Türk Kızılay’ı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım;”Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz!” (Binali Yıldırım’ın kardeşi) böyle buyurmuş.
Kendine gel be adam; kimsin sen? Birilerinin lütfettiği bir makamda oturuyorsan kendini fasulye gibi nimetten mi sayıyorsun?
Altındaki iskemleyi çektikleri zaman ne halt yiyeceksin?
Sen bana “Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz!” diyemezsin. Binali Yıldırım’ın, bir bakanın kardeşi olman benim nazarımda hiçbir şey ifade etmez.
Sana benim için “BİR HİÇSİN!” bile diyemiyorum. Çünkü sana böyle hitap ettiğim takdirde, hiçler bunu hakaret kabul edip hakkımda dava açacaklar.
Ben bu ülkede sessizce yaşamam, yaşayamam.
Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde kanla, irfanla ve devrimle bu cumhuriyeti kuran benim. Ben Türk milletiyim.
Kulluktan kurtulup, vatandaş olmanın onuruna ve haklarına sahibim. Bu ülkeyi yönetilerek yönetenlere asla senin gibi biat etmem. Kul değil, yurttaşım. Ha, sen bunun ne olduğunu küresel çeteler tarafından kefenlenmiş beyninle anlayamazsın. O zavallı beynin algılayamaz bunu…
Ben binlerce yıldır bu ülkede yaşıyorum. Bu ülkenin, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin sahibiyim. Ben emperyalizme diz çöktürmüş, yedi düvele baş kaldırmış yiğitlerin, Kuvvacıların torunuyum.
Benim Ali Rıza dedem, Yakup dayım bu topraklar için can verirken, senin sülale-i kebirin hangi taşın altında saklanıyordu?
Eşkıya şimdilik ülkeme hükümran olmuşsa, sanma ki sessiz kalır, köleliğe razı olur, senin gibi mansıp peşinde koşarım.
Ne sessizce yaşarım ne de senin deyiminle bu ülkeden def olup giderim.
Ne haddine sen beni vatanımdan kovuyorsun? Yağma yok, beni Gestapo taklidi polisinle yerlerde sürükleyebilirsin, hatta Uğur Kurt gibi başıma bir de kurşun sıktırabilirsin.
Cezaevinde parmaklıkların arkasına da atabilir, hatta öldürebilirsin beni…
Ölüm de, dirim de asla bu kutsal topraklardan ayrılmayacaktır. Bunu bil!
Bu vatan benim, bizim!
Sana “Sen defol git benim ülkemden!” demiyorum, demeyeceğim.
Kalacak ve yediğin her herzenin, yetim hakkının, döktüğün kanların hesabını vereceksin. Andım olsun, bu hesabı soracağız sana ve patronlarına
Ne EŞŞEK gibi yaşarım ne de DEF OLUP giderim. Ben bu ülkenin sahibiyim.
TÜRK’üm. Gerekirse isyan ederim. Bana eşek muamelesi yapan bu düzeni yıkarım.
Atam belli, yurdum belli, mezhebim belli. Gayr-ı meşru bir piç değilim.
Milletimi asla hor görmem, aşağılamam. Aşağılanmasına da izin vermem.
Haddini bil, edebini takın!
23.05.2014
Figen ÖZEN
Yazıları posta kutunda oku