Türkmenler çığlık çığlığa…

NECDET BULUZ

 

Günlerdir bu köşede IŞİD’ tan, Amerika’nın ve Batı’nın Ortadoğu’daki çıkarlarından söz ediyoruz. Türkmenler’in çığlıklarını duyurmaya çalışıyoruz. IŞİD denilen acımasız, katliamcı örgütün İslamiyet adına işlediği insanlık dışı, tüyler ürpertici vahşeti gözler önüne sermeye gayret ediyoruz. Öyle görünüyor ki bu yazdıklarımızla daha çok yoğrulacağız.

IŞİD, şimdi Türkmeneli’ni yeniden tehdit ederek, Telefar kapılarına dayandı. Yapılan çağrılarda da “Telefar’ı terk etmeyen öldürülecek” ifadeleri kullanıldı. Başta Türkiye, bütün dünyanın sessiz kaldığı, hiçbir müdahalede bulunmadığı bu durum, yakında Türkmenler’in katliamları ile sonuçlanırsa buna kimse şaşmamalıdır.

Zaten uzun zamandır Türkmenler bulundukları bölgeden kaçmaya devam ediyor. Yetkililer, Türkiye’den yardım bekliyor, çağrılarına yanıt bulamıyor. Kaçarak sınır kapılarımıza dayananlara da kapılarımızı açmıyoruz. IŞİD karşısında savaşmak için istenilen silah ve malzemeleri de vermiyoruz.

Emirli’de 2,5 aydır IŞİD’ın kuşatması altında can pazarı yaşayan Türkmenler’in elektriksiz, susuz ve açlıkla mücadele ettiklerini de vurgulayalım.

Özetleyecek olursak Türkmenleri IŞİD’a yem olarak sunuyoruz.

Daha önce Kuzey Irak’ta Erbil kapılarına dayanan IŞİD’la savaşmak için Kürtlere her türlü desteği veren Amerika’nın Telefar’daki Türkmen katliamına seyirci kalması düşündürücü değil mi? Kaldı ki, Türkiye bile bu konuda kılını kıpırdatmıyor, dünyayı buraya kilitleyemiyor.

Şimdi Türkmen kaçışı sürüyor. Son gelen haberlere göre kaçıp, canını kurtarmaya çalışanların Erbil, Kerkük ve Duhok yollarını doldurduğu belirtiliyor. IŞİD ise tehditlerinde “Kentlerde kalan Türkmenleri yok edeceğiz. Kısa zamanda bütün kentleri boşaltın” diyor.

Türkmen liderlerin ard arda yaptıkları çağrılarda “AK Parti daha bu katliamlara ne kadar sessiz kalacak? Artık Türkiye bir şeyler yapsın” çağrılarını yineliyor. BM Güvenlik Konseyi’nin “Eğer yardım edilmezse Türkmenler yok edilecek, derhal tahliyeli sağlansın” çağrısını ise şu ana kadar duyan olmadı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Ortadoğu’da Türkiye’den habersiz yaprak kıpırdamaz” diyor ama IŞİD’ın Türkmen katliamı bu sözleri havada bırakıyor. İki aydan fazla zaman geçti, halen IŞİD’ın elindeki 49 rehine kurtarılamadı. Bu örgüte söz geçirilemiyor. Türkiye’nin bir ağırlığı olsaydı, IŞİD böyle hareket edebilir miydi? Soydaşlarımızı katletmeyi sürdürür müydü? Elinde tuttuğu Türk rehineleri bırakmaz mıydı?

Bu son gelişmeler şu gerçeği bir kez daha ortaya çıkarmış bulunuyor:

Bölgede Amerika ve Batı, sadece çıkarları uğruna mücadele ediyor. Türkmenler katledilmiş, Müslümanlar birbirini kırmış umurlarında bile olmuyor. Çıkarlarına yönelik bir tehdit gördüklerinde harekete geçiyorlar.

Zaten, Amerika’nın BOP’unda bölgenin tamamen Türkmenlerden temizlenmesi, Kürtlere kalması ve gelecekte buralarda sorun yaşanmaması hedefleniyor. Bu topraklarda yaşayan ve hak iddia eden Türkmenlerin IŞİD yoluyla temizlenmesi ve yerlerinden yurtlarından edilmesi de Amerika’nın ve Batı’nın hedefleri arasında bulunuyor. Bugün, bu katliamlara ses çıkarılmıyor, göz yumuluyor, müdahale edilmiyorsa bunun en büyük nedeni budur.

IŞİD’ın Erbil kapılarına dayanması üzerine harekete geçen ve Kürtleri IŞİD’dan koruyan, hemen silah yardımına koşan Amerika, söz konusu Türkmenler olunca sesini çıkarmaz oldu. Yaşanan katliamları görmezden gelmeye başladı. Dikkat edilecek olursa Batı’nın bile bu Türkmen katliamlarına sesi çıkmıyor. Bütün bu gelişmeleri çok iyi okumak ve değerlendirmek gerekiyor.

Dikkat edilecek olursa gerek Amerika, gerekse Batı, IŞİD’ı kullanarak Ortadoğu’yu yeniden şekillendiriyor. Bunda da hiçbir bedel ödenmiyor, asker kayıbı olmuyor. IŞİD’a destek sağlayan Körfez ülkelerine ses çıkarmayan Amerika, Batı ordularında görev almış profesyonel IŞİD militanlarını planlı olarak yönetiyor. Hedefte bölgenin enerji kaynakları ve İsrail’in hayat alanının genişletilmesi bulunuyor.

Bugünkü AK Parti, Türk ve Türkmenlere karşı girişilen her türlü harekete sessiz kalıyor. Türk ve Türkmenler bugünkü yönetimi ilgilendirmiyor. Dünya’nın neresinde “imdat” çığlığı atan Türk varsa, soydaşımız varsa kulaklar kapatılıyor. Bölgedeki Amerikan ve Batı şekillendirmesine ise sadece seyirci kalıyoruz.

Bulundukları topraklardan kaçarak Kerbela’ya sığınan Türkmen sayısının da 30 bini geçtiği ifade ediliyor. Türkmen Milletvekili Hasan Özmen, “Kerbela’ya sığınan 30 bin aile kitlesel ölümle karşı karşıya. Bu insanları koruyamıyoruz, Uluslararası bir operasyon şart” diye konuşuyor.

Kapılarımıza kadar dayanan Türkmenlere sınırda çadır kentlerin kurulduğu ve buralarda barındırılacağı söyleniyor ama bazı kaynaklar bunun da doğru olmadığını belirtiyor. Kısaca, Türkmen çığlığını duyan yok. Bu kardeşlerimizin yok olmasını adeta seyrediyoruz.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

             necdetes@mynet.com

 

 

NECDET BULUZ - 1 t türkmen4

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir