IŞİD'e karşı cephe büyüyor…

NECDET BULUZ

 

Bu satırlar yazılırken Amerika’nın son 72 saat içinde insansız hava uçakları ile IŞİD’ın bulunduğu 36 noktaya 90 bomba attığı haberleri geliyordu. Peşmergelerin de karadan IŞİD’ı çembere aldığı Musul Barajı’nın terörist gruptan temizlendiği de aynı haberler içinde duyurulmuştu.

Demek ki, Amerika istediği anda, nokta atışlarla IŞİD ve benzeri terörist grupları anında vurup, indirebiliyor.

Her zaman yazdığımız ve belirttiğimiz gibi, Amerika Ortadoğu’daki çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini bir kez daha ortaya koydu. Bunlardan biri Kuzey Irak’taki Kürtlerin korunması, ikincisi de bölgedeki petrol yataklarının sağlama alınmasıdır.

IŞİD’ın Türkmen katliamı karşısında kılını kıpırdatmayan ve Müslüman halkların birbirini boğazlamasına adeta seyreden Amerika ve Batı, söz konusu bölgedeki çıkarları olunca hemen harekete geçmesini bildiler. Bunların da çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Şunu özellikle vurgulayalım:

Amerika, ya da Fransa, İngiltere ve Almanya Kürtleri sevdikleri için değil, Kürtlerin bölgedeki petrol ve diğer kaynaklara bekçilik yaptıkları için koruma altına alıyorlar. Bugün, Bağımsızlık için gün sayan Kürtleri de oyalıyorlar. Çıkarları ne zaman neyi gerektirirse kararı da o zaman verecekler. İşin önemli noktası ise böyle bir kararda Türkiye’nin yerinin olmadığını da görmezden gelmemeliyiz.

Şimdi konunun özüne gelelim:

IŞİD tehlikesi büyürken, Amerika’nın başını çektiği ve AB ülkelerinin ve BM’nin de destek verdiği bazı kararlar alınıyor. IŞİD, bir terör örgütü olarak tanımlanıyor. Bazı Arap ve İslam ülkelerinin de bu kararların arkasında yer aldığını görüyoruz. İran bile, IŞİD ile mücadelede Amerika2nın önderliğindeki koalisyon içinde yer alıyor.

Peki, bu konuda Türkiye hangi noktadadır? Geçmişte IŞİD’a destek verdiği, bu örgütü koruduğu iddia edilen Türkiye, bu koalisyon içinde yer alacak mı? Asıl önemsenen konu bizce bu olmalıdır.

Erdoğan da, Davutoğlu da, AK Parti’nin diğer yetkilileri de bugüne kadar IŞİD için “Terörist grup” söyleminden çekindiler. Bu örgüt ile bir ulusal çıkarımız var mı, sanmıyoruz? Sadece, Musul baskınında 49 Türk vatandaşının cihatçı örgüt tarafından rehin alınmış olması, belki Türkiye’nin bu konuda ön planda olmasını engelliyor olabilir. 49 Türk rehinenin can güvenliğinin ön planda tutulmuş olabileceğini de düşünüyoruz.

Nereden bakılacak olursa olsun, IŞİD karşısında Türkiye’nin sessiz kalması, açıklama yapmaması, eylemde bulunmaması bir noktada müttefiklerinin dışında kalmasını sağlıyor. Özetle, Türkiye şu anda müttefikleri ile IŞİD karşısında işbirliği yapamıyor. İleriki zaman diliminde bu tutumun Türkiye’yi zorlayabileceğini düşünüyoruz.

Bizi yakından ilgilendiren bir başka konu da gerek Suriye, gerekse Kuzey Irak’taki Türkmenlerin içinde bulunduğu durum ve sorundur. IŞİD kesip biçtiği, önüne kattığı Türkmenler sınırımıza kadar dayandı ama Türkiye bu kardeşlerimizi kucaklamadı. 1,5 milyon Suriyeli sığınmacıya yer bulan Türkiye, Türkmenleri sınır dışında bıraktı. Kuzey Irak’taki kamplarda buralarda çadır kentler kurarak insani yardımı sağlamaya başladı. Aç, sefil ve desteksiz kalan Türkmenlerin çok zor koşullar içinde yaşam mücadelesi verdiklerini de söylemeliyiz. Hastalık nedeni ile çocuklarını kaybedenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.

Hiç kuşkusuz, bu durum da Türkiye’yi zora sokmuştur.

Daha sonra IŞİD’ın gazabına uğrayan Ezidiler’e de sınırı açan ve kucak açan Türkiye’nin, Türkmen kardeşlerimizi ortada bırakmış olmasını kabul etmek mümkün değildir. Washington Post Ezidiler’e Türkiye’nin kapıları açmasını Amerika’nın istediğini de yazmıştı.

Aslında Türkmenlerin Kuzey Irak’taki petrol bölgelerinden sökülüp atılması bir Amerika ve Batı projesidir. Buradaki tek hâkimiyetin Kürt gruplarda olması da bu şekilde sağlanmış olacak. Bütün bu olup bitenlerin ardında petrol savaşının var olduğunu görüyoruz. Nitekim konu ile ilgili olarak yazdığımız bir yazıda da “Bölgedeki savaş petrol savaşıdır” demiştik.

Amerika, İsrail işbirliği ile IŞİD, bölgede görevini yaptı ve tamamladı. Bu örgütün kimlere ne için hizmet ettiğini de gördük. Şimdi, iş bitti, IŞİD kendisine verilen görevlerin dışına taşınca da ensesinde Amerikan bombalarını yemeye başladı. Yok, edilinceye kadar da bombalanacak. IŞİD’ın başının da “arananlar listesine” alınması ile bu örgüt çökertilme noktasına gelecek. Nusra’nın da El Kaide ile olan bağlantısı nedeni ile aynı listeye alınması da Ortadoğu’daki dengeleri iyice değiştirecektir.

Eğer, iddia edildiği gibi Türkiye IŞİD’a destek verdi ve bir takım bağlantılara girdiyse bu politikası da bu şekilde iflas etmiş olacaktır. Kaldı ki, iş bununla da kalmayıp, müttefikleri ile IŞİD’a karşı işbirliği içine girmemekle de prestij kaybetme noktasında olacaktır.

e.mail: [email protected]

             [email protected]

 

 

 

 

 

 

NECDET BULUZ - turkish army turk ordusu operasyon savas

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir