NECDET BULUZ
IŞİD’ın Kobani’deki Kürt köylerine yönelik saldırıları artarken, Amerika ve müttefiklerinin Suriye’de IŞİD’ı vurmaya başlaması ile savaş iyice sınırımıza yaklaşmış bulunuyor. Şanlıurfa’nın Suruç İlçesine 1 kilometre ilerisinde kıyamet kopuyor. Reuters Haber Ajansı, onlarca IŞİD militanının öldürüldüğünü, geriye kalanların kaçmaya başladığı haberlerini geçiyor.
Daha önce IŞİD saldırıları nedeni ile sınıra gelen ve Türkiye’ye sığınan Suriyeli Kürtlerden sonra, köşeye sıkışan IŞİD’ın da Türkiye’ye sığınabileceklerine dikkat çekiliyor. Bu konuda da bir sığınmacı dalgası yaşanabilir. Böyle bir durumda Türkiye ne yapacak? Daha önce Suriyeli ve Kürt sığınmacılara olduğu gibi IŞİD militanlarına da kapıları açacak mı?
İşte bu noktada Türkiye’nin iyice köşeye sıkışabileceğini görür gibiyiz.
Daha açıkçası Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry’in konu ile ilgili son açıklamalarını dikkatlice analiz edersek, buradan ders çıkarabiliriz. Bakın, Kerry ne diyor:
“Türkiye, Suriye sınırını kapatmak, yabancı savaşçıların geçişini ve petrol kaçakçılığını durdurmak zorundadır. IŞİD’a karşı mücadelede Türkiye’nin artık öne çıkmasını bekliyoruz.”
Bu arada Kerry Türkiye’nin IŞİD ile mücadelede kendilerine destek sözü verdiğini de anımsatıyor. “Erdoğan ve Davutoğlu, IŞİD’a karşı mücadelede etkili olacaklarını taahhüt etti. Bundan sonra ispat, ifadelerle değil, eylemlerle olacak. “diyor.
Amerikalı yetkililer, daha önce yapılan tüm açıklamalarda “Türkiye olmadan, IŞİD ile mücadelede istenilen hedeflere ulaşılması zor” demişlerdi.
Konu ile daha önce Amerikan yönetiminden yapılan açıklamada, sınırdan IŞİD petrolünün taşındığının tespit edildiği, bunun önlenmemesi halinde bu petrol tankerlerinin Amerikan güçleri tarafından vurulup imha edileceği vurgulanmıştı. Konu yeniden gündeme getirilmiş oluyor.
Aslına bakılacak olursa, bundan sonra yeni bir göç dalgası gelirse, Türkiye daha da zor durumda kalabilir. Çünkü gelenlerin içinde terörist grupların militanlarının da bulunabileceğine dikkat çekiliyor. Sınırların bu nedenle sıkı kontrol edilmesi gerektiği de sıkça anımsatılıyor.
Amerika’nın saygın gazeteleri, Suriye sınırından IŞİD teröristlerinin rahatça giriş çıkış yaptığı haberlerine geniş yer veriyor. Yapılan yorumlarda da Türkiye suçlanıyor. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, yazılanları bir algı operasyonu olarak yorumluyorlarsa da Pentagon’dan konu ile ilgili bazı belgelerin Türk makamları ile paylaşıldığı da söyleniyor.
Asıl sorun, IŞİD’ın elinden kurtarılan 49 rehinemiz için, terör örgütü ile nasıl bir pazarlık yapıldığı konusudur. Bu konu enine boyuna açıklanmadı. Çeşitli iddialar ortaya atılıyor ama resmi makamlarca bu iddialar yalanlanıyor. İddialardan birisi, Türkiye’de bulunan IŞİD militanlarına operasyon yapılmaması konusunda verilen güvence olarak ortaya çıkıyor. İlgililer “siyasi pazarlık”tan söz ediyor. Bu siyasi pazarlığın içinde nelerin olduğunu bilemediğimiz için konuyu sadece iddialarla sınırlı tutuyoruz.
Asıl endişemize gelince:
Görebildiğimiz kadarı ile Türkiye’nin Suriye sınırı savaş alanı haline getiriliyor. Çünkü Amerika IŞİD’ı vurarak Irak ve Suriye’nin Kuzeyine müdahalede bulunuyor. Sınırımızda dikkat ediniz Kürtleri önce ezdirme politikası sahneye konuldu. Arkasından Mülteci krizi ile Kürtlere alan açılacak.
Bugün 100 bine yakın Peşmerge silahlı gücünün eğitimi ve silahlandırılması için Amerika ve Batı yarış eder hale gelmedi mi? Bölgede hedef bellidir, başka bir şeyler aramaya da gerek yoktur.
Başkan Obama yaptığı açıklamada “Amerika en az 3 yıl bölgede kalacak” demedi mi? Bu 3 yıllık dönemde Ortadoğu’da nelerin değişip, değişmeyeceğini az çok tahmin edebiliyoruz. Bağımsız Kürt Devleti’nin hedeflenen bölgede kurulması ile, Kürtlerin bölgede İsrailleşmesi de sağlanmış olacaktır.
Şu an, bölgedeki gelişmeler karşısında İsrail’in sessiz kalışı, hiçbir işe karışmaması, aldatıcı olmamalıdır. İsrail, Irak’ın işgalinden sonra Kuzey Irak’ta devlet oluşmasının temellerinde etkin çalışmalarda bulunmuş, Peşmergelerin eğitimlerini sağlamış, Barzani ile birçok konuda anlaşma yapmıştır. Aslında bölgedeki bütün gelişmeler İsrail’in istediği doğrultuda yürütülüyor.
Şu hiçbir zaman unutulmasın:
Ortadoğu’da İsrail’in güvenliği nedeni ile taşlar yerinden oynamış, haritalar değişmeye başlamıştır. Obama, konu ile ilgili yaptığı bir konuşmada da “İsrail’in güvenliği, bütün müttefiklerimizin güvenliğinden bizim için çok daha önemlidir” diyerek olanları ve olabilecekleri özetlemiştir.
Burada en kötü ve kritik konumda olan tek ülkenin Türkiye olduğunu bir kez daha söylemeye gerek var mı?
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Yazıları posta kutunda oku