NECDET BULUZ
Şurası artık açık ve net:
Amerika, oluşturduğu “çekirdek koalisyon” ile IŞİD’ı bulunduğu her noktada vuracak. Başkan Obama da “IŞİD’ın sonunu getireceğiz” diyor. Şimdi hazırlıklar ve yapılan hesaplar bu terör örgü ile sonuna kadar mücadele edileceğini gösteriyor. Uzun vadede de olsa, Amerika’nın hedeflerine ulaşabilecek güçte ve kararlılıkta olduğunu biliyoruz.
Bizi en çok ilgilendiren konu, IŞİD’a karşı yapılacak operasyonlarda hangi noktada bulunacağımızdır. Yapılan açıklamalarda Türkiye’nin insani yardım, sınırların kontrolü ve istihbarat paylaşımında Amerika ile ortak çalışmaya gidileceği yönündedir.
Ancak, Amerika’nın en çok üzerinde durduğu bir konu var, bunu yazmadan geçemeyiz:
Başkan Obama aynen şöyle diyor:
“IŞİD’ın gelir kaynakları kesilmedikçe, bu terör örgütünü çökertmek beklendiği kadar kolay olmaz. Öncelikle bizim hedefimiz, IŞİD’ın gelir kaynaklarının tamamen kesilmesini sağlamak olacaktır.”
IŞİD’ın Kuzey Irak’ta el koyduğu bazı petrol yataklarından tankerlerle sevkiyat yaptığı, bu sevkiyatın da Türkiye sınırından gerçekleştiği iddia ediliyor. Pentagon’dan yapılan açıklamada “IŞİD’ın kaçak petrol gelirini kesmek için, Türkiye-Irak sınırındaki tankerleri izliyoruz. Eğer, Türkiye bunu önlemez, ya da önleyemezse bugüne kadar bunları vurmadık ama IŞİD ile başlayacak mücadelede bu tankerleri de vurarak etkisiz hale getirme kararındayız” deniliyor.
Demek ki, bu işi ya Türkiye önleyecek, ya da Amerika sınırdaki kaçak petrol taşıyan IŞİD’ın tankerlerini vuracak.
İşte size bir kriz. Böyle bir durumda kendimizi ister istemez bu kan gölünün ortasında bulmayacak mıyız?
Sorunun bu kadarla da sınırlı olmadığını söyleyelim. Yine Amerikan istihbarat yetkililerinin uyarılarına göre, İstanbul, Ankara ve Konya’da “uyuyan IŞİD hücreleri” bulunuyor. IŞID’ın Irak ve Suriye’de vurulmaya başlanması ile bu hücrelerin uyanacağı ve Türkiye’de terör eylemlerinin başlayabileceğine dikkat çekiliyor.
IŞİD’ın uyuyan hücrelerinin sadece Türkiye’de değil,bazı Avrupa ve Arap ülkelerinde de var olduğu söyleniyor. Türkiye’de aynı zamanda Van, Hatay, Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerde de IŞİD ve sempatizanlarının var olduğu ancak bunların kesin sayılarının tespit edilemediği de aynı kaynaklarca dile getiriliyor.
Galler’deki zirvede, Amerikalı yetkililerin Türkiye’yi uyardığı, Reyhanlı saldırılarında olduğu gibi çok ses getirebilecek ve kanlı eylemlerin yeniden başlayabileceğini aktardıkları da belirtiliyor. Bu konuda CİA ile MİT’in birlikte bir çalışma yürüttüklerine dair bilgiler de geliyor.
Bizim endişemiz, Pakistan’a dönmemektir. Batılı istihbarat birimleri yıllar öncesi hazırladıkları raporlarda “Günün birinde Türkiye Pakistan’a dönebilir” diyorlardı. Acaba, hızla o günlere doğru sürükleniyor muyuz?
İşte size bir kriz daha.
Kaldı ki, Amerika’nın ve Batı’nın etkili bazı gazeteleri doğrudan Türkiye’yi suçlayan ve hedef gösteren yazılar ve makaleler de yayınlamaya başladı. New York Times’ta çıkan bir yazıda Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinin IŞİD’ın bir numaralı pazarı haline geldiği belirtiliyor ve “Karaborsa petrol ticaretinden bazı hükümet yetkilileri de dahil, rant sağlayanlar var” iddiasında bulunuyor.
Burada dikkatlerinizi çekmek istediğimiz bir nokta daha var:
Türkiye, Amerika’nın “çekirdek Koalisyonu”nun 49 Türk rehinenin IŞİD’ın elinde bulunduğu gerekçesi ile dışında kalmak istiyor. Bu, IŞİD’ı daha da cesaretlendirir. Çünkü rehineleri serbest bırakmaz, bunun elinde önemli bir koz olduğunu düşünerek Türkiye’nin elini kolunu daha da bağlamayı hedefine alır.
Bütün bu gelişmeler en büyük müttefikimiz Amerika ile de aramızın açılmasına neden olabilir mi? Olabilir. Bazı çevreler bunu istiyor. Hatta geçenlerde Wall Street Journal Gazetesi başyazısında “Türkiye artık müttefik sayılamaz” diyor. Şimdiden Türkiye üzerine yükleniliyor. Biz, IŞİD konusunda ortada durduğumuz süre içinde bu tür saldırılar da yoğunlaşarak sürecektir, buna da her zaman hazır olmak durumundayız.
Ama bunun da garantisi yoktur. Amerikalı, İngiliz ve önüne gelen herkesin kafasını acımasızca kesen bu örgütün 49 rehine için ne yapacağını kestirmek oldukça güçtür. Başlayacak olan hava saldırısında büyük darbe alması beklenen IŞİD’ın her türlü çılgınlığı yapabileceğini gözlerden uzak tutmamak gerekiyor.
Koalisyonun dışında kalmak, Türkiye’nin bu işlerin dışında kalmasını sağlamayacak. Yukarıda yazdıklarımızı alt alta koyduğumuzda ateşin tam göbeğinde olduğumuz açık biçimde görülecektir. İster istemez bu işlerin içine çekilmiş olacağız, dışında kalmamız söz konusu olamaz.
Son söz: Türkiye, bölgede mayına bastı, şimdi ayağını kaldıramıyor.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın