AĞRI DAĞIN ETEĞİNDE

25809146

AĞRI DAĞIN ETEĞİNDE
HÜSEYİN MÜMTAZ

Yok bu sefer “uçan güvercin” olmayın Ağrı Dağı’nın eteğinde..
Nöbetçi olun..
Hani bir zamanlar (kartaldı) “Gözüm düşmanda, kulağım komutanda” diye başlayan yiğit sesli, erkek sesli, “Türkçe” tekmiller vardı ya..
Öyle olun..
Doğubayazıt’ta DBP, HDP ve Sivil Toplum Örgütleri, 1926-30 yılları arasındaki Ağrı Dağı isyanında yaşamını yitirenleri anmak amacıyla etkinlik düzenlemiş. Küçük Ağrı Dağı eteklerinde düzenlenen etkinliğe HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Doğubayazıt Belediye Eş Başkan Vekili Bora Çoktin, DBP İlçe Eş Başkanı Mehmet Karadağ, HDP İlçe Eş Başkanı Ali Çakan, DTK delegeleri, Sivil Toplum Örgütlerinin yöneticileri, PKK’nın 20 kişilik Ağrı Dağı grubu ile yaklaşık 1000 kişi katılmış. Etkinlik alanında Ağrı Dağı İsyanında yaşamını yitiren İhsan Nuri Paşa ve Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yanı sıra PKK flamaları açılmış.
Sahneye İhsan Nuri Paşa’nın, “Ben ölürsem bile Kürtler’in içerde benim gibi hatta benden üstün binlerce insan Kürt hakkını Türklerden alana kadar savaşmaya hazır bulunuyor” ve Abdullah Öcalan’ın “Serhad (Ağrı) isimsiz kahramanların irade tarihidir” sözlerinin bulunduğu pankart asılmış. Ağrı Dağı isyanın bastırılması ardından 19 Eylül 1930’da gazetelerde yayınlanan, “Muhayyel Kürdistan burada meftundur” karikatürüne atfen Ağrı Dağı eteklerinde temsili olarak siyah mezar üzerine yazılı, “Hayali sömürgecilik burada meftundur” yazılı mezar PKK’lıların askeri töreni ile açılmış.
Mezarlık açılışında konuşan PKK’lı, “Önderlik” olarak nitelendirdiği Abdullah Öcalan’ın İmralı’da tutulduğunu ifade ederek, “Görevimiz bitmemiştir. Bundan sonra mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Halkla, gerilla ile PKK birlikte Kürtler mücadelesini yükseltmeli. Baskı altında olan halklar için Kürtler mücadelesini yükseltmeli. Biz Başkan Apo’ya, şehitlerimize ve Kürt halkına söz vermişiz onların yolunda ilerleyeceğiz. Hakikat yolunda gideceğiz” demiş.
HDP Bitlis Milletvekili Hüsamaettin Zenderlioğlu da yaptığı konuşmada “Kürdistan’ı burada gömdük” diyenlerin PKK ve Abdullah Öcalan’ın sayesinde bu mezarı yıktığını ifade ederken, “Ben Kürdüm, Kürdistanlı’yım’ diyor. Ağrı Dağı eteklerinden çağrımızdır; Artık Kürtler uyandı, boşuna çırpınmayın. Kürtler özgürlük için yaşamlarını gözünü kırpmadan verirler. Kobane’de Serekani’de bunu çok net görüyoruz” diye konuşmuş..

Bırakın Irak-Suriye’deki hilafet devletini, Ukrayna’yı; evinizin içine, yatak odanıza bakın..
“Eskiden”..
Çoook eskiden..
Böyle bir “olay” olduğunda, Ankara’da her türlü toplantı, etkinlik, çalışma iptal edilir; “bölgeye” intikal edilinirdi..
Şimdi kimseden “tık” yok..
Bu “olay” dün oluyor..
Beş gün önce de şöyle bir “haber” yansımıştı basına..
“Askerde nöbet sistemi değişti..
Eski yönetmelikte yer alan nöbetçilere yönelik, ‘oturmaz, bir yana dayanmaz, uyumaz, yemez, sigara içmez, kıyafetini bozmaz, palaskasını çıkarmaz, silahını elinden bırakmaz, nöbet yerini terk etmez’ ifadeleri kaldırılarak, nöbet yerindeki hareket tarzlarına ilişkin hususların kışla/birlik komutanınca talimatla belirlenmesi benimsendi.
Yönetmelikte, ayrıca ‘Nöbetçi sorumluluk bölgesini sürekli gözetler, dinler ve bir olay vukuunda nöbetçi heyetini ve hazır kıtayı mevcut muhabere iletişim vasıtalarıyla derhal bilgilendirir’ ifadesi de yer aldı”.

Nöbet ve nöbetçilerin; Diyarbakır’da kışladan indirilen Türk bayrağı hâdisesinde ne hâle gelmiş bulunduğunu geçtiğimiz aylarda zaten yaşamıştık.
Talimat değişikliğinin bu olaydan sonra gerçekleşmiş olması tesadüf mü?
Eğer öyleyse, demek ki “yönetmelikler” de “çağa ayak uydurma” kılıfıyla “mevcut duruma” uyduruluyor.
Ama yine de yanlış/eksik bir şeyler var.
“Nöbet” sadece kışlada mı tutuluyor?
Memleketin bütününün; dağların, denizlerin, ovaların, yaylaların, nehirlerin, köylerin, kasabaların, şehirlerin nöbetçisi kim?
Bağlara, bahçelere, tarlalara kim bakıyor?
Memleketin sahibi kim?
Dönelim yeni yönetmeliğe.
Ağrı Dağı’nda nöbetçi mi yoktu?
Neden yoktu?
Acaba oradaki nöbetçiye komutan “yeni yönetmeliğe göre” böyle bir durumla karşılaşıldığında “hiç ilgilenme-görme-duyma-söyleme” talimatını mı vermişti?
Hangisi?
Hangi Komutan?
Yoksa o da benim gibi “basından mı öğrendi” Ağrı Dağı’ndaki olayı?
Ağrı Dağı nerede haberi var mı?
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık da bakıyor madem meydan boş, sıcağı sıcağına, “hazır yönetmelik ve talimatlar da değişmişken”; Ağrı’da bulunan Hava Şehitleri Anıtı’nın yıkılması gerektiğini belirterek, “Tankla da gelseler, topla da gelseler ben o anıtı yıkacağım” diyor.
“Marifet tankta, topta değil, kullanmasını bilende” demiş Bedri Rahmi..
Yoksa dememiş mi?
AĞRI ne yana düşer usta, memleket ne yana düşer? 5 Eylül 2014

57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir