Kürdistan’ın sınırları çiziliyor…

NECDET BULUZ

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kobani konusunda Amerika’nın, Batı’nın ve koalisyon güçlerinin ortaya koyduğu kararlılık konusunda “Neden Kobani, burada ne var? Daha önce Musul’da, başka yerlerde duyarlılık göstermeyenler sorun Kobani olunca neden harekete geçtiler?” diye soruyor.

Bu sorunun yanıtı çok basit:

Kobani, Büyük Kürdistan’ın Suriye ayağının oluşumunda önemlidir. Büyük Kürdistan’ı kurdurma çabası içinde olanlar için Kobani bu açıdan önemseniyor. PKK, siyasi uzantıları, Peşmerge de Kobani’nin önemini biliyor. Halka böyle tamamlanacak. Bunu bilmemek, tahmin etmemek büyük eksikliktir. Göz göre göre etrafımız çevriliyor.

İsrail’in Ortadoğu’da rahat hareket etmesi ve genişlemesi üzerine kurulu olan bu düzenlemede ne var ki biz de destek oluyoruz. Kobani’ye IŞİD ile mücadele için Peşmerge başta olmak üzere diğer bazı gruplara koridor açmış olmamız dış güçlere destek vermiş olmuyor muyuz?

Güneydoğu’ya dikkat edin, giderek Türkiye’den koparılıyor. Bunu, artık bizi yönetenler de açıkça görmeye başladı. Ancak, bu saatten sonra durumu kontrol altına almak o kadar kolay olmayacaktır. PKK ve yandaşları şehirlerde bile silahlandı.

Terör örgütü PKK ile başlatılan “Barış Süreci”nin işlememesi, taraflar arasında ortaya çıkan sıkıntılar Türkiye’ye kan kaybettiriyor. Terör örgütü ve yandaşları artık kimseyi dinlemiyor. IŞİD, Batı’nın Kürdistan’ı kurma aleti olarak kullanılıyor. Bu da hiç kuşkusuz Kürt hareketine cesaret veriyor. Siz de terör örgütünü barış için muhatap alırsanız, sonucu da bu gelişmeler olacaktır.

Musul da IŞİD’ tan temizleniyor. Buradaki Peşmerge güçleri Komutanı “Kürtler olarak Kürdistan’ın Irak ile sınırını Zumar’da çizdik” diyor. Adım adım, Büyük Kürdistan’ın sınırları da çiziliyor. Bunu da çok açık biçimde söylüyorlar. Biz ise bütün bu olup bitenleri sadece seyrediyoruz.

Suriye Kobani, Irak Kuzey Irak ve Zumar ile bütünleştiriliyor. Türkiye, Güneydoğu ile buna eklenecek. İran’daki halka ile de Büyük Kürdistan sınırları belirlenecek. İşte, Kobani bu nedenle önem taşıyor.

Geçenlerde arkadaşımız Yücel Tanay’ın köşesinde “AKP: BÜYÜK KÜRDİSTAN’I KURARKEN” başlığı altında bir yazı yayınlandı. Bu yazı, bugünkü durumu ve geleceği bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Tanay’ın izni ile bu yazıyı sizlerle paylaşarak bugünkü yazımızı noktalamak istiyoruz:

 

“AKP, eliyle Büyük Kürdistan kurulurken AKP ise, bu işlerde hiçbir günahı yok, masum kuzucuk rollerinde. Dönmüşler millete, şikâyet üzerine şikâyette bulunuyorlar:
O Amerika değil miydi ki sizi BOP Eşbaşkanı olarak görevlendiren? Siz değil miydiniz, “BOP’ta bize görev verildi, BOP içinde Diyarbakır’ı yıldız yapacağız!” diyen.”

Demediniz mi?

Yıllar boyu bunun için çalışmadınız mı?

Ve aslında hâlâ da çalışmıyor musunuz?

Sanki bu işin gideceği yerin Büyük Kürdistan denilen, güneyimize yeni bir Siyonist duvar çekilmesi olduğunu söyleyen biz değiliz ve bunu söyleyen bize komplocu ve Türkiye’nin büyümesini istemeyenler diye saldıranlar kendileri değilmiş gibi, Bakan Nurettin Canikli çıkmış, “IŞİD bir araç; amaç, Suriye’den Irak’tan, Türkiye’den bir parça ve ‘Büyük Kürdistan’ dizaynı” diye ahkâm kesmeye başlamış.

Sonra da, Kuzey Irak‘la petrol anlaşmasına değinen Canikli “Petrol anlaşması ile her yıl 10 ile 20 milyar Dolar’lık bir kaynak sağlıyoruz. Lozan’da kaybettiğimiz haklarımızı bugün bu anlaşma ile büyük oranda telafi ettik” diye konuşmuş.

İşte “Büyük Kürdistan”a karşı gibi olunarak, Büyük Kürdistan böyle kurulur. Lozan’da kaybettiklerimizi kazanmışız. Büyük Kürdistan dediğiniz Yeni İsrail, Barzani ihanetini kendisine zemin yapıyorken, sana da bunun finansmanı sağlamak için bölgenin petrolünü almak düşüyordu. Bu gün iki kuruş ucuza petrol almakla aslında tam da sana biçilen rolü oynuyor ve bu ihaneti millete güzel gösterebilmek için de, “Bakın, petrolü ucuza alıyoruz, Lozan’da kaybettiğimiz hakları geri aldık!” edebiyatı yapıyorsun. Yani büyük akıl sana bunu yaptırıyor yine. Kısa dönemde kazanç gibi gözüken bu durum, uzun dönemde bindiğin dalı kesmek, vatanı satmış olmaktan başka bir manayı haiz değil.

“Büyük Kürdistan” denilen şeyin oluşmasını gerçekten istemiyorsan, “Büyük Akıl” diye şikâyet ettiğin Amerika’nın bölgedeki en büyük işbirlikçisi Barzani ihanetine, etnik Kürtçü ihanetine hayat hakkı vermeyeceksin. Barzani’nin Irak ve dolayısıyla İslam milletinden çaldığı petrolü satarak güçlenmesine müsaade etmeyecek, bunu yapınca da, “petrolü üç kuruş ucuza aldım” diye sevindirik olmayacak, bunu da Lozan’da kaybettiğimiz hakları geri alıyoruz zannetmeyeceksin.

Hem sonra, Ayn-el Arab’a Peşmerge’nin geçmesine yol veren siz değil misiniz? Ayn-el Arab’ın işbirlikçi Kürtçülüğün elinde kalması, Büyük Kürdistan dediğin bu proje için hayatî önemi haizken, peşmergelerin geçişine izin vermekle, düşmanın için gerekli can suyunu kendi elinle verdiğinin ya farkında değilsin veya düpedüz ihanet içindesin ve bizleri de ahmak yerine koymaya çalışıyorsun.”

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com

 

 

 

 

 

NECDET BULUZ - kurdistan

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir