Melih Aşık: Peşmerge kuşkusu
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda iki resmi geçit yapıldı. Biri Ankara’da, diğeri Gündoğdu’da… Güneydoğu’daki geçit daha coşkuluydu… Haberi okuyalım:
“Karadan gelen peşmergeler sabahın erken saatlerinde Habur’dan girdi. 40 araçlık konvoyda uzun menzilli top, zırhlı araçlar, kamyonlar yer aldı. Peşmerge konvoyunu yol boyunca binlerce kişi Kürdistan ve PKKbayraklarıyla karşıladı, ‘Biji Serok Obama’ (Yaşa Önder Obama) sloganları atıldı…”
Böylece 29 Ekim’de topraklarımızda peşmergenin resmi geçit yapmasına izin verildi. Kim tarafından? Bizatihi Türkiye’yi yönetenler tarafından. Strateji uzmanı Cahit Dilek’in deyimiyle:
“Buna her kim karar verip planladıysa resmen Türkiye’nin kendi elleriyle PKK ve Barzani lehine psikolojik operasyon yapmasını sağladı. Peşmerge kurtarıcı kahraman ordu rolünde geçit yaptı.
Yöre halkının coşkun tezahüratı da eklenince içe dışa şu mesaj verildi; Türkiye’nin güneydoğusu Türkiye’den kopmuştur! En azından görüntüler bu algıyı yarattı…”
Gelelim oynanan oyunun boyutlarına…
– Cumhurbaşkanı PYD’yi terör örgütü ilan etmiş, ABD uçaklarından silah atılmasını eleştirmişti. Bu defa silahların karadan gönderilmesine tepki değil destek verdi. Kendini yenik düşürdü.
– Türkiye’den geçen peşmerge birliği ne sınır kapısında ne yol güzergâhında aranmadı.
Dolayısıyla ne tür silahlardan kaç adet gönderildiği tarafımızdan bilinmiyor.
– Peşmerge kılığında geçenlerin kim olduğunu da bilmiyoruz. Fotograflarda yüzü örtülü, kolunda Amerikan bayrağı olan şahıslar görüldü. Gidenlerin “Peşmergenin özel kuvvetleri” olduğu da söylendiğine göre muhtemelen çoğu Amerikalı paralı asker ya da PKK’lilerdi.
– Götürülen silahların PKK uzantısı PYD’nin eline geçmesi ve Türkiye’deki PKK’lilere aktarılması büyük olasılıktır. AKP Hükümeti böylece PKK’ye silah yardımı yapmış olmaktadır.
– Açılan koridor kapanmayacak çift yönlü işlemeye devam edecektir… İhtiyaç var diye yeni silah ve cephane gönderilecek, yaralılar geriye taşınacak, iki yönlü trafik durmayacaktır.
Türkiye artık yolgeçen hanıdır.
– Suriye’de çatışan terör örgütleri arasında tarafsız kalmaya çalışan Türkiye bu pozisyonu kaybetmiş, IŞİD’in hedefleri arasına girmiştir.
Maden kazaları niye bitmiyor? Meydana gelen kazanın ceremesini yandaş işveren değil, vatandaş çektiği için…
***Karaman’daki maden faciası doğal afetmiş. AKP iktidarı ne kadar doğalsa,
bu facia da o kadar doğaldır…
CEPHE
Emekli Amiral Türker Ertürk, IŞİD’in bizce en doğru tanımını yapıyor:
“IŞİD, ABD tarafından kurdurulan; İsrail, Suudi Arabistan,Katar ve Türkiye tarafından desteklenerek büyütülen taşeron terörist bir örgüttür.
IŞİD 1. Dünya Savaşı sonunda İngiliz ve Fransızların çizdikleri haritayı küresel güç Amerikalıların yeniden çizme sürecinin bir enstrümanıdır.”
IŞİD Amerikalı gazetecileri katlederek ABD’nin bölgeye inmesini sağladı.
Şimdi de ABD’nin Kürtleri birleştirmesini sağlıyor.
Barzani, PKK, PYD tek güç halinde ABD’nin kullanımına hazır hale geliyorlar.
Hatırlatalım; Kürtler kurtuluş için hep büyük devletlere sığındı, hep kullanıldılar.
Hükümet “Karaman’daki maden kazasında gerekenleri yapıyoruz” diyor.
Evet! Madenci yakınları “iktidarı eleştirmesin” diye bölgeye polis, jandarma, bariyer ve Başbakanlık müşaviri gönderiyorlar…
Akif Kökçe
SUÇLU
Ülkemizdeki iş kazaları, daha doğrusu iş cinayetlerinin sorumlusu takdir-i ilahi’ydi, fıtrattı, kaderdi, kısmetti. Hatta ‘Ce Ha Pe zihniyeti’, o da olmadı ‘Paralel devlet’ti. Bu mavallar artık sökmüyor… Derken Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarihi bir itirafta bulundu:
“Bizim müfettişlere göre kapanması gerekiyor ama açılması için kimleri kimleri araya koyuyorlar. Bakanlar arıyor, milletvekilleri arıyor. Eee, haydi bir deneyelim diye açtık, bak başımıza neler geldi.”
İtiraf için teşekkürler. Ve bir soru:
– Bu iş takipçiliğini hatır – gönül için yapmayacağınıza göre… Verdiğiniz hizmetin bedeli, bu tür işlerin rayici nedir?
Bir yanıt yazın