Adam Kahire’de doğmuş.
Aldırmayın…
Arap ve Muaviye İslam kültürü ile büyümüş.
Hadi ona da aldırmayın…
Mısır’da Ayn-Şems Üniversitesi’nden mezun olmuş.
Boş verin canım, bu da üzerinde durulacak mesele mi?
Ha, birde çatı adayının muhterem babaları ki kendileri son Şeyhülislam’ın yardımcılarıdır- Şeyh İhsanoğlu İngiliz sevicisi Vahdettin’in kuyruğuna öyle bir yapışmış ki; “İngiliz Muhibbileri Derneği” kurucuları arasında yer almış. Üstelik Şeyh Efendi eline Boğazlıyan Kaymakamı Kaymakamı Milli Şehidimiz M. Kemal Bey’in kanı ellerine bulaşmış, Mustafa Kemal Paşa’nın 150’likler listesinde yer alan Şeyhülislam(!) Mustafa Sabri’nin de kankasıymış.
Buna da aldırmayın…
Çatı adayı Mısır’da İslami eğitimin merkezi olan El Ezher Üniversitesi’yle akademik hayata başlamış. Yalnız El Ezher’de hurafelere dayanan Emevi Müslümanlığı insanların beynine şırınga ediliyormuş.
Ve İngiltere’nin Exeter Üniversitesi… Majeste Kraliçe’nin sadık bir bendesi olarak 2 yıl bu üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışmış. Ve çabaları boşa gitmemiş. Kendisi, Exeter 2007-2008 yılında “Onur Belgesi” ile ödüllendirilmiş.
Exeter Üniversitesi aslında Amerika’daki Council On Foreign Relations (CFR)’nin akademik versiyonudur. Bu üniversitede ’Kürt Araştırmaları Enstitüsü’ ve ’Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü’ de vardır.
Genelde İngiliz ajanlarını eğiten Exeter’de Majesteleri Kraliçe’nin “rahle-i tedrisi”nden geçenler İslam ülkelerinde devlet başkanı olma becerisini göstermiştir. Tuhaf bir tesadüf olsa gerek A.Gül gibi çatı adayı İhsanoğlu da aynı “rahle-i tedris”ten geçmiştir.
Üstelik İhsanoğlu; Suudi Arabistan desteğiyle Türkiye’de İslami yönetim kurmak isteyenlerin arasındaymış. ”Uğur Mumcu-RABITA”
“İKT Genel Sekreterliği döneminde İhsanoğlu, 11 Ekim 2013’te ABD’deki Doğu Batı Enstitüsü’nden (EWI) "Hayat Boyu Başarı Ödülü" aldı. Ekmeleddin İhsanoğlu ödülünü eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones’un elinden aldı. Ödül gecesinde konuşan EWI Başkanı John Edwin Mroz, "Hoşgörüsüzlüğün ve silahlı çatışmaların çok yaygın olduğu günümüzde, Genel Sekreter İhsanoğlu hoşgörünün ve ihtilafların barışçıl şekilde çözülmesinin yorulmaz savunucusu oldu" dedi. İhsanoğlu ise, İslam dünyası ile ABD arasındaki dostluğun her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı.” Basından…
İhsanoğlu, Graham Fuller’in ortaya attığı Haçlıların projesi “Ilımlı İslam” parlatılmış yüzüymüş.
Zaman gazetesine 2008 yılında verdiği röportajda;“Bir ara, devrimler adına geleneklerimizi, demokrasi adına kanunları inkâr ettik. Kerameti kendinden menkul, bir Jön Türk kafasıyla hakikat sırf bazı insanların kafasında olan görüştür ve o görüşü herkes kabul etmek durumundadır, bunu kabul edenler iyilerdir reddedenler kötülerdir şeklinde çok sübjektif, basit, temelsiz ve yoz bir anlayış hakimdi.” Demiş.
Kısacası Atatürk Devrimlerinin “ceberrut” olduğunun altını özenle çizerek nazik(!) bir dille ifade etmiş.
Çatı adayının adını duyunca Pensilvan’yadaki Erdoğan’ın eski kankası, şimdilerde istenmeyen adam ilan ettiği Gülen’in yüzünde güller açmış.
Çatı adayı biraz Mısırlı, biraz İngiliz, biraz Amerikalı…
Ama ne Cumhuriyetçi ne Kemalist ne de devrimci…
Kısacası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir Türk gibi, Türk milleti için yönetmeyecektir. Bunu bilin.
İşte buna aldırın. Tepki koyun.
“Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz" Mustafa Kemal Paşa-1925
S. Figen ÖZEN
17.06.2014- Antalya
Yazıları posta kutunda oku