NECDET BULUZ
Ekim ayı enflasyon rakamları açıklanırken şöyle düşündük:
Hükümet, onca önleme rağmen enflasyonu düşüremedi. Cari açık da giderek artıyor. Bugün çift haneli rakamları zorlayan bu enflasyon artışı eğer çalışanın, emeklinin, dul ve yetimin maaşına yansıtılmazsa, Hükümet genel seçimde çok zorlanabilir. Görebildiğimiz ve açıklanan rakamlara göre, çalışan ve emekli kesimine düşünülen zam oranı kamuoyunu tatmin etmeyecektir.
Evet, çok zorlanabilir. Bunun bir başka nedeni de şu olacaktır: Geçenlerde Özcan Pehlivanlıoğlu hocamız bu konuda geniş ve güzel bir yazı yazmış “Suriyelilere var da biz yok mu?” başlığını taşıyan bu yazının bir bölümünde şöyle diyor, sizlerle paylaşmak istedik:
“Ey iktidar! Emekliden esirgediğin parayı, vatanlarını savunmaktan aciz ve kapağı bedavadan Türkiye’ye atan Suriyelilere verdiğini söylüyorsun. Ayıp değil mi? Emeklinin, işçinin, memurun, köylünün, çiftçinin, esnafın Suriyelilere harcadığını söylediğin ve her ekonomi için korkunç bir büyüklükte olan 4 milyar dolarda hiç mi hakkı yoktur? Her gün değişik kalemde artan bu 4 milyar dolar ve üstünü; başta emeklin olmak üzere memurun ve işçin için harcasaydın ya da sosyal güvenlik sisteminin ıslahında kullansaydın daha iyi olmaz mıydı?”
Zaten kamuoyunda Suriye’li sığınmacılar konusu tartışılıyor. Bütçeden çok önemli paraların sığınmacılar için harcandığı biliniyor. 3 milyona yaklaşan sığınmacılara harcanan her kuruş, çalışandan, emekliden çıkıyor. Bu konuda da Hükümete karşı bir tepkinin büyüdüğüne dikkatlerinizi çekmek istiyoruz.
Özcan Pehlivanoğlu’nun yazısı bu kadarla sınırlı değil. Bir başka bölümünde de çok daha çarpıcı bir konuya değiniyor:
“İş bununla kalsa iyi! Türkiye’ye düşman, PKK işbirlikçisi Peşmerge, gururumuzu kırarcasına 29 Ekim’de Suriye’ye geçerken, oturuyor kebap yiyor, arabasına benzin dolduruyor ve Türk’e karşı gövde gösterisi ile çekip gidiyor. Sende kebabın ve benzinin parasını, emeklinin ve diğer vatandaşların ödediği vergi ile oluşan devlet bütçesinden ödüyorsun öylemi? Yazıklar olsun size!
Emekli kardeşim! Sen bin bir sıkıntı ile boğuşurken ve sahip olduğun ülkenin nimetlerinden faydalanamazken, iktidar sahipleri seninle adeta dalga geçiyor ve hakkın olanı Suriyeliye, Iraklıya peşkeş çekerek dağıtıyor.
Eğer sen bu düzene son vermezsen, Allah’ta seni bildiği gibi yapsın. Çünkü bazen dua’nın ve nasihatinde yetmediği yerde, gelir bir musibet her şeyi anlatıverir.
Ben Türk Milletine ait olanın öncelikle Türk Milletine dağıtılmasından yanayım hele ki; fakirlik ve yoksulluk milletimin kaderi olmuş iken…”
Bu noktada bizim söylemek istediğimiz bir konu daha olacak:
Artık, muhalefet partileri, bu konuları iyiden iyiye gündeme taşımalıdırlar. Sadece Salı günleri Meclis’te yapılan Grup Toplantılarında söylenen sözlerle kamuoyu oluşturmak, milletin her kesimini ilgilendiren böylesine önemli konunun gündeme taşınması mümkün değildir.
Genel seçimler giderek yaklaşıyor.
Muhalefet, gerekirse meydan meydan, ev ev dolaşacak, bütün teşkilatlar hareket halinde olacak, milletin sıkıntısını yerinde görecek, çözüm yollarını gösterecek ve iktidara alternatif olduğu izlenimini ortaya koyacaktır. Bunun başka çözüm yolu da çaresi de yoktur.
Yazımızın başında da vurguladığımız gibi, bu konu Hükümeti sarsacaktır. Kaldı ki, bu pahalılığın yanı sıra getirilen zamlar, artan vergiler kamuoyunda çok daha sarsıcı bir ortam yaratabilir. Muhalefet, böylesine önemli bir konuda ortaya çıkmayacak da ne zaman çıkacaktır? Biz, bu konunun muhalefet partilerince de önemseneceğini ve en iyi şekilde değerlendirileceğini sanıyoruz.
Zaten uzun zamandır mutfaklardaki yangın sürmekteydi. Şimdi bu yangın daha da büyüyecek. Hiç kuşkunuz olmasın, bugüne kadar hükümetleri genellikle mutfaktaki yangın götürmüştür. Bugünkü AK Parti Hükümeti’nin de sıkıntısı bu olacaktır.
Bize göre Hükümet, kendisini alternatifsiz olarak görüyor. Muhalefetin zayıf kaldığını, bir seçenek olmadığını düşüyor. Açıkça ifade etmemiz gerekirse bu konuda yanıldığını söyleyebiliriz. Bu millet, önüne konulacak ilk sandıkta ne yapacağını, neye doğru karar vereceğini çok iyi biliyor.
Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasından sonra gelecek yıl vergi ver harçlara yapılacak zam oranları da belli oldu. 2015’de vergi, harç ve cezalar % 10,11 artacak. En düşük motorlu taşıt vergisi 591 liraya, 1 yıllık pasaport harcı 154 liraya çıkacak. Noter hizmetlerindeki artışın zaten cüzdanları yaktığı biliniyor. Özetle, vergi, harç ve cezalar çift haneli rakamları buluyor. Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman, zam yağmurunun başlayacağını da görmüş oluruz.
İşte, bir yandan azgınlaşan enflasyon, öte yandan beklenen zam yağmuru, bunların yanı sıra çalışanlara, emeklilere, dul ve yetimlere “Daha da aç kalın” anlayışı bugünkü hükümetin önündeki en büyük sorun olarak kalacaktır. Bunun da muhalefet partilerince iyi değerlendirilmesi gerekiyor.
Bir yanıt yazın