NECDET BULUZ
Türkiye ile kardeş ülke Azerbaycan arasında var olan vize uygulaması bugüne kadar çözülemedi. Türkiye, Azerbaycan vatandaşlarına 30 günlük kalışlar için vizesiz giriş imkânı veriyor. Ancak, bir Türkiye vatandaşı Azerbaycan’a vize almadan giriş yapamıyor. Yıllardır sorun olarak görülen bu uygulamanın kalkması gündemdeyken, Azerbaycan’ın şimdi de Türk nakliyecilerine başlattığı yeni vize uygulaması bu sıkıntıyı bir kez daha gündeme taşımıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’ı ziyaret ettiği 1Eylül tarihinde Azerbaycan tarafından başlatılan yeni uygulama ile Türk sürücüler 1 ayda en az 3 vize almak durumunda kaldı. Daha önceki uygulamada 1 yıllık ve çok girişli vize veriliyordu. Bu uygulamanın zorluklara neden olacağı ifade ediliyor.
Şimdi ortada bir ticaret var. Bugün dikkat edilecek olursa Rusya, Ukrayna gibi katı ülkeler bile vize konusunu yumuşattılar. Rus sürücülerden bile vize talebinde bulunmayan Azerbaycan’ın, Türk sürücülerinden istediği vize, bu sektöre darbe vuracak nitelikler de taşıyor.
Şimdi Türk sürücüler 1 ayda en az 3 vize, yılda da 40 vize almak durumunda kalacaklar.
Uluslar arası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, yaptığı açıklamada bu uygulama ile ülkemizin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine büyük zarar vereceğini söylüyor. Bu uygulamanın Azerbaycan Dış Temsilciliklerinin iş hacmini e artıracağına dikkat çekiyor.
Şunu açık ve net söylemeliyiz:
Azerbaycan, hiçbir zaman “İki devlet, bir millet” olarak kucakladığı ve “Ağabey” olarak gördüğü Türkiye için bu vize uygulamalarını kasıtlı yapmıyor, buna yürekten inanıyoruz. Ancak, ortada bu işin bir çözümünün var olabileceğini de düşünüyoruz. Çeşitli bir takım ülke güvenliği nedeni ile yıllardır kaldırılması beklenen bu vize uygulamasını sürdürüyor.
Biz, bazı etkinliklerde bir araya geldiğimiz Azerbaycanlı yetkililere de bu konuyu iletiyoruz. Bize verilen yanıtlarda “En kısa zamanda bu işi sonlandıracağız” deniliyor. Ancak, Türk vatandaşlara uygulanan Azerbaycan’a giriş vizesinin artık kaldırılması gerektiğini de altını çizerek vurgulayalım.
Şimdi, bu yetmiyormuş gibi Türk sürücülere getirilen vize yükü de öyle görünüyor ki bu işin tuzu biberi olacaktır.
Hiçbir zaman iki ülke arasındaki kardeş ilişkilerin yara almasını, bozulmasını istemiyoruz. Bu konuda yapılan düşmanca çalışmaların da hep karşısında olduk. Hiç kuşkusuz bu vize konusunu iki ülke arasını açacak şekilde kullanan ve kullanmak isteyen dış güçler de vardır. Bunlara da bu fırsatı vermemek gerekiyor.
Biz, Azerbaycan’ın sıkıntısını sıkıntımız, toprağını toprağımız, insanlarını da canımız, kardeşimiz olarak görüyoruz. Dağlık Karabağ sorunu Azerbaycan’ın değil, Türkiye’nin, Türk dünyasının sorunu olarak değerlendirdik, değerlendiriyoruz. Bu sağlam yapının, bu güç birliğinin de yara almaması için çalışıyoruz.
Nitekim son yıllarda Türkiye-Azerbaycan arasındaki var olan ilişkilerin her alanda tavan yapması birçoklarını da rahatsız ediyor, bunun farkındayız.
Bunca yıldır iki ülke arasına nifak sokmaya çalışanlar hep hüsrana uğradı, yenildi. Bundan sonraki çalışmaların da bundan farksız olacağını belirtmeliyiz.
Dış güçlerin baskısı ile özellikle Ermenistan konusunda Türkiye’nin atmaya çalıştığı adımların da hep karşısın da olduk. Bunun iki kardeş ülke ilişkilerine zarar vereceğini vurguladık. Türkiye’nin Ermenistan politikasını ve son gönderilen mektubun Azerbaycanlı kardeşlerimizi fazlası ile üzdüğünü yazılarımızda hep dile getirdik. Araya sokulmaya çalışılan nifak tohumlarının temizlenmesinde görevlerimizi yerine getirme çabası içinde olduk.
Türk Dünyası ve özellikle de Azerbaycan’ın bizim için her zaman öncelikli olması gerektiğini savunanların başındayız. Bundan sonraki görüşüz de bu doğrultuda olacak ve değişmeyecektir. Biz, Azerbaycan’ı ve halkını bu kadar içimizde hissediyoruz.
Ama artık gelin şu vize konusunu ciddi şekilde ele alın ve sorunu giderin. Bunu bekliyoruz. Bazı bürokratların isteği ve desteği ile olduğuna inandığımız bu vize konusunun Devlet Başkanları düzeyinde ele alınarak karara bağlanmasını bu nedenle kaçınılmaz görüyoruz.
Çünkü çağımız artık teknoloji çağıdır, ülkelerin güvenliğini sağlayacak her türlü önlem alınabiliyor. Parmak izi ve yüz okuma ile de tespitler yapılabiliyor. Kapılara konulacak teknolojik güvenlik sistemleri ile bu sorun kısa zamanda çözülebilir. Azerbaycan’ın kuşkularını giderebilecek, güvenliğini sarsabilecek her olayın önüne geçilebilir teknolojik donanımlar vardır.
Biz, bir yandan “İki devlet, bir millet” diyebiliyorsak, bunu göğsümüzü gere gere her yerde haykırıyor ve söylüyorsak, bunun gereği olanını da yapmak ve uygulamak durumundayız. Vize olayı, ne yazıktır ki bunun gölgeliyor. En kısa zamanda bu konunun gündeme alınması ve çözülmesini bekliyoruz. Bundan sonra da bu vize konusunu artık gündeme taşımak istemiyoruz.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın