Tek çıkış yolu seçim sandığı olmalıdır…

NECDET BULUZ

Bugünkü AK Parti Hükümeti’nden şikayetler çığ gibi büyüyor. Yapılanlara karşı çıkanların sayısı da artıyor. Türkiye’de basın özgürlüğünün,hukuksuzluğun, pahalılığın, yoksulluğun dibe vurduğunu seslendirenlerin sayısının da artmakta olduğunu görüyoruz.
Bizi yönetenlere karşı şiddet, hukuksuzluk, ülkeye zarar verecek her türlü eylemlerden uzak durmak ve eğer bugünkü yönetimi sevmiyorsak,bunun hesaplaşma yerinin de seçim sandığı olduğunu görmeliyiz. Demokrasilerde seçimin çok önemli olduğuna inananlardanız.
Eğer beğenilmiyorsa,istenilmiyorsa, tepki gösteriliyorsa bugünkü iktidar nasıl seçimle iş başına getirildiyse,aynı şekilde seçimle iş başından uzaklaştırılmalıdır.
Dikkat edilecek olursa, gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan,gerek Başbakan Davutoğlu yaptıkları konuşmalarda “Biz demokratik yolla seçimle iş başına geldik. Bizim yaptıklarımızı beğenmiyorlarsa, bizi istemiyorlarsa bir daha seçmezler. Biz de eyvallah der çeker gideriz” diyorlar. Adres olarak da sandığı gösteriyorlar.
Bize soracak olursanız, biz de bugün yapılan birçok şeyden,yaşananlardan şikayetçiyiz. Ülkenin iyi yönetilmediğini de görüyoruz. Son yıllarda özellikle milletin kamplara ayrılması, hukukun üstünlüğüne olan güvenin yitirilmesi, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının artması, basın özgürlüğü konusundaki endişeler bizi de son derece rahatsız ediyor.
Her zaman söylediğimizi yineleyelim:
Eğer, bugünkü AK Parti Hükümeti istenilmiyor, değiştirilmek isteniliyorsa bu nasıl olacak? Hiç kuşkusuz muhalefetle olacaktır. Eğer, muhalefet bugünkü iktidara alternatif olamıyorsa, buna gücü yetmiyorsa bugünkü hükümetten kurtulmak kolay olabilir mi?
Şimdi, muhalefetin ayağa kalkma, alternatif olma, ülkeyi yönetecek konuma geldiğini gösterme zamanıdır. Kitleleri peşine takacak, umut dağıtacak ve iktidara geldiğinde daha iyi bir yönetimi uygulayabilecek olduğunu kamuoyuna gösterme zamanıdır.
Genel seçime 6 ay kaldı ama, görebildiğimiz kadarı ile ortada bir heyecan yok. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, birbiri ile gündem yaratma ve değiştirme yarışı içindeler. Daha da önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halen AK Parti Genel Başkanı gibi hareket etmesi ve partiyi yönetmesidir.
Bir yandan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ayyuka çıkmışken, öte yandan İstanbul-Konya arasını 4 saat 15 dakikaya indiren hızlı tren açılışı ile kamuoyu oluşturabiliyor. Ya da çok daha başka konularla gündem değiştirilebiliyor. İktidar partisi,tüm bunları da fırsata çevirebiliyor.
Konya’da Mevlana’nın Şeb-i Aruz törenlerinde “siyasi konuşma olmasın” deniliyor ama, burada yapılan konuşmalarda siyaseti etkileyecek konuşmalar yapılabiliyor.
Son yapılan kamuoyu araştırmaları var. Tarafsız anketler iktidardaki AK Parti’nin oy kaybettiğini gösteriyor. Oyunu yükselten parti olarak da MHP görülüyor. CHP içindeki çalkantılar ve güven vermeyen politikalar, yeni kurulan birçok partinin seçimde AK Parti’yi sarsamayacağı da görülüyor. Bu durumda AK Parti karşısında en güçlü pati olarak MHP kalıyor.
Bazı anket sonuçları MHP’nin bugün %20 oy oranına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak, ilerleyen zaman içinde bu oranın çok daha artabileceğine de dikkat çekiliyor. AK Parti’den kaybedilen oyların önemli bölümünün MHP’ye kaydığı ve bundan sonra da kayabileceği ifade ediliyor.
Dikkat edilecek olursa, iktidar partisi de kendisi için en tehlikeli parti olarak MHP’yi görüyor. Bu nedenle de çeşitli nedenlerle MHP içinde çalkantı ve çatlamalara neden olacak bir takım ayak oyunlarının gündeme gelebileceğini de unutmayalım.
MHP yöneticileri, il ve ilçe örgütlerini yeniliyor. Kongrelerde de yeni ve dinamik kadroların iş başına gelmesi ile iktidara alternatif parti konumuna geleceklerini söylüyorlar. Kongrelerin ardından Genel Başkan Bahçeli ve kadrosu yurt gezilerine başlayacak. Milletle kuçaklaşacak. Dertler dinlenecek, iktidara gelinmesi halinde ne yapılacağı anlatılacak.
MHP kadrolarının da tek çıkış yolunun seçim sandığı olduğunu söylemeleri ve demokrasiye bağlılıkları da önemsenmelidir. Kavgadan, gürültüden, havayı bulandırmaktan öte, demokratik yollardan hak arama ve seçilerek iktidara gelme ilke olarak da benimseniyor. Doğru yolun da bu olduğuna inanıyoruz.
İşte bu noktada kamuoyunun ikna edilmesi,inandırılması gerekiyor. Kitleleri kuçaklayarak, iktidar programını iyi anlatarak, çözüm yollarını birer birer ortaya koyarak bu noktaya varmak zor olmayacaktır. Geçmişte bunun somut örneklerini gördük.
Artık sahalara yayılma,kapı kapı dolaşma zamanıdır.
Sözü uzatmayalım: Özetleyecek olursak bundan sonra bütün iş muhalefete düşüyor.
[email protected]
[email protected]

NECDET BULUZ - islamcilik demokrasi hayir

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir