EL EL ÜSTÜNDE KİMİN ELİ VAR?
Hüseyin MÜMTAZ
Çok bilinen bir çocuk oyunudur, gözleri kapalı ebe; en üstte kimin eli olduğunu bilmezse sopa yer..
“Stratejik efkârımızı” en güzel ifade ettiğine inandığım için başlığa bu oyunun adını aldım.
Çünkü mevcut durumda en üsttekinin kimin eli olduğu değil, yumruğu hangi elden yiyeceğimiz bile tam bir muamma..
Tecrübeyle sabittir, zira oyunda bazen “kim vurduya” da gidilir.
Fitili Çavuşoğlu ateşledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tunus Dışişleri Bakanı Monghi Hamdi ile düzenlediği ortak basın toplantısında “Esasen biz Peşmerge güçlerinin destek için Kobani’ye geçmeleri için yardımcı oluyoruz” deyiverdi.
Bunun üzerine Genelkurmay Basın Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü Hürriyet’e yaptığı açıklamasında, “Bu konunun muhatabı biz değiliz. Açıklama Dışişleri Bakanlığı tarafından yapıldığı için konuya ilişkin soruların Dışişleri Bakanlığı’na sorulması gerekir” diye konuştu.
Onun üzerine Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz; “Benim haberim var. Ben askerin bakanıyım” yanıtını verdi.
Genelkurmay da cevaben “Peşmergenin Türkiye’den Ayn-el Arap’a geçişi konusunda askerin bilgisinin olup olmadığı yönünde bir açıklama yapılmamıştır” deyiverdi.
Konunun tarafları Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Basın Daire Başkanı Tuğgeneral, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay…
AEArap’ta kim var? PYD..
PYD ne? Terörist PKK’nın terörist köşegeni..
PKK ne? Bölücü terörist..
Yâni teröristten, teröriste yardım koridoru açıyoruz..
Kim geçecek koridordan?
4 parçalı Kürdistan’ın Irak bölümünden gelen “peşmerge”ler, 4 parçalı Kürdistan’ın Suriye bölümüne yardıma gelecek?
4 parçanın kalan 2 parçasına ne olacak?
Kafanız karışmadı mı?
Böyle önemli bir konuda kim ne söylüyor, kime nasıl inanacağız?
En üstte kimin eli var?
Fakat neresinden bakarsanız bakın İsmet Yılmaz’ın “Ben askerin bakanıyım” lâfı yüzyıllık parantezin en önemli kilometre taşıdır.
Yabana atmayın, görmezden, duymazdan gelmeyin..
Gelecek yüzyılın da hayatî proje perspektifidir.
Bu arada “fonda” başka gelişmeler de oldu.
Dâvutoğlu dedi ki; “Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri’ne bağlanacak, Jandarma’nın kıyafeti de değişecek”..
(İtalyan Carabinieri’lerinin pelerinli, yandan püsküllü şemsiperli serpuşlu modern kıyafetlerinin örnek alınmasını teklif edeceğim.. Güzel bir Akdeniz ülkeleri dayanışması olur.)
Şimdi…ve madem öyle….
Hazır yol yakınken, gündeme de gelmişken ve İsmet Yılmaz, “Ben askerin bakanıyım” demişken..
Genelkurmay’ın da Milli Savunma’ya bağlanmasının tam zamanıdır.
En azından yukarıdaki örnekte olduğu gibi tek bir “koridor” üzerinde yapılan bu kadar değişik/karmaşık açıklamaların ve kafa karışıklığının önüne geçilir.
Çok başlılık ortadan kalkar, tek elden idare/yönetim daha sağlıklı olur..
Emir-komuta birliği sağlanmış olur.
“Savaşın kendi kuralları” vardır sözü de zaten palavradır; “aynı anda birden fazla hedefe saldırarak taarruz gücünü bölmek iyi değildir” yahut “en yakın hedef en tehlikeli hedeftir” gibi ilkeler çağdışılıktır.
Çünkü günümüzde hedefler askerî değil, siyasîdir.
O halde; gerçi MSB web sitesindeki özgeçmişinde İsmet Yılmaz’ın askerliğini nerede ve nasıl yaptığı ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık ama şu anki görevi icabı TSK’ya da pekâlâ komuta edebileceğini düşünüyoruz..
Jandarma gibi burada da kıyafet değişikliği aynı ciddiyetle düşünülmelidir. Meselâ Birinci Dünya Harbi’nin, Çanakkale’nin “Enveriye”li üniformaları pekâlâ tarihdaş bir nostalji yaşatabilir..
Tam bunlar olurken Genelkurmay’ın; a) Büyük bir jestle, Misâk-ı Millî’nin orijinal belgesinin renkli fotoğraflarını Murat Bardakçı’ya hediye etmiş olmasının ve…….b) Yaptığı suç duyurusu üzerine, askeri yasak bölgelere ait panoramik görüntüleri izinsiz yayımladığı öne sürülen arama motoru Yandex’in yetkili müdürü Bogdan Wisniewski’nin, 10 ay hapis cezasına çarptırılmış olmasının altını ayrıca çizmek lâzım….
İlâhi…
Güneyimizdeki hali hazır sınır hattımız zatından delik deşikken, koridorlar halinde delikler/deşikler açılmışken panoramik görüntülerin, “mevhum” bir Misâk-ı Millî’nin lâfı mı olur?
Alın size Genelkurmay’ın da Milli Savunma’ya bağlanmasının iki farklı nedeni daha…
23 Ekim 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Yazıları posta kutunda oku