliklerinde çalışan Türkleri küçümsüyorlarmış. Aslında bizimkiler çok şımarmış. Büyüklerimiz böyle anlatıyor.” Demiş.
İşte bir Ermeni kökenli vatandaşımızın genç bayana söyledikleri… Osmanlı’nın yanlış yönetim anlayışı Türkleri kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline getirmiştir. Türkleri yoksulluğa, cehalete teslim eden Osmanlı yönetimi, azınlıkları azdırdıkça azdırmıştır. Kendi besledikleri yılan boyunlarına dolanmıştır. Şimdinin sapkınları da aynı yolu izliyor. Bir de utanmadan, Abdülhamit’i alaşağı edenlerin biri Rum, biri Ermeni, biri Yahudi diyorlar. Derken de Osmanlı’nın düştüğü zavallı hali görmemezliğe geliyorlar. Bir Rum, bir Ermeni, bir Yahudi’nin Padişah’ı alaşağı edecek noktaya gelmesini Osmanlı sağladı… O cesareti kendileri verdi. Saraya Türk sokmayan Osmanlı… Türkleri aşağılayan Osmanlı… “Türkler Saraya girerse isyan eder” diyen Osmanlı… Devleti; dönme-devşirme saltanatına dönüştüren Osmanlı ailesi, ektiğini biçmiştir. Bizde ki dönme devşirmeler de aynı yolu izliyor. Yedikçe azıyor, azdıkça kuduruyor. Bu şımarıklığın sonu, “tarihi gerçekler ışığında” kendilerine mutlaka dönecektir.
Bu topraklar yeniden sürülecek, bütün ayrık otları, çalılar, kara dikenler temizlenecek, yılan yuvaları sürülecektir. Türkiye hastalık üreten bağırsaklarını temizleyecektir.
AKPKK aynı azgınlık içindedir. Osmanlı’nın Türk Milleti üzerine koyduğu ağır vergilerin bir başka benzeri Türk Milletinden alınıyor. Aldıkları Delidumrul vergileri ile saltanat sürüyorlar. Hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık sıradan vakalar haline geldi. Hatta AKPKK’lı olmanın ilk şartı;
Hırsızlığı, rüşveti, yalanı, talanı kutsamak olmuştur.
Türk adını, dilini aşağılıyorlar. PKK ortağı AKP ve AB-D’ye yaslanarak, bir avuç yandaşıyla 75 milyon Türk insanı üzerinde ahkam kesiyor.
Azın azın!!. Nekadar çok azarsanız, sonunuz da o kadar yakın demektir!!.
zahide@zahideucar.com
Bir yanıt yazın