KINA
Hüseyin MÜMTAZ
İşgal İstanbul’una giren İşgal kuvvetleri Ordusu ve karşılayan azınlıklar zannettim.
İşgal İzmir’ine giren Yunan Ordusu ve karşılayan yerli Rumlar zannettim.
Yahut Paris’i kurtaran Amerikan Ordusunu karşılayan Fransızlar zannettim..
Yakından baktım.
Meğer koalisyon devletlerinin paralı “black” bilmem ne askerlerince eğitilip donatılan kılı kırık aşiret çapulcularının “karşılanıp/uğurlanmasıymış”..
Birinin çapul kıyafetinin yüzünde maske, kolunda Amerikan bayrağı vardı; elinin iki parmağıyla da “V” yapıyordu.
Karşılayıcılar arasındaki bir çocuk ise yüzünü Amerikan ve çapul bayraklarıyla boyamıştı.
Karşılayıcılar yabancı bir dilde “Yaşasın Başkan Obama” diye bağırıyordu.
Çapul konvoyunun en önündeki aracının üzerine “Mahkeme kararını tanımıyoruz“ diyen Eş başkanlardan biri çıkmıştı, heyecanlıydı, çok sevinçliydi.
Konvoy geçtiği her yerleşim biriminde yabancı bayraklar taşıyan mahşeri kalabalıklar tarafından karşılandı, havai fişekler atıldı, halaylar/zılgıtlar çekildi, kutlama ve eğlenceler yüzünden “intikal” hayli gecikti.
Bu son derece “şaşaalı geçit töreni ve kutlamalar”; Türkiye Cumhuriyeti’nin 91’inci Kuruluş Yıldönümü gününe denk getirildi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde gerçekleşti.
Akıllara sezâ bir tarihdaşlık örneği sergilendi, o parantezin ucu kapatılamadı.
Aynı “Eş başkanlar” 91’inci yıl resmî törenlerine katılmamışlardı.
Aynı gün; birkaç gün önce vuku bulan maden faciası yüzünden her türlü eğlence/resepsiyon iptal edilmişti.
Dinleyen yoktu, “güzergâh üzerinde” yabancı bayraklı eğlencenin, vur patlasın/çal oynasının haddi hesabı yoktu.
Maske takanlar için yasa çıktığı halde çapul konvoyundaki “maskeliler” için hiç bir şey yapan yoktu.
“Bir şey yapacak olanlar” ortalıkta yoktu.
Çarşıda alışveriş yapan üç Türk astsubayı, Pazar yerinde hâmile eşiyle alışveriş yapan bir başka Türk astsubayı “arkadan yaklaşan” “maskelilerce” şehit ediliyordu.
Memleketin batısında Fethiyespor “Yüce Atatürk” yazılı; Altay ise “Ay-Yıldızlı” formalarla maça çıkıyordu ama doğusunda..
Cizre’de Aydın ve Göztepe’li futbolcular maça zırhlı araçla götürülüp getiriliyorlar…
Türk bayrağı çekilemiyor, İstiklâl marşı çalınamıyor.. Zor çekilip, zor çalınıyor…
“Passolig” saçmalığını kimse takmıyor, kapılar açılıp stat dolduruluyordu…
Ey yayıncı kuruluş..
Şu Cizre’nin, Cizre’deki maçlarını bir yayınlasana..
Sesini hiç kısmadan…
Ey futbol federasyonu…
Maçlardaki olaylar yüzünden….Cizre’ye bir ceza vermeyi denesene…
Diyarbakırspor’un yeni adını “şak” diye tescil ettiğin gibi Fethiye ve Altay’ın da yeni formalarını “tak” diye tescil edip o formalarla memleketin o köşesinde maç oynatsana..
Lâfı hiç dolandırmayalım…
Kınayı yakmanın tam zamanıdır.
Artık “Kınalı Kuzunun” kınası mı, Gelin kızın kınası mı yoksa başka bir kına mı olur bilemem..
Ama zamanıdır…31 Ekim 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Yazıları posta kutunda oku