Seçim hilelerini, seçim oyunlarını anlatarak başlayalım yazıya…
Türkiye’de SEÇSİS denilen bir seçim sistemi uygulanmaktadır bugün. Bu sistem, Amerikan yapımı bir bilgisayar teknolojisidir. Bu teknoloji, 2004 yılında ABD seçimlerinde kullanılmış ve çok büyük hileler yapılmıştı. Seçimin arkasından günlerce şaibeli sonuçlar tartışılmıştı.
Her türlü dış müdahaleye açık olan bu sistem yeryüzünde artık kullanılmamaktadır. Yunanistan’da ise muhalefetin itirazı üzerine kaldırılmıştır…
22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP, SEÇSİS yöntemi ile yüzde 47; 12 Haziran 2011 seçimlerinde ise yüzde 49,8 oy aldı. Yani bu sonuca göre her iki vatandaştan biri AKP’ye oy vermişti. Oysa sokaktaki vatandaşa soruyorduk, üç kişiden ikisi “vermedik” diyordu. Halkın nabzını tutan başka gazeteciler de aynı sonuca varmıştı.
O yıllarda uzmanlar SEÇSİS’de “Oy kaydırılması” olduğunu saptadılar. Öteki partilerden AKP’ye oy yüklenmişti. Sorun YSK’ya taşındı, ama sonuç alınamadı. Çünkü YSK kararlarına kişiler ve kurumlar itiraz edemezlerdi. Konu örtbas edildi.
Yine, Time Dergisi yazarı Edwards Hammington’a göre 3. Dünya ülkelerinde yapılan seçimlerde ve referandumlarda bu sistem ile önceden bilgisayarlara yüzde 10’luk “hayali oylar” yüklenerek oylarla oynanmakta, seçim sonuçları manipüle edilmektedir. Yani halk iradesinin dışında seçimlere yön verilmekte, yeniden düzenlenmektedir.
Nitekim o yıllarda, referandumda, yüzde 48 olan “EVET” oyları, bu yöntemle yüzde 58’e çıkarıldı iddiası vardı… Yani “Bilgisayarlara dış müdahale olmasaydı, ‘HAYIR’lar yüzde 52, ‘EVET’ler yüzde 48’de kalacaktı.
Bilgisayarlara yüzde 10 yükleme oyunu ise ölüler vasıtasıyla gerçekleştiriliyor… Hani Fethullah Gülen referandum öncesi demişti ya, “Mezardakileri de kaldırın, oy kullansınlar…”
Mezardakileri de kaldırıp oy kullandırdılar…
Vefat edenlerin isimleri seçmen kütüklerinden silindiği için, sandık listelerinde görünmez. Time Dergisi yazarı Edwards Hammington’ın haberine göre Egemen güçler, bu adları bilgisayarlara yükleyerek, istedikleri gibi yönlendirirler. Bu oylar, son 10 yıl içinde ölenlerin hayali oylarıdır…
Ne var ki seçimlerde ölülerin oyu da yeterli gelmedi onlara. Bir de dirilerin oyları ve nüfus sayıları ile oynadılar.
1999 seçimlerinde seçmen sayısı 37 milyon 495 bin, 217 idi. Bu rakam, 2002 seçimlerinde 41 milyon 407 bin 027 oldu. Yani 3 milyon 911 bin 810 kişi arttı.
2007 seçimlerinde ise 42 milyon 799 bin 303’e çıktı. Yani 5 yıllık seçim dönemine rağmen artış sadece 1 milyon 392 bin 276 oldu. 2011 seçimlerinde ise 50 milyon 237 bin 343’e yükseldi. Burada seçmen sayısında birden bire olağanüstü bir artış görüldü; tam 7 milyon 448 bin 040 kişi.
Bir anda 7,5 milyonluk bir artış oldu… Şimdiye dek bu artışı hiçbir kurum, hiçbir şahıs açıklayamadı, kimse de açıklanması için sormadı, çaba göstermedi.
Ama burada, 2011 seçimleri ile parmaklara boya sürme işleminin kaldırıldığını söylemeden geçemeyeceğiz.
Hadi bütün bu seçim oyunlarını, seçim hilelerini bir yana bırakalım. Yok sayalım. Elektrik kesilmelerini, çöplerden toplanan oy pusulalarını, il ve ilçe başkanlarının sahte üye kaydetmelerini de görmezden gelelim…
Dünyada bir örneği daha bulunmayan şu yüzde 10’luk seçim barajı bile bu seçim sistemini garabet, çağdışı bir seçim sistemi yapmaya yeter de artar bile…
Ülkemizde uygulanan bu seçim sisteminin adına Barajlı D’HONDT SEÇİM SİSTEMİ denilmektedir. İşte AKP’nin tüm dayanağı, kurtarıcısı, iktidar aracı bu seçim sistemidir.
Bu ucube SEÇSİS sayesinde AKP, 2002’den bu yana iktidarı işgal etmekte, “Her iki kişiden biri bize oy verdi, halkımızın yarısı bizi destekliyor, istediğimizi yaparız… İstersek asarız, istersek keseriz…” diye hindiler gibi kabarmakta, dilediği gibi at koşturmaktadır.
Zamanın Başbakanı ise Gezi direnişçileri karşısında “Yüzde 50’yi evinde zor tutuyoruz…” diye tehditler savurmaktaydı.
PEKİ, GERÇEK BÖYLE MİDİR? HALKIN YARISI SEÇİMLERDE AKP’Yİ Mİ DESTEKLEMİŞTİR? AKP YÜZDE 50 OY MU ALMIŞTIR?
Bu iddia, külliyen, bütünüyle yalandır. Gerçek dışıdır…
Şimdi bunun niçin bir aldatmaca, bir masal olduğunu anlatalım:
AKP, 2011 seçimlerinde, “geçerli oylar”ın yüzde 49,8’ini almıştı. Bu, onun tüm seçimlerde aldığı en yüksek rakamdır. Ki, bu rakamın da aslında 46.66 olduğu kanıtlanmıştır. Son seçimde tüm nüfusun yüzde 66’sı seçimlere katıldığına göre, AKP’nin aldığı gerçek oy oranı yüzde 30.75’dir. Yani bu sonuca göre sokaktaki 10 kişiden 5’i değil, sadece 3’ü AKP’ye oy vermiştir.
Hileli, çalıntı oyları da göz önüne alırsak, bu rakam daha da aşağılara düşecektir…
Ayrıca, D’HONDT SEÇİM SİSTEMİ’nde, yüzde 10 barajının altında kalan partiler milletvekili çıkaramazlar. Diyelim ki Ankara’da AKP yüzde 13 oy aldı, Liberal Parti ise yüzde 11. Liberal Parti’nin milletvekili çıkarabilmesi için tüm yurt yüzeyinde yüzde 10’luk seçim barajını da aşması gerekmektedir.
Aşamayınca, bu partinin Ankara’da aldığı yüzde 11’lik oy da AKP’ye gitmektedir.
2011 seçimlerinde AKP’nin yarısından fazla oy almasına rağmen CHP’nin çıkardığı milletvekili sayısı 135’tir. AKP, neredeyse bunun 2,5 katına yakın 326 milletvekili ile tek başına iktidar oldu. “Biz senin yarı oylarından fazla oy aldık, sen niçin bizim iki katımızdan fazla milletvekili çıkarıyorsun?” diye soran bir CHP’li milletvekiline rastlamadık daha…
Bir de bunun yanında, seçime katılmayan 8 milyon, 891 bin, 374 vatandaşımız var. Baraja takılan ve geçersiz oyları da buna eklersek, karşımıza toplam 12 milyon seçmen çıkmaktadır. Yani çöpe atılan bu sayı CHP’nin 2011 seçimlerinde aldığı oydan fazladır. Bunu da seçim sonuçlarına katarsak, AKP’nin nasıl iktidar olduğunu ve “yüzde 50 oy alma masalı”nın nasıl bir beyin yıkama aracı olarak kullanıldığını en bilgisiz bir vatandaş bile anlayabilir.
İktidarı, medyası papağan gibi durmadan yüzde 50 rakamını tekrarlayarak, halkın bilinçaltına girip, onu bakarkör yapmaya, halkın kafasında AKP gücünün yer etmesine uğraşmaktadır.
AKP aslında halkın yüzde 70’nin istemediği, benimsemediği bir partidir ve bu parti yüzde 30 bile olmayan çoğunluğuna dayanarak ülkede bir korku imparatorluğu kurma, bir dikta rejimi yaratma yoluna gitmiştir. Atatürk’e, Cumhuriyet rejimine savaş açmıştır.
MUHALEFETİ UYARIYORUZ: “SEÇSİS” DENİLEN BU UCUBE SEÇİM SİSTEMİNİ VE YÜZDE 1O SEÇİM BARAJINI KALDIRMADIĞINIZ SÜRECE AKP KAZANACAKTIR…
Siz, böyle hileli hurdalı bir seçim sistemini değiştirmeden, denetlemeden seçime giderseniz, biraz zor iktidar olursunuz.
Seçimler gelip, çatmadan, iş işten geçmeden bu konuya el atın. Gerekli değişiklikleri, düzeltmeleri yapın.
“Kendim ettim, kendim buldum” dememek için, Amerikan güdümünde olmayan, tam bağımsız, ulusal bir seçim sistemi, ulusal bir yazılım sistemi oluşturmaya bakın.
Yoksa bu yazılım sistemleri, bu seçim sistemleri, bu ayak oyunları varken iktidarı rüyanızda bile göremezsiniz…
Bir yanıt yazın