30 Ağustos Köşk Resepsiyonunda Genel Kurmay Başkanı : “Biz çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz. Basından okuyoruz.” Diyerek en yetkili resmi makam “Açılımın” acı gerçeğini itiraf etti.
Konu Yeni Cumhurbaşkanı’na KKTC ziyareti öncesi havalimanında sorulduğunda: “Biz bunları Sayın Genelkurmay Başkanıyla haftalık olağan görüşmemizde görüşürüz” cevabını verdi.
Bu açıklamalarla konunun muhatabı, yetkilisi ve sorumlusu kişi ve kurumların konuyu bilmediği görülmektedir. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarında bile “Açılımın” açılmadığı, görüşülmediği kesin ve resmi ağızdan ifade ve itiraf edilmiş oldu.
Geriye “Açılımı” bilen ve uygulayan İmralı’daki uyuşturucu satıcısı, bebek katili ve idam hükümlüsü cani Öcalan ile dünün Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı kalmaktadır.
“Açılıma” destek verenler, NEYİ DESTEKLEMEKTEDİRLER? Genel Kurmay Başkanının bilmediği bilgilere mi sahiptirler? Hamasetin ötesinde somut tek bir cümle kuramıyorlar.
Komediye bakar mısınız? “AKİLLER” adı altında Öcalan’ın ve Erdoğan’ın oluşturduğu içinde konunun uzmanı şarkıcı ve artistlerin (!) olduğu “Heyet-i Nasiha” aylarca Türkiye’nin tamamında ikna turları attı.
TV lerde hakkında hiçbir şey bilmedikleri “Açılımı” saatlerce savunan, destek isteyen, beyinleri yıkama ALGI operasyonu yapanlar ve sözde gazeteciler var. Sağ olsunlar, BİLMEDİKLERİ KONUDA BİZLERİ BİLGİLENDİRİYORLAR (!)
77 milyonun tamamı eşit haklara sahiptir. Türk Devletine silahlı terörle dayatılanlar: HAK DEĞİLDİR, AYRICALIKTIR. AKP Hükümeti bu gerçeği görmek ve bilmek zorundadır.
Bu açıklamalarla sürecin, 2008’de pkk ile yapılan gizli Oslo görüşmelerinden 16 Temmuz 2014’te kanunlaştırılana kadar 6 yıl boyunca KANUNSUZ OLARAK HUKUKUN DIŞINDA yürütüldüğü resmi olarak itiraf edilmiştir.
Çıkarılan kanunda da “…… görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.” Denerek 16 Temmuz 2014 tarihine kadar yürütülen faaliyetlerin HUKUKSUZ VE YETKİSİZ OLDUĞU, bundan sonrasının YETKİLİ AMA HUKUKSUZ devam edeceği anlaşılmaktadır.
Seçilmişlerin ve atanmışların yetkileri, demokratik hukuk devletlerinde kanunlarla belirlenmiştir ve sınırlıdır. KİMSE SINIRSIZ BİR YETKİYE SAHİP DEĞİLDİR.
Hukuk devletlerinde SKANDAL olacak bu durumların, bizde OLAĞANlaştırıldığını üzülerek görüyoruz. Hiçbir kanun suça izin veremez ve suçluyu koruma altına alamaz. HUKUK DEVLETİNDE SUÇ İŞLEYEN CEZASINI MUTLAKA ÇEKER.
15 Eylül 2014 ANTALYA M. Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ ; [email protected]
Bir yanıt yazın