Degerli Turk Toplumu, Turkish Forum takipcileri ve Turkish Forum Ailesi
Turkiye Cumhuriyetinin kurucusu, mimari Ulu onder Mustafa Kemal Ataturk’un aramizdan ayrilisinin 76. Yilinda kendisini saygiyla, ozlemle ve sevgiyle aniyoruz ve dunya dondukce bu sevgimiz ve ozlemimiz katlanarak artacak ve onun ne denli guclu bir kisiligi, ongorulu bir sahsiyet oldugunu daha da iyi anlayacagiz.
Mustafa Kemal Ataturk, yapılan her işte, atılan her adımda Türk ulusuna güvenmiştir çünkü kendisini her zaman bu ulusun içinden gelen bir birey olarak görmüş ve hep halkla içiçe olmayı arzulamıştır. Atatürk der ki :”Millet sevgisi kadar büyük bir sevgi yoktur. İstiklal Savaşında benim de milletime yaptığım bazı hizmetler olmuştur sanırım. Fakat bunlardan hiç birini kendime mal etmedim. Yapılanların hepsi milletin eseridir, dedim.’’
Falih Rıfkı Atay 1955 yılında yazdığı Babamız Atatürk adlı eserinde Atatürk’ten bir alıntıda Ulu Önderin şu sözlerine yer verir:
‘’Geçmişte medeniyetler kurmuş bir soyun çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız gereken şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Yarıda bırakılmış daha bir çok büyük işlerimiz vardır. Ben arkadaşlara şunu tavsiye ederim. Şahsınız için değil, kendisinden olduğunuz millet için çalışınız.’’
Birinci Dünya Savaşının başında cephelerde yaşanan felaket zincirinden sonra Çanakkale’de kazanılan zafer, Ordumuza ve milletimize yeni bir ruh, kendine güven ve moral kazandırmıştır. Bu zaferin mimarı, genç komutan Mustafa Kemal Paşa idi. Bu zafer, bizi başta kahramanlık ve özgüven duygusu uyandırmışlık yanında, şerefine sahip çıkmak düşüncesi etrafında benzeştirip bütünleştirmiş idi.
‘’Hür fikirler tatbik mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.” diyen Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün her alanda ne kadar öngörülü olduğunu Türkiye’nin yetiştirdiği ender tarihçilerden ve Atatürk’ün yakın arkadaşı Afet İnan’dan alınan alıntı en güzel bir şekilde açıklamaktadır. Ancak 1919 yılının 19 Mayıs’ında Anadoluya ayak bastıktan sonra, işgal edilmiş bir ülkede, Amasya’da, 21 Haziran gecesi, Genç Paşanın kaleme aldığı Amasya Tamimi denilen, diriliş belgesinin ilk cümleleri, Türk milletinde yankı bulan bir haykırıştır. Amasya Genelgesi, bağımsızlık ve egemenlik ile birlikte yaşama düşüncesi etrafında bütünleşmeye çağıran bir uyanışın ifadesidir. Ve şöyle başlar:
“Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâlî tehlikededir. İstanbul Hükûmeti üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi, âdetâ, yok olmuş gösteriyor. Milletin istiklâlîni, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’’
“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.” diyen Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük dünya lideri Mustafa Kemal 1919 yılının 19 Mayıs’ında Anadoluya ayak basmasının ardından Mustafa Kemal yaptığı Erzurum Kongresinin ardından en yakın arkadaşı Mazhar Müfid Kansu’ya günlüğüne şu konuları kaydetmesini söyler:
- sana 20 temmuzda dediğim gibi, zaferi kazandıktan sonra hukumet etme şekli demokrasi olacaktır
- sultan ve ailesi layık oldukları şekilde itibar göreceklerdir
- kadınların başı açılacaktır
- fes yasaklanacak ve yerine şapka giyilecektir
- Latin alfabesi Kabul edilecektir.Mazhar Müfid büyük bir şaşkınlık içinde bunları not eder ve hatta Paşaya gidip dinlenmesi önerisinde de bulunur.
Ve millet meclisinin açılmasını takip eden günlerde Mazhar Müfit’e Mustafa Kemal Paşa şöyle sorar: Kaçıncı maddeye geldik? Bu hatıra aslında Mustafa Kemal Paşanın ülkesi için çizdiği hedefi, gerçekleştreceği siyasi ve sosyal değişikliklerin habercisiydi.
Bugünlere kolay gelinmedi ve bugün bağımsız, egemen bir devlet olarak yaşıyorsak, bunu bugün saygı ve sevgi ile andığımız Yüce Atamıza borçluyuz. Sizlere tavsiyem Atatürk’ün Büyük Nutuk’unu, Söylev ve Demeçlerini, Tamim, Telgraf ve Beyannamelerini anlayarak okumanız ve gerektiğinde tekrar tekrar bu kaynaklara başvurmanızdır. Cünkü Atatürk, “Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz,’’demiştir. Ve yüksekliğin üst sınırı yoktur. İlerlemek ve Atatürk İlke ve Inkilapları yolunda ilerlemek parolamız olsun. Çünkü Atamız, ‘’Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır,’’ derken hepimize bu görevi vermiştir.
Saygilarimla
Dr. Kayaalp Buyukataman
Baskan
Turkish Forum ve Dunya Turkleri Birligi