Malezya ekibi iş başında…..

Malezya ekibi iş
başında…..

Okuyun bakalım ilginç
gelecek mi!
Uzakdoğu ülkesi
Malezya ilginç bir İslam ülkesi. Bunlar parayı
bastırıp İslamcı üniversiteler kurmuş.
1990’lı yıllarda başbakan Mahathir Bin Mohammad sık
sık Türkiye’ye gelir, Cumhurbaşkanı
Demirel’den bu üniversitelere öğrenci
göndermesini isterdi.
Amaç genç
beyinleri yıkayıp devşirmek, üniversitelerinde
onlara doktora yaptırmak, doçent, profesör
unvanı verip Türkiye üniversitelerini bu
İslamcı misyoner
kadrolarla doldurmaktı.
Demirel bunu yemedi,
tuzağa düşmedi.
Ancak Malezya’nın
parası boldu. Burs dağıtıyor, gelenlere çok
güzel olanaklar sağlıyordu.
Onların
üniversitelerine bizden de birileri gidip eğitim
gördü. Hepsi de başarıyla (!) devşirildi ve
hemen hepsi doçent ve profesör
yapıldı.
Malezya kökenli
Yusuf Ziya Özcan Tayyip’in YÖK Başkanı,
Ömer Dinçer Maarif Nazırı, Davutoğlu Ahmet
Paşa Hariciye Nazırı oldu.
İlk ikisinin görevi
laik eğitimin içine etmekti,
başardılar!
Orada doktora yapanlar,
doçent ve profesör yapılanlar AKP
döneminde unvanlarını kullanarak Türkiye’ye
dönüş yaptılar ve en yüksek makamlara
getirildiler.
Malezya
üniversiteleri siyasal İslamın ön
bahçesi. Bilimsellik örtüsü altına
gizlenmiş olan uygulama alanı. Cumhuriyet rejimine karşı
savaş veren kadroların akademik unvan kapma, sonra
Türkiye’de yükselme yeri.
Şimdi bir bakıyorum,
Sadrazam Davutoğlu Ahmet Paşa’nın Malezya
geçmişi bizim omurgasız yandaş medyada pek yer
bulmuyor!
Doçentlik
unvanını Malezya Uluslararası İslam
Üniversitesi’nde aldığına hiç
değinilmiyor!
Niçin, hangi
amaçla gidip yıllarca kalmıştı Malezya’da,
bilinmiyor!
Malezya’nın
yetiştirdiği İslamcı kadrolar Türkiye’yi
başarıyla yönetiyor! Son olarak bir sadrazam bile
çıkarıldı piyasaya!

Yazıları posta kutunda oku

<p>Malezya ekibi iş
başında.....</p>
<p>Okuyun bakalım ilginç
gelecek mi!
Uzakdoğu ülkesi
Malezya ilginç bir İslam ülkesi. Bunlar parayı
bastırıp İslamcı üniversiteler kurmuş.
1990'lı yıllarda başbakan Mahathir Bin Mohammad sık
sık Türkiye'ye gelir, Cumhurbaşkanı
Demirel'den bu üniversitelere öğrenci
göndermesini isterdi.
Amaç genç
beyinleri yıkayıp devşirmek, üniversitelerinde
onlara doktora yaptırmak, doçent, profesör
unvanı verip Türkiye üniversitelerini bu
İslamcı misyoner
kadrolarla doldurmaktı.
Demirel bunu yemedi,
tuzağa düşmedi.
Ancak Malezya'nın
parası boldu. Burs dağıtıyor, gelenlere çok
güzel olanaklar sağlıyordu.
Onların
üniversitelerine bizden de birileri gidip eğitim
gördü. Hepsi de başarıyla (!) devşirildi ve
hemen hepsi doçent ve profesör
yapıldı.
Malezya kökenli
Yusuf Ziya Özcan Tayyip'in YÖK Başkanı,
Ömer Dinçer Maarif Nazırı, Davutoğlu Ahmet
Paşa Hariciye Nazırı oldu.
İlk ikisinin görevi
laik eğitimin içine etmekti,
başardılar!
Orada doktora yapanlar,
doçent ve profesör yapılanlar AKP
döneminde unvanlarını kullanarak Türkiye'ye
dönüş yaptılar ve en yüksek makamlara
getirildiler.
Malezya
üniversiteleri siyasal İslamın ön
bahçesi. Bilimsellik örtüsü altına
gizlenmiş olan uygulama alanı. Cumhuriyet rejimine karşı
savaş veren kadroların akademik unvan kapma, sonra
Türkiye'de yükselme yeri.
Şimdi bir bakıyorum,
Sadrazam Davutoğlu Ahmet Paşa'nın Malezya
geçmişi bizim omurgasız yandaş medyada pek yer
bulmuyor!
Doçentlik
unvanını Malezya Uluslararası İslam
Üniversitesi'nde aldığına hiç
değinilmiyor!
Niçin, hangi
amaçla gidip yıllarca kalmıştı Malezya'da,
bilinmiyor!
Malezya'nın
yetiştirdiği İslamcı kadrolar Türkiye'yi
başarıyla yönetiyor! Son olarak bir sadrazam bile
çıkarıldı piyasaya!</p> - gunbatimi asker ucakgemisi

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir