Zincirlikuyu Mezarlığı’nın ana kapısında koca harflerle yazıyor…
“HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR”
Çarpıcı , düşündürücü , ürpertici , ama GERÇEK !…
* * * * *
Şimdi , aynı sözü , günümüz Türkiye’sine uyarlayalım , bakalım neler çıkacak…
HER ÜLKE İHANETİ GÖRECEKTİR…
Olabilir mi ? Adına “açılım süreci” denen otuz iki kısım tekmili birden tiyatroyu görünce , bence , son derece gerçekçi !… Beyoğlu’nda “Apo’ya özgürlük” diyerek imza toplayanların olduğu bir ülkede , Millet’in büyük çoğunluğunun , “AÇILIM SÜRECİNE HAYIR” dememesi , büyük talihsizlik ve aymazlıktır !…
Bu millet , katillerle işbirliği yapılamayacağını önünde sonunda görecektir , ama korkarım bedeli çok ağır olacaktır…
CUMHURİYETİ TÜRKLER VE KÜRTLER BİRLİKTE KURDU…
Ayırımcılık yapmak istemem , ama yapmak zorundayım , çünkü yalan !…
Sadece , Genelkurmay’ın asker kayıtlarına bakmak bile gerçeği gösterir… Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen ardından çıkarılan isyanlar da , pusula görevini görür , tabii anlayana…
HER DALKAVUK BİR GÜN TEKMEYİ YİYECEKTİR…
Menfaat uğruna ruhlarını satanların daima aynı sonla karşılaştıklarını görmek için , tarihe göz atmak yeterli !… Bugün Türkiye , bunlarla dolu…
HER TÜRK ERKEĞİ ASKERLİK GÖREVİNİ YERİNE GETİRECEKTİR…
Doğru , tamamen doğru… Fakat , araya bir “parasız” kelimesi eklenince…
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR…
MİLLET EGEMENLİĞİNİ MİLLETVEKİLLERİ ARACILIĞI İLE HAYATA GEÇİRİR…
Bu da , doğru… Sadece , MİLLET sözcüğünü çıkarıp , TAYYİP sözcüğünü eklemeli !…
BASIN , DEMOKRASİLERDE , DÖRDÜNCÜ GÜÇTÜR…
Ortada bir demokrasi varsa , evet… Bence , Türkiye’ye şöyle uyarlanabilir…
BASIN , TÜRKİYE’DE , İKTİDARIN BORAZANIDIR !
İSLAM DİNİ , SON İLAHİ DİNDİR…
İSLAM DİNİNDE , ALLAH İLE KUL ARASINDA ARACI YOKTUR…
Kesinlikle , inkâr edilemez şekilde , doğru… Fakat , ortalıkta “Allah” adına dolaşan bu kadar “aracı”yı , Millet olarak neremize sokacağız , işte o belli değil !… Ayrıca , Bugün Türkiye’de pazarlanan dinin , Muaviye tarafından tahrif ve tahrip edilmiş İslam dini olduğunu , okuma yazması olan herkesin bilmesi gerekir !… Dinin amacı , “Yaratıcı”ya “kulluk” ederek “O”na ulaşmanın yollarını öğretmektir , yoksa yüzlerce yıldır süregeldiği gibi “kula kulluk etmek” değildir . Türkler’in İslam anlayışı tamamen farklıdır , merkezinde , katı kurallar ve uygulamalar yerine , “sevgi” vardır… Mevlana , Yunus Emre , Hacı Bektaş-ı Veli , Hoca Ahmed Yesevi , ve daha niceleri Kendinize sorun , bunlar AKP’ye uyuyor mu !?…
BAL TUTAN PARMAĞINI YALAR…
Çok bilinen bir halk deyişi… Yalnız , günümüzde , yolsuzluk yapanlar , parmağı unutmuşlar , bal kavanozunun içine bütün vücutlarını sokmuşlar !…
PARTİMİZ , KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR…
Ne diyebilirim ki… Allah için çok doğru… İnsanları mezara koyma konusunda , gerçekten , iktidarımız “kimsesizlerin kimsesi” !…
ŞEYH UÇMAZ , MÜRİT UÇURUR…
Bu iktidara bakınca , aklımdan geçenlerden biri de bu… Milletimizin %40’ı %50’si sayesinde , AKP , rüyasında göremeyeceği şekilde uçuyor !…
TÜRKİYE EKONOMİSİ HARİKALAR YARATIYOR…
İstatistikler yalan söylemez , ama istatistikleri yorumlayanlar yalan söyleyebilir ve söylüyorlar da… Bırakın bir ülkeyi , bir şirketi… Bir aile için bile , bilançonun tamamına bakmak lâzım , gelirler giderler varlıklar borçlar alacaklar nedir diye…
Cumhuriyet tarafından kurulan ve büyütülen hemen hemen bütüm kurumlar satıldı mı , satıldı… “Canım ne var bunda , satılan kurumlar bir yere gitmiyor ki” diyebilirsiniz… Satılan , aslında , o kurumların müşterileri olarak sizlersiniz… O kurumların pek çoğu kamu hizmeti görüyor… Kamu hizmetlerinde , hizmet ilkesi geçerlidir , ticari kârlılık değil… Örnek mi , gece geç saatlerde , şehir hatları vapuru ile karşıya geçmeye çalışın bakalım , bulabilecek misiniz ?… Ticari işletme , kârına bakar , hizmeti de kârını arttırmak için yapar , tam tersine…
Ayrıca , tasarrufu arttırmaktan bahsediyorlar… Millet , zaten borç batağında , nasıl tasarruf yapacak , soran yok…
En önemlisi , Türkiye , sürekli olarak ve giderek daha artan bir şekilde , yurt dışından borçlanıyor… Borçlanılan para da , yatırıma gitmiyor , büyük ölçüde… Yarın öbür gün , bu para muslukları kesilse , ne olacağı zannediliyor ?… Ben , buna “saadet zinciri” diyorum , “uyuşturucu mutluluğu” da diyebilirsiniz… Ya da , daha amiyane tabirle , “el şeyi ile gerdeğe girmek”… O el , “şeyini” geri istediğinde , neler olabilir , düşünen var mı ?…
“Yabancı sermaye , şu kadar geldi , bu kadar geldi” diyorlar… Ben olsam , yabancı sermaye demezdim , yabancı para derdim… Gelen para , yatırıma gitmiyor ki… Ya borçlanmak için kullandırılıyor , ya da zaten mevcut yatırımların el değiştirmesi için kullanılıyor… Ortada , ülkenin sanayi ve ticaret varlığına bir artı değer katılması söz konusu değil !…
Sosyal adalet(sizlik) ise , başlı başına bir yara… Bir iş dünyası düşünün , çalıştıranlar zengin ve daha da zenginleşiyorlar , çalıştırılanlar ise borç batağında ve daha da fakirleşiyorlar… Bir siyaset dünyası düşünün , asiller yoksulluk ve yolsuzluk pençesinde kıvranırken , vekiller varlık içinde yüzüyorlar… Böyle bir düzen , sonsuza dek sürebilir mi ?… İşte burada , “din” kavramını öne sürüyorlar Allah , Peygamber , Din , İman , hepsi bahane… Maksat , “Yağma Hasan’ın böreği” daha uzun süre mideleri şenlendirsin !… Nasıl olsa , sokağa bırakılan beğenilmemiş böreklerin de çok talibi var…
Kapitalizmin bu kadar uzun süre yaşamasının birinci nedeni , esnek yapısı ile , içine sosyal unsurları dahil etmiş olmasıdır Bu , kapitalizmin , 1700’lerden bu yana geçirdiği “olgunlaşma” sürecinin bir sonucudur… Ancak , canavar , özünde , daima canavardır , her ne kadar yumuşak tüyleri olsa da… Diyeceğim o ki , kapitalizm de , dünyada esen özgürlük rüzgârlarını , sonsuza dek kaldıramaz… Bir noktada , siyaset aracılığı ile , daha kontrollu daha homojen bir dünya yaratmaya çalışacaktır… Bizimki gibi ülkeleri değerlendirirken , bu olasılıkları da göz ardı etmemek gerekir…