Tekel deyince, Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden büyük bütçeye sahip kuruluşlardan bahsettiğimiz anlaşılmalıdır.
Tekeller varlıklarını sürdürmek için sürekli büyümek mecburiyetindedir.
Bu büyümeyi gerçekleştirebilmeleri için yeni kararlar almaları icap eder.
Yani kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerekir.
Kaz Dağlarının içinde altın çıkarma, tekelin büyümesinin icabı ise, tekel bu kararı alır.
Uygulamaya geçtiğinde halk ile çatışma başlar.
Bir başka deyişle, milli devletle, tekelin çatışması başlar.
Bu uzun girişi, şu cümleyi söyleyebilmek için yazdım.
Çağımız; emperyalizm ulus-devlet çatışması çağıdır.
Bir tarafta milli devlet, öte tarafta tekeller olunca, biz istesek te, istemesek de, çatışmalar olacaktır.
Tekeller, milli devlet bünyesinde yapacakları işlere karar aldıklarında, bu kararı milli devlete kabul ettirmek için her yola başvururlar.
Özellikle, ahlaka, yasalara ve genel gidişata uymayan yollara başvururlar.
Tekelin milli devletin direncini kırması için ilk başvurduğu araç; istihbarat örgütleri olmaktadır.
Bir yandan istihbarat örgütleri ile çalışırken, öte yandan üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, cemaatler gibi milli devlete karşı olan, kişi ve kuruluşlara para pompalar.
Belli bir süreden sonra, işbirlikçilik hastalığına tutulmuş kadrolar meydana gelir.
Aşırı dinci gurupların, dinci cemaatlerin işbirlikçi sermaye guruplarının tekellerin çıkarlarını kollayan siyasetler yürütmesi anlaşılır bir şeydir.
Milli devlete karşı olma; Batı tekellerini savunma anlamındadır.
Daha kökten söylersek; Batıyı savunma, NATO’yu savunma, aslında Batı tekellerini savunmadır.
Batı tekellerini savunmanın öteki adı; emperyalizmi savunmadır.
Batı ve Batı değerlerini savunuyor gibi yapma, aslında Batı tekellerini savunmadır.
Batı değerlerini savunuyorum diyen, ajan solcuların yaptığı iş budur.
Batının değerlerinden giderek, Batının tekellerini savunma işidir, liberal sol.
Batı ile olan ittifakları savunma, NATO’yu, OECD’yi, Gümrük Birliğini, ABD ile yapılan gizli istihbarat antlaşmalarını savunmak, Batının tekellerini savunmaktır. O tekellerin ülkemiz içindeki çıkarlarını savunmaktır.
Ben NATO’yu ve ABD ile yapılan istihbarat anlaşmalarını savunmuyorum, Batının insani değerlerini savunuyorum sözü; açıktan, ben Batının çıkarlarını savunuyorum diyememekten ileri gelir.
Batının değerlerini savunuyorum dediğiniz anda, isteseniz de istemeseniz de, Batı tekellerinin istihbarat elemanlığına adaysınızdır.
ABD ve AB’nin dizinin dibinden siyaset yapmanın günümüz dilinde ki adı; Batı değerlerini savunmaktır.
17.3.2014, bulentesinoglu
Bir yanıt yazın