ZAVALLI İHTİRAS VE DÜNYA HALİ

 

Herşey; ABD-Rusya arasındaki güç dengesini belirleyecek Ukrayna Kriz’inin Baltık’tan Karadeniz’e, Hazar’a ve Ortadoğu’ya kadar olan bölgedeki rolü üzerinde cereyan ediyor.
Avrasya’da değişimi ivmeleyen bu mekanizmaya meydan okumak üzere ABD ve AB; Rusya’ya ardarda ekonomik,siyasi ve askeri yaptırım paketleri açıyor.
Rusya’nın ortak olmaktan ziyade bir tehdite dönüştüğü ve NATO’nun bu tehdite karşı vargücüyle mücadele etmesi gerektiği yönünde düşünceler hızla pratikleşiyor.
Rusya’nın saldırganlık politikasını tescile yönelik ve yeni Soğuk Savaş dönemini resmileştirecek  ABD Temsilciler Meclisi’nin 18 Kasım 2014 tarih ve 758 numaralı kararı Dışişleri Komitesi’nde görüşülmeyi bekliyor…
*
ABD ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların en önemli ayağını, ABD Dışişleri Bakanı J.Kerry’nin “Biz eğer Avrupa pazarlarına ulaşım için enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine yardımcı olursak büyük enerji güvenliğini temin edebiliriz. Avrupa ülkelerinin enerji alımının büyük bir kısmında Rusya’ya bağlı olmamasını sağlamak için beraber daha fazla şeyler yapmamız gerekir” ifadesindeki strateji  belirliyor.

*
Nitekim, Amerikan firmalarının GazpromBank’a,devlet şirketi Vnesheconombank’a, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Rosneft’e, doğal gaz tedarikçisi Novatek adlı Rus şirketlerine  finansal destek sağlaması yasaktır.
Avrupa Parlamentosu Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmak için Gazprom şirketinin Rus gazını Karadeniz üzerinden Avrupa’ya taşımayı hedefleyen Güney Akım projesine ilişkin çalışmaları askıya almış, Rusya Devlet Başkanı Putin son Türkiye ziyaretinde bu projenin iptal edildiğini açıklamıştır.
Japonya,Çernomorskneftegaza ve Neftebaza adlı şirketlerin varlıklarını dondurmuş,
Türkiye  ve Azerbaycan Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı ve Trans Anadolu Projesi’ni küresel pazarların himayesine,işbirliği ve güvenlik ağına katmıştır.

*
Şimdi Suudi Arabistan’ın, merkezi hükümeti olmayan Libya’nın, İŞİD’e rağmen Irak’ın, BAE, Katar ve Küveyt’in petrolü indirebildikleri en düşük fiyatla üretimini çoğaltmasıyla döviz rezervi düşük sayılan Rusya ciddi zararlar görüyor.
Uluslararası Para Fonu Başkanı C. Lagarde,”Rusya için söz konusu düşüş kayda değer bir tehdit teşkil ederek kırılganlığı ve hassasiyeti artırıyor ve bunu biliyorlar. Reaksiyonun ne olacağını görmek geriyor ” diyor…

*
NATO ise ‘Rusya’nın saldırganlığına’ karşı koymak için yeni strateji oluştururken, bu çerçevede askeri varlığını Doğu Avrupalı üye ülkelere konuşlandırıyor.
Genel Sekreter J.Stoltenberg, NATO’nun şu anda Estonya, Letonya ve Litvanya’ya yönelik olası bir tehlikede ancak bir kaç hafta içinde müdaheleye hazır hale gelebileceğini belirtiyor, ” Ama NATO, 2016 yılı sonunda 48 saat içinde çatışma bölgesine müdahele etme yeteneğine sahip bir güç oluşturacaktır”diyor.
Stoltenberg, “Mızrak Ucu” adıyla nitelendirdiği ani müdahele birliğinin Alman-Hollanda Kolordusu’na ait askerlerden oluşacağını, bu birliğin Baltık Ülkeleri, Polonya, Romanya ve Bulgaristan’a kurulacak NATO üsleri ile gerekli durumlarda lojistik, silah ve uzmanlarla destekleneceğini söylüyor.

*
NATO’nun doğuya doğru genişlemesi ‘Intermarium’ denilen Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgede bir çatışma alanının oluşması anlamına geliyor.
Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgede oluşan çatışma alanında Transdinyester, Abhazya, Güney Osetya, Dağlık Karabağ ,Novorusya gibi tanınmamış ya da kısmen tanınmış devletlerin sınırlarının belirlenmesi ve statülerine çözüm getirilmesi sorunları Finlandiya’dan Gürcistan ve Azerbaycan’a kadar uzanan bu geniş coğrafyada giderek ABD-Rusya rekabetini alevlendiriyor.
Rusya, J Stoltberg’in,”Rusya tutumunu ve eylemlerini değiştirdiğini, uluslararası hukuka saygı duyduğunu göstermelidir. Ancak kuvvetli bir NATO, Avro-Atlantik güvenliği adına Rusya ile yapıcı ilişkiler kurabilir” ifadesini eşitliğe aykırı, tehlikeli ve sorumsuz buluyor.

*
Böylesi gerginliklerle adı konulmamış bir “Soğuk Savaş” yaşanıyor,derken;
ABD Temsilciler Meclisi’nin Dışişleri Komitesi’ne sevk ettiği  758 numaralı karar tasarısı ,”Soğuk Savaş”ı resmileştirmek üzere görüşülmeyi bekliyor.

*
Tasarı, Rusya’nın güçlerini Ukrayna’dan geri çekmesini,ayrılıkçı paramiliter güçlere desteğini kardırmasını ve içişlerine karışmamasını ve bu saldırgan politikaya Gürcistan,Moldova ve tüm ülkelerde son vermesini teminen ekonomik,siyasi ve askeri baskıya alınmasını, enerji ihracaatının ve ticaretinin engellenmesini öngörüyor.
Rusya’dan uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanılmasını yasaklayan BM Antlaşmasına ve 1994’te Budapeşte Memorandumu ile yükümlendiği Ukrayna’nın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşı sorumluluklarına,
Kırım’ın yasadışı ilhakına son vermesi ve Karadeniz’deki  üsler, kullanım şartları, gemi sayısı ve modernizasyon esaslarını belirleyen Ukrayna ile imzalanan 1997 Karadeniz Filosu ve Karakolları Antlaşmasına uymasını istiyor.
ABD Başkanı’nın müttefiklerine yapacağı bir çağrı ile Kırım’ın yasadışı ilhakı ve Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü kabul ettirmeye zorlamak için Rusya Federasyonu’na  vize yasakları, malvarlıklarına tedbirler ve ilave yaptırımların getirilecek,
Nihayet  ABD Başkanı  Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması çerçevesinde yükümlülüklerini ihlal  etmekle suçlanan Rusya Federasyonu’na hesap sorulması için çağrıda bulunacaktır.

*

Sonuçta Başkan Obama, ” Rus politikacılar ekonomilerindeki durumu anlayıncaya kadar Ukrayna’ya ilişkin V.Putin’in tutumunun değişeceğini zannetmiyorum. Bu nedenle baskımıza devam edeceğiz” diyor.

Rusya Dışişleri Bakanı S.Lavrov,”Amerikalılar dünyanın her köşesindeki resmi geçitleri Washington’dan yönetemeyeceklerini, kendi kararlarıyla emri vaki yapamayacaklarını itiraf etmeye hazır değiller. Onlar anlayamıyor, aslında anlamaya başladıklarını düşünüyorum, yine de başkalarının fikirlerini göz önünde bulundurmama içgüdüsünü henüz atamadılar” diye yanıt veriyor.4.12.2014


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir