YENİ DİNİ MERKEZ
Bugün Üsküdar’da idim.
Üsküdar Camileri’nin saha çalışmasını bitirdim.
Kirazlı denilen yerde bu Çamlıca Camii’ni de gördüm.
Adı Çamlıca Selatin Camii.
Öyle bir isim ki, “ben çakmayım” diye bas bas bağırıyor.
Milletin adamı meydanda anlatıyor.:
‘’Sultanlarımız hep Selatin Camileri Suriçi’ne yapmışlar.
Anadolu yakasına da Selatin Cami yapmak bize nasip oldu.
İstanbul’un en zirvesine de biz yapıyoruz.’’
Hadi gel buradan yak.
Bir cümlede 3 tane yalan yanlış olmaz ki.
Anlatayım, bilgi sahibi olun:
Osmanlı’da iki ayrı maliye var.
Hazine-i Amire, devlet kasası demektir.
Genelde Osmanlı Devleti Cami yaptırmazdı.
Örneği çok çok azdır. Belki de yoktur.
Camiler hep hayır için yapılmıştır.
Yani Vakıf binalarıdır.
Kısacası, paran varsa hayır işi yaparsın.
Milletin sırtından hayır yapılmaz.
Selatin Camii demek bir padişah ailesi tarafından,
Yaptırılan iki minareli camilere denir.
Ama en önemli şart şudur.
Tüm giderler Hazine-i Hassa’dan karşılanır.
Türkçesi: Giderler, padişah ailesinin cebinden ödenir.
Mantık şudur. Devlet parası ile hayır yapılmaz.
Çamlıca Camisini yaptıran bir aile yok.
Çamlıca Camisini kim yaptırıyor?
Bilen var mı?
Büyük bir ihtimalle, örtülüden veya devletten.
Demek ki Selatin lafı palavra oldu.
Anadolu yakasında Selatin cami yoktur diyor.
Üsküdar İskelesinde ki ‘’MİHRİMAH Sultan Camii,
Selatin camisinin en babasıdır.
Bilenler bilir.
Edirnekapı Mihrimah’ta tek minare vardır.
Üsküdar’da ise çift minare vardır.
Yani yukarıdaki cümle tamamen palavra.
Milletin Adamı Çamlıca’ya kendine türbe yaptırıyor.
Gelelim işin en büyük ticaretine.
Mekke’de Kabe etrafına Sultan II.Selim döneminde,
yapılmış revaklar var.
Suudiler bu revakları yıkma kararı aldılar.
Bizim hükümet karşı çıktı.
Suudiler de o zaman gelin alın revaklarınızı dediler.
Suudilerin aklına gelmedi ki, bu işten bir fırıldak çıksın.
Şimdi buradan bir inşaat şirketi gitti.
Revakları taş taş söküp Çamlıca’ya taşıyorlar.
Yani Mekke’den revakları gelmiş bir camii oluşacak.
Caminin ve türbenin etrafında tavaf için bir parkur yapıyorlar.
Türbenin etrafında Kabe gibi tavaf olacak.
Özet: Çamlıca’da yeni Eyüp Sultan kuruluyor.
Hazîrede de türbe olacak.
Artık çaput bağlamaya gideriz.
Koca bulamayanlar, çocuğu olmayanlar,
Çocuğu üniversiteye giremeyenler,
Kimin türbesine gidecek?
Turan Akıncı
(1976 yılında DGSA Mimarlık Fakültesinden mezun oldu. 1978 yılında Berlin Teknik Üniversitesinde Doktora çalışmaları yaptı. Alman Ortaçağ kentlerinin restorasyonun da görev aldı. 35 yıl sanayicilik yaptıktan sonra 2010 yılından bu yana İstanbul’daki Osmanlı Mimari yapılarını araştırmasını sürdürmektedir.
www.tas-istanbul.com sayfasında 1.500 Osmanlı yapısı hakkında makaleleri vardır.)