İsrail’in Gazze’ye yeniden saldırması ile Filistin sorunu bölge gündeminde öne çıktı. Ortadoğu’da 3 yılı aşkın bir süredir akan kanı durdurmak için adım atmayan hemen her çevre Gazze saldırısını gündemini alarak bölgede ki diğer katliamların önüne yerleştirdi. İsrail’in iddiasına göre Hamas tarafından İsrail topraklarına atılan füzelerin sivil yerleşim yerlerine düşmesi gerekçesiyle başlatılan kara ve hava saldırılarında 1500’e yakın Filistinli yaşamını kaybetti. İsrail’in saldırıları tüm ateşkes çağrılarına rağmen hala sürüyor. IŞİD’in Musul saldırısın da bir günde 5 binden daha fazla insan katledilirken, yine cihatçı çetelerin Lazkiye bölgesinde Alevi köylerine yönelik saldırılarında bir gecede 800 civarında kadın, çocuk ve yaşlı insanlar katledilirken açıklama dahi yapmaya değer görmeyeneler, birden bire Gazze konusunda duyarlı açıklamalar yapmaya başladılar. Kuşkusuz katliamları yarıştırmak, ayrıştırmak ve kıyaslamak doğru değildir. Ancak ikiyüzlülüğünü orta koymak ve Filistin konusunda duyarlıymış gibi tavır takınanların gerçekte insan hayatını siyasal çıkarlarına malzeme olarak kullandıklarını göstermek amacıyla ifade etmekte yarar vardır.
HAMAS’IN İHANETİ UNUTULMAMALI
Filistin davasına yıllarca fedakârca sahip çıkan ve her türlü baskıları göğüsleyerek desteğini çakmayan Suriye rejimine karşı, Türkiye ve Katar ile işbirliği içerisinde tavır alan HAMAS’ın ihaneti unutulmamalıdır. Suriye de rejime karşı katliamlarla savaşan radikal İslamcı terör gruplarına eğitim, barınma ve lojistik her türlü desteği veren Hamas’ın Suriye’ye ihanetiyle aslında kendi halkına ihanet ettiği son İsrail saldırıları ile açıkça ortaya çıkmıştır. Suriye devletinin 500 bini aşkın Filistinliye yıllarca ev sahipliği yapan, toprak veren, barınmalarını ve sağlıklı ortamlarda güven içinde yaşamalarını sağlayan BAAS rejimine karşı ihanet ilişkilerine giren HAMAS, onlarca Suriyelinin katledilmesinden sorumludur. Özellikle Yermuk kampına Nusra ve İslam cephesi gibi radikal cihatçı unsurların sızmasına ve buradan Şam merkeze saldırlar da bulunmasına olanak sağlayan Hamas’ın bu tutumu bölgede direniş güçleri tarafından tepkiyle karşılanmış ve Hamas Suriye topraklarından çıkartılmıştır. Hamas bu tutumunu, kuruluşunun 25. yılı nedeniyle 08 Aralık 2012 tarihinde Gazze’de yaptığı kutlamalarında Özgür Suriye bayraklarını dalgalandırarak, hatta Hamas lideri Halid Meşal’in platformdan dalgalandırdığı Özgür Suriye bayrağı belleklerde hala canlılığını korumaktadır. Şam cezaevinde röportaj yaptığım Suriyeli cihatçılar “füze, roket ve patlayıcı eğitimlerinin kendilerine HAMAS tarafından Türkiye’de verildiğini” açıkça itiraf ettiler. Mühendislerden oluşan bu katliamcı cihatçılar tüyler ürperten itiraflarında “HAMAS tarafından Suriye’den Türkiye’ye İstanbul’a götürüldüklerini, orada Aksaray’da bir adreste HAMAS’lı uzmanlar tarafından kendilerine teorik olarak füze ve bomba yapma eğitimi” verildiği açıkça ifade ediyorlar. Hamas’ın Suriye halkına ihaneti asla unutulmayacak ve demokrasi güçlerinin belleğinde ihtiyatlı yerini koruyacaktır. Filistin halkı bu ihanet örgütünden kurtulmak ve tarihsel direniş değerlerine sahip çıkacak yeni hareketin etkinleşmesi için çaba göstermesi gerekmektedir. Filistin halkı, tarihsel olarak hep yanında duran, Siyonizm’e karşı direnişinde birlikte direnip, yan yana şehit veren gerçek dostlarını her zaman yanında görecektir. Ömer Ödemiş Odatv.com
Bir yanıt yazın