20 Kasım 2014
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine “hırsız” demesinin ardından tazminat davası açmıştı. Mahkeme, Erdoğan ve AKP’nin “hakaret var” diye açtığı toplam 100 bin lira istemli tazminat davasını reddetti, Yargıtay deliller isabetli diye mahkemenin kararını onadı.
Kılıçdaroğlu “Hükümet eşittir hırsızlık” dedi, “Başbakan’ın derdinin cebini doldurmak olduğunu” ve “Yolsuzluğa bulaşan yakınlarını koruduğunu” söyledi. Erdoğan “Bana hakaret ediliyor” diye 100 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme ise kararında tazminat talebini reddetti. Son olarak Yargıtay deliller isabetli diye mahkemenin kararını onadı.
Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın şikayetçi olduğu konuşmayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu 21.02.2012 tarihinde CHP Grubu’nda yaptı ve şunları söyledi;
Atalarımızın güzel bir lafı var; “beterin beteri varmış” derler, evet, beterin beteri vardır. Daha önce birçok hırsızlık görmüşüz, hepimiz hayatımızda şu veya bu şekilde tanık da olmuşuzdur. Ama, bu Hükümet sayesinde çok farklı hırsızlıklarla karşı karşıya kaldık. Duymadığımız, bilmediğimiz, aklımıza gelmeyen hırsızlık türlerini bu Hükümet zamanında öğrendik.
Hükümet eşittir hırsızlık. Bu noktaya kadar taşıdılar bunlar.
Hırsızlık literatüründe olmayan pek çok kavramı da bu hükümetin sayesinde öğrenmiş olduk. Hiç sizin aklınıza fitre hırsızlığı gelir miydi? Sadakadan hırsızlık yapmaya başladılar, kurbandan hırsızlık yapmaya başladılar.
Bu şeytanın aklına bile gelmeyen hırsızlığı yapanlar ne hikmetse Başbakanın kankaları arasından çıkıyor. Bunlar Başbakanın yakın arkadaşları. Hatta bunlardan birisi onların iş ortağı. O iş ortağının diğer adı, namı, yürüyen adı, köstebektir. Yani, fitre hırsızlarının özel istihbaratçısı. Fitreyi çalacaksın, hırsızlık yapacaksın, polis gelip basacak, önceden haber vereceksin, onun özel istihbaratçılığını yapacaksın.
Sol haber portalı