Kıbrıslı Rum yöneticiler geçmiş yıllarda, Kıbrıs Rum tarafı ekonomik olarak iflas edip, batağa saplanınca Rum halkına moral enjekte etmek ve ekonomik çöküşü unutturmak için bir hayal yaratmışlardı.
Hayal gerçekten de büyük, çekici, kalp hoplatıcı ve çok da cicili biciliydi.
Adını doğalgaz koydular bu hayalin.
Ve arkasını da getirdiler.
Doğalgazdan zengin olmak ve Kıbrıs Rum tarafının da bölgenin tartışmasız enerji merkezi haline geleceği.
Bir yerine iki tane pembe hayal koydular Kıbrıs Rum halkının önüne.
2013 yılının sonbaharına kadar her şey iyi gitti. Hayal motoru gayet iyi çalıştı.
Ne vakit İsrail’in Münhasır Ekonomik Bölgesindeki Leviathan sahasının ortakları ABD’li Noble ve İsrailli Delek şirketleri Tel Aviv Borsasına Leviathan parselindeki tahmini doğalgaz miktarı ile ilgili gerçekçi rakamlar içeren bir rapor sundu, o vakit Afrodit parseli ile ilgili rakamlar da ortaya çıkmaya başladı.
Açıkçası, Leviathan parselindeki durumla ilgili bilgi vermek zorunda olan Delek şirketi, Afrodit parselinde ortağı olduğu Noble şirketi ile ilgili de bilgi verirken, Afrodit parselindeki durumu da açıklamak zorunda kalmıştı. Delek şirketinin sunduğu rapora göre Afrodit parselinde varlığına rastlanan doğalgaz, dikkate alınacak boyutlarda değildi.
Daha o günlerden Rumların peşinde olduğu doğalgaz ile ilgili takke düşmeye, gerçekler su yüzüne çıkmaya başladı.
4 Ekim 2013 tarihine yayınlanan “Doğalgazla Oyun” başlıklı köşe yazımda konuya değinmiş, Afrodit parselinde varlığı tespit edilen doğalgazın önemli bir miktarda olmadığını aşağıdaki paragraf ile okuyucularıma sunmuştum.
“Rum basını adı Afrodit olan 12. parseldeki doğalgaz miktarını şişirirken, yetkili kurumlar Afrodit parselinde tespit edilen doğalgaz miktarının sıvılaştırma tesisi kurmaya yetmediği görüşünde.
Neredeyse 10 gün evvel tamamlanan ilk teyit sondajında Afrodit parselindeki doğalgazın, Vasiliko’da kurulması planlanan doğalgaz sıvılaştırma terminalinin verimli olabilmesinin “optimum noktası” veya da “emniyet sınırı” olan 5.5 trilyon ayak küpün(tcf) altında olduğu ortaya çıktı. Yapılan hesaplamalar doğalgaz’ın 4 ile 4.5 trilyon ayak küp civarında olduğu şeklinde.”
Sonradan yapılan teyit sondajları ile de varolan miktarın 3.5 trilyon ayak küp yani yaklaşık 100 milyar metre küp civarında olduğu saptandı. Dünya spot doğalgaz piyasasında bin metreküp doğalgazın fiyatı yaklaşık 330 dolar. Mevsimine, arz ve talebe göre bu fiyat inip çıkabilmekte. Ortalama olarak bin metre küp doğalgazın fiyatını 330 dolar olarak alırsak, denizin altında Afrodit parselinde durmakta olan doğalgazın toplam değeri 33 milyar dolar ediyor.
Dönemin Rum Devlet başkanı Tassos Papadopulos’un, Türkiye’yi ABD ile karşı karşıya bırakmak stratejisi ile bölgeye ABD’li bir şirketi getirtebilmek düşüncesi, gerçekte Rumlara çok pahalıya mal oldu. Noble şirketine yaptığı teklif, içerideki bir arkadaşımızın sızdırdığı bilgilere göre ‘yüzde 90 Noble, Yüzde on 10 Kıbrıs Rum Tarafı’nın alacağı şeklinde imzalanmış. Bu anlaşmaya göre Rum tarafına düşen pay, doğalgaz gelirinin tümü de kar olsa, 3.5 milyar dolardan fazla olmayacak.
Yüzde 40-Yüzde 60, İsrail-Delek anlaşmasının benzeri bile olsa Rum tarafına düşen pay 14 milyar doları geçmez. Doğalgaz rezervi 6 yıllık olduğuna göre bu para 6 yıl içinde gelebilir demektir ancak.
Sıvılaştırma tesisinin maliyeti 20 milyar Dolar. Rumların ekonomik çöküntüden kurtulmak için gerek duydukları nakit miktarı ise 43 milyar Avro yani 55 milyar Dolar.
Bulunan doğalgazın hiç bir işe yaramayacağı kesin. Rumların büyük hayallerinden elde edebilecekleri sadece düş kırıklığı olacak.
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
Facebook: Ata Atun
7 Kasım 2014
T.C. ve KKTC’de Yüksek Öğrenim ile ilgili Resmi kuruluşlar ve Üniversitelerin Etik kurulları, Ata Atun intihal ile ilgili herhangi bir akademik bulguya rastlamamıştır.
Bir yanıt yazın