Danışman, fikri ve bilgisi olduğu konuda kendisine danışılan kişidir.
Kimine göre Danışman, Patronu saati sorduğunda, patronunun kolundaki saate bakıp ona saati söyleyen kişidir!
Kimine göre de, Patronun söyleyemediklerini söylettiği basit bir iletişim aracıdır.
Başbakan Ahmet, danışman olarak Etyen Mahçupyan’ı seçti.
Hem de Başdanışman olarak!
Başdanışman hakkındaki düşüncelerimizi paylaşmadan evvel sizleri 5 Ekim 1927’ye, Lübnan’ın Bihamdun şehrine götürelim.
Bihamdun şehrinde, Kürdistan Teali Cemiyeti- Kürtçü Millet Fıkrası-Kürtçü Milliyetçi Örgütler-Irak-İran-Suriye’deki Kürtçüler ve Taşnak kökenli Ermeniler biraraya geldiler.
45 gün süren çalışmanın sonunda HOYBUN adlı terör örgütünü kurdular.
“Politik ve Askeri İşbirliği” olarak açılanan antlaşmanın ilk iki maddesi şöyle idi:
1) Her iki taraf “Bağımsız Kürdistan’ın” ve “Birleşik Ermenistan’ın” kurulma hakkını karşılıklı olarak tanıyarak, bu hakkın savunması için mümkün olan her türlü imkânı kullanarak birbirlerinin yardımına koşmayı kabul ederler.
2) Her iki taraf, hangi toprakların Ermenistan’a, hangi toprakların Kürdistan’a ait olduğuna(!) bakmaksızın, sadece iki ülkenin kurtuluşunu amaç edinmiş olarak, ortak düşmana (Türkiye) karşı savaşmaya devam edeceklerdir.
19 maddelik bu anlaşmayı, V.
Papazyan- Ali Rıza Efendi (Seyit Rızanın kardeşi)- Dr. Şükrü- C.
Bedirhan-Barzan Aşiretinden Mustafa- Vanlı Memduh Selim ve Süleymaniyeli Kerim Rüstem, imzalamışlardır…
Hoybun Cemiyeti Cumhuriyet dönemindeki önemli silahlı kalkışmalarda görevler üstlenmiş ve yıllar içinde çökertilmiştir.
Hoybun, 1980’ li yıllarda Asala Terör Örgütü olarak karşımıza çıkmış ve Ermeni-Kürtçü işbirliğindeki bu örgüt çok sayıda diplomatımızı şehit etmiştir.
TC Devleti olarak 1984 yılından beri, Kürtçü-Ermeni-Suriyeli teröristlerden oluşan PKK Narko-Terör çetesi ve onun destekçisi uluslararası istihbarat örgütleriyle boğuşmaktayız…
2004 yılından itibaren, PKK Narko-Terör örgütü- Hazar Yahudilerinin Türkiye’deki etkin elemanları ve Taşnak’çı Ermeniler, Hoybun’u tekrar aktif hale getirdiler.
AKP’nin cansiperane (!) olarak savunduğu ve Eşbaşkanlığını yaptığı
“Çözüm Süreci” denen ihanet tuzağı, bu örgüt ve ABD-İsrail tarafından
Türk Milletine dayatılmaktadır!
Senaryo aynıdır, aktörler babadan- oğula (Barzani-Bedirhan- Seyit Rıza Torunları-Derviş Memed torunu) aynıdır, hedefleri aynıdır.
Birleşik Büyük Ermenistan’ı ve Büyük Kürdistan’ı kurmak…
İşte TC Başbakanı Ahmet’in kendisine Başdanışman yaptığı Etyen Mahçupyan, bu Hoybun terör örgütünün savunucusudur!
Bu Hoybun’cu Başdanışman, Türk Mahkemelerinin yargılayıp “Ömür Boyu Ağırlaştırılmış Hapse” mahkûm ettiği, Cumhuriyet Tarihinin en büyük silahlı kalkışmasını yöneten, on binlerce can alan Bebek Katili Öcalan için bakın ne diyor;
“O, ideolojik olarak gerçekten bir rehber ve lider.
O, dünya çapında bir problemin (!) taşıyıcısı, lideri ve tarihe geçecek bir insan!”
Şimdi size soruyorum;
Başbakan Ahmet, Hoybun’cu Etyen’e ne danışır?
Ondan ne öğrenir?
Hoybun’cu Başdanışman Türk Milletinin menfaatini mi, Ermenistan’ın mı menfaatini korur?
Düne kadar Cemaatin tetikçiliğini yapan bu kişi, nasıl oluyor da TC Başbakan’ına Başdanışman oluyor?
Başbakan Ahmet acaba Hoybun’cu Etyen gibi mi düşünmektedir?
Değerli Okurlar;
Başımıza gelen belaların hiçbiri yeni değildir.
Hepsi daha önce yaşanmış ve biz ders almadığımız için tekrar hortlamış dertlerdir.
Hâlbuki her şey apaçık ortada!
İnşallah bundan sonrası için ders alırız.
Bir soru ile yazıyı noktalayalım;
Emperyalist Devletlerin tetikçiliğini yapan sahtekârların biri hariç hepsini biliyoruz.
Dede Barzani’den-kırıtkan torun Barzani’ye, Asala’dan-Artin Agopyan adlı Öcalan’a, Kürtçü İstihbaratçı şefinden-Hizbullah terör örgütüne, El Kaide’den-IŞİD canilerine kadar hepsini biliyoruz, tanıyoruz ve hem millet hafızasına, hem de kendi hafızamıza kazıyarak yazıyoruz.
Bulamadığımız kişi, Hazar Yahudilerinden olup, Türk Devletinin çok önemli makamlarında bulunan ve ihanet içinde bulunan kişidir!
Kimdir bu Baş Hain?
Kim, kim, kim?
Not;
Başbakan Ahmet, yeni danışman olarak Kürtçü Şerafettin Elçi’nin kızını işe almış!
Niçin meselenin etrafında dolaşıyor ki?
Kandil’ de müzakere ettiği çıyanların tümünü danışman alsın, olmazsa Başbakanlığı Kandil’e taşısın, olsun bitsin.
Stratejik derinlik böyle olmaz mı?
Bir yanıt yazın