ALAVERE DALAVERE MEHMETÇİK CEPHEYE…

 

Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’ya gidip geldikten sonra, hidayete erip, söylem ve dil değiştirdi… IŞİD’e “Terör örgütü” dedi. Hem de “Kanlı terör örgütü…”

Özellikle Obama ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’le yaptığı görüşme onun düşüncelerinde büyük değişikliğe neden oldu.

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey de demecinde, terör örgütü IŞİD’in Suriye’de elde ettiği toprakları geri alabilmek için 12 ile 15 bin kişilik bir askeri güce ihtiyaç olduğunu söyledi…

Bu konuşmaların ve görüşmelerin arkasında Türk ordusunun Irak’ta, Suriye’de IŞİD’e karşı ön cephede kullanılması planı vardı…

ABD kendi yarattığı IŞİD adlı canavarla savaşacak bir ordu peşinde şimdi… Bir zamanlar da yine kendi yarattığı Taliban ve Bin Ladin’le savaşma bahanesi ile Afganistan’ı kana boğmuştu.

Hedef Türk ordusunu Ortadoğu Cehennemine çekmek, Türkiye’nin parçalanmasını hızlandırmak, PKK’ya yasal bir statü kazandırmak ve onu dünya devletleri karşısında “Bir terör örgütü” olmaktan çıkarmak…

Dünyanın baş teröristi ABD, Irak’ta, Suriye’de BOP planını Kürtlerle yürütmeye çalışıyor… Bu açıdan PKK teröristleri ile içli dışlı, “Al gülüm, ver gülüm” politikası uyguluyor…

Zaten bugüne değin dünya ülkeleri tarafından “Terörist örgüt” ilan edilen PKK’ya tek fiske vurmadı…

Afganistan ve Irak’tan sonra sıra Suriye’de. Amaç, normal yollardan baş edemediği Suriye’yi “Terörle mücadele” bahanesiyle hizaya getirmek… Arkasından da Türkiye’yi… Böylece Ortadoğu’yu devletçiklere, aşiretlere, etnik bölgelere ayırıp, doğal zenginliklerine konmak…

Ama o bu işi yaparken CONİ’leri ateşe atmak istemiyor… Onların yerine maşa kullanmak amacında… ABD’ye göre en iyi maşa ise Türk ordusu… Türk askeri ile PKK’yı kardeş kardeş (!!!) bir arada savaştıracak IŞİD’e karşı…

En masrafsız yöntem bu…

Kore’ye Türk askeri gönderildiği dönemde, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Dulles da Türk askerinin kendilerine maliyetinin “23 sent” olduğunu söylemişti.

Zaten, bir zamanlar, darbe uzmanı SOROS da, “Türkiye’nin en iyi ihracat ürünü ordu…” buyurmuştu!..

Bu yüzden, tüyoyu alan Bebek katilleri utanmadan, sıkılmadan savaştıkları ve “Sizin Devletiniz” diye ayrım yaptıkları Türkiye Cumhuriyetinden ağır silahlar ve bunlar için bir koridor açılmasını istiyorlar…

Sonuçta, RTE Amerika’da ikna edildi!

İkna olmak zorundaydı çünkü eli mahkûmdu. Daha adı sanı yokken, kendisini yoktan var eden, iktidar sahibi yapan “Velinimet”i idi o… Daha da önemlisi, dosyalar çıkabilirdi gün ışığına… Dosya savaşları başlayabilirdi… IŞİD savaşından önce…

ABD, AB, Almanya, Fransa onu boşuna dinlememişti… Boşuna izlememişti…

Başbakanlığı döneminde IŞİD’e bir türlü “Terör örgütü” diyemeyen Recep Tayyip, Cumhurbaşkanlığı döneminde katı görüşlerini terk etmek zorunda kaldı… Göstermelik olarak, PKK’yı Birleşmiş Milletlere bile şikâyet etti: “Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsun da PKK gibi bir terör örgütü çıkınca neden ayaklanmıyorsun” dedi.

Kapı arklarında MİT’in, devlet adamlarının PKK ile görüşmelerini, müzakerelerini unuttu herhalde…

Üstelik birden bire, kırk yıllık komutanlar gibi savaş taktikleri ortaya atmaya başladı. Şunları söyledi:

“Yani bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dâhil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır; ben tabii asker değilim; ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz…”

Arkasından da ekledi: “Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­miz bi­ze ne­re­de ge­rek­li­dir? Böy­le an­lar­da. Sı­nı­rı­mı­za teh­dit olur­sa as­ke­ri harekât ya­pı­lı­r…”

Askeri harekât yapılır yapılmasına da… O zaman biz de soralım: Bu harekâta sizlerin oğulcukları da katılacak mı? Yoksa yine ÇÜRÜK RAPORU mu alacaklar?

Ya da yine ALEVERE DALAVERE MEHMETÇİK Mİ CEPHEYE?

Niye sorduk bu soruyu? Çünkü önümüzde yaşanılan, canlı örnekler var da ondan…

Basından öğrendiğimize göre “İmam hatip okulu açacağız… Her yanı imam hatiple dolduracağız…” diyen 312 AKP milletvekilinden sadece ikisi çocuğunun kaydını bu okullara yaptırmış… “TÜM OKULLAR İMAM HATİP OLACAK” diyen bir AKP milletvekili de torununu Fransız okuluna göndermiş…

Bir sorumuz daha var size: Amerika istiyor, Amerika emretti diye kınalı kuzuları ateşe sürmek, hiç mi vicdanlarınızı sızlatmayacak, hiç mi yüreğinizi dağlamayacak?

Yetmedi mi bu kadar şehit? Yetmedi mi analara, babalara, sevdalılara verdiğiniz elem, acı?

Yetmedi mi PKK’nın aldığı can?

Son konuşmalarından çıkardığımız sonuca göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararını vermiş:  Türk Ordusu savaşacak…

Kiminle?

IŞİD’le… Suriye’yle…

Neden?

Sınırımıza gelip dayanmış. Türkiye için büyük tehlike… Peki, Suriye ile niçin savaşacağız? Bilen var mı?

Son duyumlarımıza göre ABD, Suriye’de IŞİD hedeflerini değil boş petrol kuyularını bombalıyormuş… Bunu da bilgilerinize sunarız…

Peki, bu canavarı ABD ile birlikte siz yaratmadınız mı? Yaralıları hastanelerde siz tedavi etmediniz mi? Ve hala da tedavi etmiyor musunuz? IŞİD’e büro açma yetkisini, hareket özgürlüğünü siz vermediniz mi? Kentlerimiz sayenizde IŞİD’lilerin silah deposu haline getirilmedi mi?

Peki, şimdi neyin, hangi davanın savaşını veriyorsunuz…

Buna siz “vatan savunması mı” diyorsunuz?

Son gelişmelere ve ABD’nin, AKP’nin, PKK’nın, Amerikancı sol liboşların söylemlerine, demeçlerine, tavırlarına bakıldığında, 2 Ekimde yapılacak tezkerenin rengi belli olmuştur…

Biz, sağ – sol ayrımı yapmadan, tüm yurtsever milletvekillerine sesleniyoruz:

“GELİN TEZKEREYE ‘HAYIR’ DİYEREK, BU AMERİKAN OYUNUNU BOZUN…”

Siz bozmazsanız, zaten, önünde sonunda Yüce Türk milleti, “Kurtuluş Savaşında” olduğu gibi bozacaktır…

Çünkü kimse yavrusunu ağaç kovuğunda bulmadı…

([email protected])

Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’ya gidip geldikten sonra, hidayete erip, söylem ve dil değiştirdi… IŞİD’e “Terör örgütü” dedi. Hem de “Kanlı terör örgütü…” - turkish army turk ordusu operasyon savas

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir