KÜRT PETROLÜ İLE YÜKLÜ TANKERLER

Bizi yönettiğini söyleyen, yeni AKP yönetiminin övgüler yağdırdığı Arap hayranı lideri R.T.Erdoğan’nın, ana ayağını şimdilerde başbakan, o zamanlar dışişleri bakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun oluşturduğu “yüz karası” Kürt politikası. Tarihe böyle geçecek. Türkmenlerin zafiyete düşürülmesi, öz yurtlarından sürülmeleri, Peşmerge’ye, Arap’a teslim edilmesi, asimilasyon ortamı oluşturması şimdi gelinen son noktadır.

Dünya denizlerinde bugün itibariyle dolaşan 14 milyon varil ham petrol yüklü tankerler var. Irak merkezi hükümetine göre “kaçak” mal taşıyan bu tankerler kolay kolay limanlara yanaşıp mallarını boşaltamıyorlar.

Türkmen, pardon legalite kazanmaya çalışan Peşmerge bu petrolü dünya piyasalarının ve OPEC normal fiyatlarının % 15 – 20 daha altında ucuza satmaya, pazarlamaya çalışıyor. 5 ayda ( Mayıs – Eylül 2014 arası) pompalanan petrolün 1.3 – 1.4 milyar dolar ederi var. Ki Erbil için, Kandil için, İmralı için oynadığı oyunda elini güçlendirecek, zaman zamanda “rest” çekebilecek ortamı hazırlayacak, Türkiye destekli gelir kaynağı.

Ah R.T.Erdoğan ah! Bu servet, doğal kaynak neden haklı olan, hakkı olan Türkmenlere verilmesinde Kürtlere verilsin? Neden T.C. Başbakan’ı olarak görevini doğru yapmadın? Tarih önünde nasıl aklanacaksın?

30 MİLYAR VARİLLİK HAM PETROL

Irak, Kerkük, Musul gibi kaliteli bölge petrolleri ile dünyanın II’inci büyük ham petrol rezervine sahip. Uzmanlar tüm Irak için tahmini kapasiteyi 112 milyar varil olarak hesaplamakta. Ve onunda 30 milyar varili Kerkük çevresindeki yataklarda yatmakta. Bütün dalaşmalarda, müdahalelerde ana sebep burasının dünya petrol merkezlerinden biri olması, orada pay sahibi, söz sahibi olma ekonomik histerisi var.

Çok değil az zaman önce, Saddam Hüseyin ve ondan sonraki dönemde gene onun artçıları sistematik olarak çalıştılar. Musul, Kerkük ve Tuzhurmatu gibi Türkmen bölgeleri Kürt ve Arap baskılarına maruz kaldı, halkı sürüldü, azınlığa düşürüldü,  İKBY’ye muhtaç hale getirildi. AKP iktidarları bunlar olurken siz nerede idiniz? Tabii o günde bugünde çıkmaz sokak, “Kürt açılımı” na devam ediyorsunuz.

Kerkük – Yumurtalık (Ceyhan) ham petrol boru hattı iki tane. I’incisi 1977’de (986 km.), II’incisi 1987’de (890 km.) olarak devreye girdi. İlki Körfez Savaşı’nda  6 Ağustos 1990’da B.M.(Birleşmiş Milletler) kararları ile 4 – 5 sene kapalı kaldı. İkisi tam kapasite ile çalışırsa yılda 70 milyon ton ham petrolü Akdeniz – Ceyhan Deniz Terminali depolarına pompalıyor.

Yeryüzündeki para babaları hakkında bilgiler veren Forbes’a göre A.B.D de Lyondell Basel kimya şirketinin Ukraynalı milyarder sahibi kaçak Irak petrolünün büyük alıcılarından biri. Leonard Blavatnik isimli bu kişi dünya zenginlik sıralamasında 33’üncü. % 15-20 daha ucuza ham petrolün kokusunu almış, açıklanmıyor ama biliniyor. United Kalavryta isimli tanker 80 bin ton ham petrolle ( Eylül 2014 ) Meksika Körfezinde Teksas’ta patronlarına para kazandırmak için ortalığın yatışmasını bekliyor. Hint Okyanusu’nda, Akdeniz çıkışında Kazablanka açıklarında, Singapur da, Mısır da…birçok limanda, Kürt petrolü alıcısına ulaşmak için gün sayıyor.

Bugün olmasa yarın A.B.D nin onay ve yardımı ile Kürtler bu petrolü satacaklar ve de kendilerine Irak Merkezi hükümetine rağmen güvenli bir statü oluşturacaklar.

Tankerler açık denizlerde, okyanuslarda, liman ağızlarında, demirde, şamandırada bekleye dursunlar. Ceyhan’da boşalan depolar günlük 1.6 milyon varillik pompalama ile doluyor. Bütün Irak sathında  20’yi aşkın ülkeden 50’ye yakın büyük, bazıları dünya devi enerji şirketleri faaliyet gösteriyorlar. Bunların omurgasını A.B.D petrol tröstleri oluşturuyor. Mesela birkaçına bakalım: Blackgold, Chevron, Exxon – Mobil, Hawler, General Exploration Partners…gibi.

MEHMEDCİĞİN ARAP ÇÖLLERİNDE NE İŞİ VAR

Bölgede IŞİD var, PKK var, El Kaide…var. Şeriat devleti kurma çabaları var, İsrail’in, Rusya’nın, İngiltere’nin menfaatleri var. En önemlisi A.B.D petrol şirketleri ve Pentagon menfaatleri ve geleceği var.  Biz o masada yer alırsak çekilen restlerde, blöflerde  ne sonuç alırız? Mehmetçik var oluş gayesi dışında kullanılacak ve Türkiye zora düşecek gibi geliyor. Yanılmayı diliyorum, yaşayıp göreceğiz.

Türkiye’nin Musul, Kerkük ve Tuzhurmatu gibi Türkmenlerin yoğun yaşadığı, menfaatlerinin korunduğu yerler hariç, Arap ve Kürt batağına girmesi uygun değildir. Bizi zora sokar, Güney Doğuyu bölmek isteyen güçlere emellerini hızlandırma imkanı sağlar.

Dünyaya dağılmış Kerkük menşeli ham petrolle yüklü tankerlerden Erbil’e sürekli akacak petro-dolar gelirlerinden keşke Türkmenler’de pay alabilselerdi.

Ah R.T.Erdoğan Ah!

Gene de sormak gerek, Türkiye Cumhuriyeti halkının, TSK nın, Arap çöllerinde ne işi var? Neyi, nasıl düzelteceğinizi zannediyorsunuz?   02 Ekim 2014