Ekonomimiz çökme noktasında…

NECDET BULUZ

 

10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandığımız için, ekonomimizin ne durumda olduğunu pek göremiyoruz. Aslına bakılacak olursa, son aylarda Türk ekonomisi sürekli tehdit altında bulunuyor. Kısacası ekonomik durumumuz korkutan bir tablo ortaya koyuyor. Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Birkaç ay önce konu ile ilgili yazdığımız yazıda “Ekonomimizi bir gecede çökertirler” demiştik. Bugün gelinen noktada bundan endişe ediyoruz.

Özetleyelim:

Büyüme hızımız düştü. Sıcak para girişi durdu. İşsizlik çift hanelerde. Cari açığa şimdi de dış ticaret açığı eklendi. Borçlanma arttı. Enflasyon frenlenemiyor çift haneleri dolaşıyor. Yabancı yatırımcılar “Endişeliyiz” diyerek frene basmış durumdalar. Kaldı ki, yine aynı yatırımcılar Türk halkının üzerinden 170 milyar doları ülkelerine götürdüler.

Şimdi bütün bu olup bitenler ekonomimizin dibe çökmekte olduğunu gösteriyor. Yukarıda da vurguladığımız gibi herkes Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandığı, tatilde olduğu için gerçek tabloyu göremiyor. Tehlikenin büyüklüğünün de farkına varamıyor. Gerek dış, gerekse içteki ekonomistler “Türkiye toparlanamaz” görüşünde birleşiyor.

Sorunun bu kadarla sınırlı olmadığını da belirtelim.

Şimdi Rusya’ya yaptırımlar ağır şekilde uygulanıyor. Bu uygulama Rusya’ya yatırım yapan Avrupa devlerini perişan edecek. Bunlar içinde Türkiye daha da etkilenecek. Arjantin’in iflası, IŞİD nedeni ile Irak’a kesilen ihracat, Suriye’ye ve Suriye üzerinden elde edilen kazanç ve mal sevkiyatı tamamen durma noktasında bulunuyor. Gazze’deki durumun da bölgeyi riske soktuğunu söylemliyiz. Bitmedi, FED’in Dolar kararı da Türkiye ekonomisi için çok büyük tehlike yaratıyor.

Arjantin’in neden iflas ettiğine de kısaca değinelim:

Bu ülke dış borca dayalı büyüme ile ekonomisini kurtarmaya çalıştı. Vadesi dolan devlet tahvillerinin bedelini ödeyemedi. S&P Arjantin’in notunu “iflas” seviyesine indirdi. ABD ise fonları 1,3 milyar dolarlık borçların yeniden yapılandırmasını kabul etmeyince Arjantin ekonomisi de bir gecede çöktü. Özetleyecek olursak “akbabalar” gözlerini diktikleri, ya da trendi yükselen ülkelerin ekonomilerini bir gecede çökertebiliyorlar.

Amerika’dan gelen haberleri iyi analiz edersek Dolar’ın yükseleceğini de görürüz. Dolar’daki yükseliş beklendiği gibi olursa ekonomimiz kökten etkilenecek ve hatta çok büyük iflaslar da görülecektir. Bunun işsizliği daha da artıracağı, pahalılığı yükselteceği, ihracatı durduracak noktaya getireceğini söylemekte bir sakınca görmüyoruz. Bırakın ihracatımızı, ithalatta daha fazla açık vermeye başladığımızı da görüyoruz. Aradaki makas giderek daha da açılıyor.

Şimdi başka bir noktaya da bakmakta yarar var.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Türkiye’de siyasi tablo nasıl olacak? Bu siyasi tabloda şu anda belirsizlikler görülüyor. Bu belirsizlikler hiç kuşkusuz ekonomimizi etkileyecektir. Bunun da ne getirip, ne götüreceğini şu anda kimse kestiremiyor. Eğer ekonomideki bu risklere bir de siyasi belirsizlikleri eklersek işimizin ne kadar zor olduğu bir kez görülecektir.

Belki çoklarınız “Felaket telalığı yapıyor, kara tablo çiziyorsunuz” diyeceksinizdir. Ancak, doğruları yazmak, uyarmak bizim görevimizdir. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Ekonominin dümenindekiler de bunu görüyor ve uyarıyor. Ancak, daha önceden de dediğimiz gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış olmamız bu tabloyu görmemizi şu an için engelliyor. Yarın bu tablo ile karşı karşıya kalındığında herkes gerçekleri görmek durumunda kalacaktır.

Yaz aylarında işsizlikte düşme, pahalılıkta azalma olurdu. Bu yıl bunları da göremedik. İşsizlik çift haneleri gördü, pahalılıkta düşme görülmedi. Enflasyon çift hanelerde dolaşıyor. Önümüzde Eylül-Ekim gibi enflasyonu azdıracak aylar var. Okulların açılması ile birlikte alış-veriş canlanacak, masraflar çoğalacak. İşte asıl gerçek tablo bu aylarda karşımıza çıkacak.

Daha sonra kış ayları, elektrik, doğalgaz, ulaşım ve diğer masrafların getireceği yük aileleri sarsacaktır. Bütün bunlara iç ve dış ekonomik unsurları da eklediğimizde sarsıntı geçirmememiz mümkün olabilir mi?Kaldı ki geçinme sıkıntısı içinde olanların sayısı da yükseliyor.

Bugüne kadar sıcak para girişi ile ekonomimizin ayakta kaldığına dikkat çeken ekonomistler “Şimdi bu sıcak para girişi durdu. Aksine yabancılar Türkiye’den yüksek miktarda doları da ülkelerine götürüyor. Türkiye, Suriye’den gelen ağır mülteci yükünü de fazla kaldıramaz. Rusya’daki durumdan da en fazla etkilenen ülke yine Türkiye olacaktır. Siyasi belirsizlik ise ayrı bir sorundur. Dolar yükselişe geçerse bu Türkiye ekonomisini batırır” görüşünde birleşiyor. Biz de bu görüşleri böylece sizlerle paylaşmış olalım.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

              necdetes@mynet.com

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir