Tunus’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turu Cumhuriyetçilerin adayı Kaid Es Sibsi’nin zaferiyle sonuçlandı. Bu zafer Müslüman Kardeşler’in Tunus’taki 3. yenilgisi oldu
Cüneyt Akalın
Tunus’ta Pazar günü yapılan başkanlık seçimlerinin ikinci turunu da cumhuriyetçi aday Kaid el Sibsi kazandı. Öteki adayı destekleyen, daha doğrusu onun arkasına gizlenen islamcılar, üç ay içinde üçüncü kez sandıktan yenik çıktılar. Tunus’ta tablo netleşti, cumhuriyetçiler kazandı. Bu zafer hem Tunus’u hem de genel olarak Arap dünyasını/Akdeniz çevresini etkileyen sonuçlar doğuracak.
Tunus, Arap dünyasının İslamcıların kapalı av alanı olmadığını, 100- 150 yıllık geçmişi olan bir demokratik devrim kavgasının mücadele meydanı olduğunu bir kez daha gösterdi. Tunuslular çağdaş bir toplum arayışı içindeler. Tunus’lu kadınlar en bizim kadınlar kadar çağdaş.
KARİZMA ÇİZİLDİ
Cezayir’den ve Mısır’dan sonra üstelik herkesin gözü önünde yapılan seçimlerde yenilgiye uğrayan Müslüman Kardeşler, 80 küsur yıllık karizmayı çizdirdiler. BOKAP projesi İslamcı karıştırgacını yitirdi.
Cezayir’den ve Mısır’dan sonra üstelik herkesin gözü önünde yapılan seçimlerde yenilgiye uğrayan Müslüman Kardeşler, 80 küsur yıllık karizmayı çizdirdiler. BOKAP projesi İslamcı karıştırgacını yitirdi.
“Arap Baharı” adı verilen, Tunus’lu devrimcilerin “Siyonist baharı” adını verdikleri kargaşa bitti. Herşey yerli yerine oturdu. İslamcıların desteğini alan Marzuki, Fransa’dan ithal bir “insan hakları savunucusu idi. Seçim kampanyasnda seçmenleri “eski rejime dönüyorlar” sözleri ile korkutmaya çalıştı. Seçmeni korkutamadı ama, Tunus’lu seçmenler gerçekten de geriye döndü. Yıllarca Tunus’un ulusal lideri Habib Burgiba’nın hükümetlerinde görev almış, içişleri ve savunma bakanlıkları gibi kilit mevkilerde görev yapmış bir eski politikacıyı Cumhur’un başına getirdi. İnsanın aklına Aydınlık’ın 10 Kasım günkü manşeti geliyor: (Atatürk’ün reesminin altında) Onların günler geliyor. Tunus’ta geldi bile!
Tunus’un bize göre bir üstünlüğü AB sürecinden geçmemiş oluşu. Bu nedenle ulusal devlet hala ayakta. İyi bir yönetimle kısa sürede canlanabilir. Tunus Arap dünyasının önde gelen ülkelerinden biri. Cezayir ve Mısır’dan sonra, sisteme Suriye de katılınca büyük atılım yapabilir. Biraz da Kaid Es Sibsi’nin önündeki güçlüklerden sözedelim:
ULUSU BİRLEŞTİRME SÜRECİ
Kısmen liberalleştirilimiş ekonomi tarım ürünleri ihracına ve turizme dayalı. Bu açıdan dış müdahalelere açık. Kaid es Sibsi ülkeyi birleştirmek için seçmenlerden destek istedi. Bir bakıma “ulusal rehabilitasyon hükümeti” gibi görev yapacak. İslamcıların böldüğü ulusu birleştirmeye çalışacak. Bir bakıma zor bir bakıma kolay…
Kısmen liberalleştirilimiş ekonomi tarım ürünleri ihracına ve turizme dayalı. Bu açıdan dış müdahalelere açık. Kaid es Sibsi ülkeyi birleştirmek için seçmenlerden destek istedi. Bir bakıma “ulusal rehabilitasyon hükümeti” gibi görev yapacak. İslamcıların böldüğü ulusu birleştirmeye çalışacak. Bir bakıma zor bir bakıma kolay…
Tunus içindeki terör olayı ile boğuşacak. Bunu üstesinden geleceğine inanıyorm. Ne var ki sınırın dibinde Libya belası var, İslamcılar oralarda gizleniyor. Kargaşa bir süre daha sürebilir. İslamcılarla kol kola giren “sosyal demokrasi” zaten çökmüştü. Son başkanlık seçimlerinde “İslamcılardan” gelen gürültünün etkisinde kalarak cumhuriyetçi adaya açıkça destek vermeyen, Avrupa esinli “orta yolcu sol”un da giderek güç yitirmesi beklenmeli. Zaten es Sebsi’nin zaferi onlara rağmen gerçekleşti. Cumhuriyetçiler tabanda birleşti. Tunus çok güzel bir ülke. Afrika’nın kuzeyinin Yunan Adaları denebilir. Türkleri de çok seviyorlar. Türk geçmişleri ile gururlanıyorlar. Kıyıları zeytinliklerle kaplı. Barışın simgesi güzelim zeytin ağaçları, şer güçlerini Akdeniz’de boğacak mı?
Er geç öyle olacak.