NECDET BULUZ
Günlerdir IŞİD konusunda yazıyoruz. Son yazılarımızda, Amerika’nın, bir terörist grup için uluslar arası bir koalisyon oluşturmasının arkasında Ortadoğu’daki gizli planlarını devreye sokma girişiminin olabileceğini vurgulamıştık. Bugün, bunlara kısaca da olsa değinmek istiyoruz.
Gerek Amerika’da, gerekse Batı’da ciddi yayınları ile dikkat çeken bazı gazeteler, son yazı ve yorumlarda özellikle oluşturulan koalisyon için “ABD güdümünde Sünni koalisyon” diyorlar.
Bu koalisyon güçlerinin kilit ülkesi Türkiye olacaktır.
Amerika, IŞİD’a karşı hava gücünü kullanacağını söylüyor. Koalisyon içinde yer alan ülkelerin ise kara operasyonuna katılmayacaklarını söylüyor. Plana göre kara operasyonu Irak ve Peşmerge (Kürt) gruplarca yapılacak. Bu karar, bir yerde Türkiye’yi rahatlatıyor. Çünkü kilit konumda olan Türkiye’nin bir kara harekâtında yer alması çok daha sıkıntılara neden olacaktır. Türkiye’nin Amerika öncülüğündeki çekirdek koalisyon içinde yer alacağının açıklandığını da belirtelim.
Ankara’da yapılan toplantılarda Hükümet kanadından yapılan açıklama, Türkiye’yi bu açıdan rahatlattığını gösteriyor. Açıklamada “Türkiye herhangi bir kara operasyonuna katılmama kararı almıştır” deniliyor. Aslında bu kararı Türkiye değil, Amerika almıştır.
Daha önce IŞİD’ı destekleyen, bu örgütün böylesine büyümesine ve vahşet sergilemesine göz yuman Amerika’nın birden bire IŞİD’ı yok etmek için harekete geçmesinin arkasında hiç kuşkusuz bazı hesapların olabileceğini görmekteyiz. Amerika ve Batı medyasındaki yazı ve yorumlardan da yola çıkarak “şer planının şifrelerini sizlerle paylaşacağız.
IŞİD’e karşı kurulacağı ifade edilen operasyonel koalisyon ABD tarafından Sünni koalisyon olarak adlandırılıyor. Dış politika uzmanları bir terör örgütü ile mücadele adına kurulan operasyonel koalisyona Sünni bloğu denmesinin sıradan bir olay olmadığını ve bu tanımlamanın arka planında daha büyük bir hedefin olduğunu ifade ediyor. Uzmanlara göre bu hedef, ABD’nin İslam dünyasında uzun süredir planladığı mezhep savaşını ülkeler düzeyine çıkarmak. Batı’nın uzun vadede Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan gibi Sünni olarak bilinen ülkeler ile Irak’taki Şii gruplar, Suriye, İran ve Hizbullah’ı karşı karşıya getirmek istendiği ifade ediliyor. Böylesine bir çatışma ise İslam coğrafyasını asırlarca içinden çıkılamayacak büyük bir kargaşa dönemine girmesi anlamına geliyor.
Dikkat edilecek olursa artık savaşma sistemleri de değişti. Batılı güçler, tek bir askerlerini bile kaybetmeden, diğer ülkelerle istedikleri gibi oynuyorlar. Hassa olan noktalardan vuruyorlar. Birbirlerine düşürerek, komplolar hazırlayarak hedeflerine ulaşabiliyorlar.
Ortadoğu’daki en hassas dengeler mezhepler üzerine kurulu olduğu için, hedefteki ülkeleri de bu zayıf noktalardan vurmaya hazırlanıyorlar. IŞİD’a karşı başlatılacak operasyonların bunun sadece bir ayağını oluşturacağını belirtmek istiyoruz.
Asıl dikkat edilmesi gereken konu da, Türkiye gibi mezhep çatışmalarında hassas ülke konumunda olanların bundan fazlası ile etkilenebilecek olmalarıdır. BOP planları nedenleri ile Ortadoğu’yu tam bir kan gölüne çeviren Amerika ve Batı, şimdi de mezhep çatışmaları ile bazı ülkeleri karşı karşıya getirecek. Bugün, IŞİD bahanesi ile ortaya konulan bu tehlikeli oyuna gelmemek ve atılan her adıma dikkat etmek gerekiyor.
Nereden bakılacak olursa olsun, IŞİD ile yapılacak mücadelede en tehlikeli konumda olan ülke Türkiye olacaktır. Nitekim ard arda yapılan güvenlik toplantılarında bu işin içinden nasıl çıkılması gerektiği uzun uzun tartışılmaktadır.
Irak ve Suriye’ye yapılacak olan kapsamlı operasyonlarda yine sığınmacı akınına uğrayacağız. Nitekim şimdiden Irak ve Suriye’den kaçarak sınırımıza doğru akın akın sığınmacının gelmekte olduğu haberlerini alıyoruz.
IŞİD’ın Türkiye’de birçok hücre evinin bulunduğu da iddia ediliyor. Bu hücre evlerindeki teröristlerin her an harekete geçebileceğine ve bombalı suikastlara başlayabileceklerine dikkat çekiliyor.
Halen 49 Türk rehineyi elinde tutan IŞİD’ın, intikam için bu rehineleri öldürebileceği de gözlerden uzak tutulmamalıdır. Çünkü IŞİD, hem acımasız,hem de köşeye sıkıştığında her türlü eylemi yapabilecek kapasitede bir terör örgütüdür.
Riskler ve oynanacak roller Türkiye için önemlidir. Operasyonla birlikte içeride ve dışarıda karşı karşıya kalabileceğimiz güvenlik sorunları ve tehditlerinden kaygı duyulmaması mümkün mü?
Burada bir başka ayrıntı da şu:
ABD’nin önde gelen iki gazetesi Washington Post ve New York Times’a göre Başkan Obama, “ılımlı cihatçı” muhalif güçlerine desteğini artıracak. Obama’nın, IŞİD karşıtı cepheyi Türkiye’nin de içinde bulunduğu “çekirdek koalisyon” ile daha da genişleteceğine vurgu yapılıyor.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın