AA
Bu tür saldırıların cezasız kalması halinde yeniden tekrarlanma ihtimali bulunduğuna dikkati çeken Soulier, Missouri eyaleti polis yetkilileri tarafından imzalanan, gazetecilerin bu tür eylemleri takip ettiği sırada polis tarafından korunmasını öngören anlaşmayı bir kez daha hatırlattı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Kıdemli Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven M. Ellis, ABD’nin, basın özgürlüğüne saygı göstermesi beklenen rejimlere kötü örnek olduğunu söyledi.
ABD’nin genel olarak ifade özgürlüğünün kalesi olarak anıldığını ve anayasasında yapılan ilk değişiklikle basın özgürlüğü konusunda referans noktası olarak gösterildiğini kaydeden Ellis, şunları söyledi:
“Ferguson’daki görüntüler, devlet kurumlarının bu özgürlüğe olan sadakatlerini sorgulamamıza neden oluyor. Aynı zamanda maalesef dünya genelindeki bazı rejimlerin, gazetecilerin haber yapma ve kamuoyunu bilgilendirme haklarını zayıflatmasına neden olabilecektir.”
Gazeteciler özgür ve emniyetli bir şekilde çalışabilmeli
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) de Ferguson’da yaşananlara tepkisini yazılı açıklamayla dile getirdi. AGİT, ABD’den Ferguson’daki gösterilerle ilgili haber yapan gazetecilerin basın özgürlüğüne saygı duymasını istedi.
AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviç, Ferguson semtinde patlak veren gösterilerde gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstererek Amerikalı yetkilileri olayların arkasındaki nedenleri bütün yönleriyle incelemeye davet ederek “Ferguson’daki olaylarla ilgili haber yapan gazetecilerin özgür ve emniyetli bir şekilde çalışabilmelerinin sağlanmasını istiyorum” ifadesini kullandı.
Amerikan polisinin muamelesi utanç verici
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Amerikan polisinin Ferguson’daki olaylarda gazetecilere yönelik muamelesinin “utanç verici” olduğunu belirtti.
IFJ Başkanı Jim Boumelha, yaptığı yazılı açıklamada, silahsız genç Michael Brown’ın öldürülmesini protesto eden Ferguson sakinlerine göz yaşartıcı bomba atan polisin, gazetecilere gözdağı verip yerel haber ekiplerine bölgeyi terk etme emri vererek askeri güç gibi davrandığını ifade etti.
Boumelha, “İşleri Ferguson’da olanları haberleştirmek olan gazetecilerin işlerini yapma özgürlüğüne yönelik utanç verici bir saldırıydı” dedi. Polisin yaklaşımının, “korunması gereken özgür basına yönelik önemli bir tehdit olduğu” da Boumelha’nın vurguları arasında yer aldı.
Yunanistan’dan AA muhabiriyle dayanışma çağrısı
Yunanistan Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Marios Lolos, AA muhabirinin ABD’nin Ferguson semtinde polis tarafından darp edilmesi ve gözaltına alınmasının “kabul edilemez” bir durum olduğunu vurgulayarak AA muhabiriyle dayanışma çağrısında bulundu.
ABD’nin başka ülkelere insan hakları dersi vermeden önce kendi içindeki sorunlara yönelmesi gerektiğini ifade eden Lolos, “Bizde bir deyim vardır; asılmışın evinde ipten söz edilmez. Amerika’nın başka ülkelerin içişlerini karışmayı ve bu ülkelere demokrasi ihraç etmeyi bırakarak kendi demokratik kurallarını keşfetmesi daha doğru olacaktır” diye konuştu.
İletişim Platformu’ndan kınama
İletişim Platformu, Ferguson’daki olayları takip eden AA muhabiri Bilgin Şaşmaz’ın, polis tarafından ölümle tehdit edilip gözaltına alınmasını kınadı.
İletişim Platformu’ndan yapılan açıklamada, ABD’nin St. Louis kentindeki Ferguson semtinde silahsız, siyahi bir gencin polis memuru tarafından öldürülmesiyle başlayan olayları takip eden gazetecilere yönelik saldırıların devam ettiği bildirildi.
“Michael Brown’un 9 Ağustos’ta öldürülmesinin ardından başlayan ve hala devam eden gösterileri takip eden 14 gazetecinin gözaltına alındığını öğrenmiş bulunmaktayız” denilen açıklamada, Ferguson’daki olayları izleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz’ın da polis tarafından darp edilerek beş saat gözaltında tutulduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu, basın özgürlüğünün açık ihlalidir. Bu şekilde gazeteciler korkutulmak ve görevlerini yerine getirmeleri engellenmek isteniyor. Gazeteciler, tüm dünyanın izlediği Ferguson’daki gelişmeleri takip etmek için oradadır. Polisin, sadece görevlerini yapmaya çalışan gazetecileri taciz etmeye ve gözaltına almaya hakkı yoktur. Gazetecilere yönelik tacizler ve gözaltılar bir an önce sona ermeli. Tüm güvenlik güçleri, gazetecilerin görevlerini yapmalarına izin vermeleri için uyarılmalı. Bir taraftan yaşananları haberleştirmek isteyen gazeteciler gözaltına alınırken diğer taraftan üç maymunu oynayan bazı medya organları bulunmaktadır. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda Taksim’deki Gezi Parkı’ndaki protestolarla başlayan gösterileri canlı bağlantılarla duyuran CNN’in burnunun dibinde gerçekleşen olayları görmezlikten gelmesi düşündürücüdür. İletişim Platformu olarak polisin basın mensuplarına yönelik bu eylemlerini şiddetle kınıyoruz.”erini şiddetle kınıyoruz.”
Sert müdahale
ABD’de silahsız siyahi Michael Brown’ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası, olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson Mahallesi yakınlarında, göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, polisin sert müdahalesine maruz kalmıştı.
Polis tarafından önce ölümle tehdit edilip, yüzüne ve sırtına bastırılarak kelepçe takılan AA muhabiri Şaşmaz, 5 saat hücrede tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.
Şaşmaz’a silah doğrultarak, kendisini bir daha görüntülemesi halinde AA muhabirini öldürmekle tehdit etmişti. Çevredeki gazetecilere de ”kaldır ellerini” ve ”geri çekil” diyerek silahını doğrultmaya devam eden polis memuru meslektaşları tarafından olay yerinden uzaklaştırılmıştı. Polis memuru daha sonra açığa alınmıştı.
Muhabir: Meltem Uzun
Yazıları posta kutunda oku