KIBRIS’TAKİ KÖPRÜLER
Hüseyin MÜMTAZ
Şimdi diyeceksiniz ki, “Kıbrıs’ta akarsu mu var da üstünde köprü olsun?”
Kıbrıs’ta ne köprüler olduğunu, her an köprülerin altından ne suların aktığını asla bilmezsiniz.
Namık Kemal’e atfederler; “Kıbrıs’ın en alemşümul iki şeyi vardır, bir dedikodusu, iki sivrisineği”..
Elhâk, doğrudur.
Hele hava sıcaksa, hele ufukta bir de seçim varsa..
Önce fotoğrafa bakalım..
Geçen sene milletvekili seçimi yapılmış, millet; başbakanı ve bilumum “eski stenleri” sandığa gömerek UBP’ye ders vermişti.
Parçalanmış UBP’nin DP’ye gitmesi; DP’yi ve CTP’yi koalisyona mecbur etmişti.
Biz de demiştik ki, “Kazanan Eroğlu’dur”. (30 Temmuz 2013)
“Bu tabloya göre seçimin galibi, kazananı tartışmasız bir biçimde Eroğlu’dur. İrsen Küçük’ü sıfırla çarpmış, 45 gün içinde ‘başbakanlık’tan ‘evinde oturur’ hâle indirgemiştir.
Kaybedeni de İrsen Küçük’le beraber; hırsı her daim mantığının önüne geçen Turgay Avcı’dır.
Eski dostlar Bozer’dir, İlkay Kâmil’dir, Tokel’dir.
Eroğlu’ndan sonra ikinci ‘kazanan’ ise Serdar Denktaş’tır.
Seçmenin sandığa yansıyan sosyolojik tercihi de göz önüne alınırsa beklenilen, bir CTP-DP koalisyonudur. Umuyorum, zaten Eroğlu’nun aklından geçen de odur..” diye de devam etmiştik.
Aynen öyle oldu.
Sonra ne oldu?
Kazan kaynamaya başladı.
CTP, yeni yetme deryalara akansuların oyuncağı oldu.
Birkaç yerde parti merkez komiteleri, politbürolar teşekkül etti.
Yerel seçimlerde iktidar ortağı DP ile muhalefetteki UBP gizli/açık ittifak yaptılar ve “kazandılar”.
CTP’li yeniyetmelerin araya sokuşturduğu anayasa referandumunu da “millet” geri gönderdi.
Hayrettir anayasa değişikliği, iktidar muhalefet bütün partilerin oybirliği ile geçmişti. Ama sandıkta iktidar ortağı DP ile muhalif UBP seçmeni “hayır”ı basmıştı.
Ne o aklınız mı karıştı KKTC’deki “siyaset”ten?
Benim kırk senedir aklım ermiyor, öyleyse sizin biraz daha çalışmanız lâzım.
Fotoğrafa göre ben tez zamanda (Türkiye’deki seçimden sonra) erken seçim mi olur, yoksa hükümet mi düşer; yeni bir oluşum bekliyorum.
CTP’nin dışarıda kalacağı, UBP ile DP’nin koalisyon kuracağı bir yeni hükümet var ufukta.
Çünkü seneye, Cumhurbaşkanlığı seçimi var..
Eroğlu seçime, iktidarın adayı olarak girmek isteyecektir.
Şimdi ben;
1.Muhtemel bir federasyonda “oluşturucu” Türk Federe Devletinin Başkanı seçileceğine, KKTC’nin Cumhurbaşkanı’nın seçilmesi taraftarıyım.
2.Dönüyoruz “adaylara”.
Ortalık adaydan geçilmiyor.
Talat, Akıncı, Özersay..
Kim bilir Akansoy, belki Doğuş Derya..
Her daim Ankara rüzgârına yelken açan Ertuğruloğlu, Turgay Avcı?
Ve tabii Eroğlu..
Favori, eküri, plase ve sürpriz sınıflandırmasını bir tarafa bırakıyorum.
Talât ile Eroğlu dışındakileri fantezi olarak görüyorum.
Bu arada, çapraz çapraz görüşmecilik sürdüren; bir danışman, bir toparlanmacı, sonra bir gecede yine müzakereci kılığında arzı endam eden; “muhatabını daha iyi tanımak için” Güney Afrika’ya bile giden Özersay’ın; “muhafazakâr ağır abiler”e akredite edilerek/olarak cilalanıp piyasaya sürülmesine akıl erdiremiyorum.
“Ağır abilerin” “külliyetli miktarda” hafiflemesinden endişe ediyorum.
Eni, boyu, yüksekliği ve çapı bellidir Özersay’ın..
Tenhalarda hep “Angara’nın Bağları”nı söyler.
O halde ve mevcutlar buysa…
Bir seneden az kaldı ve Kıbrıs gibi yerde hangi köprülerin altından ne suların akacağını elbette bilemeyiz ama ben yine de adayımı açıklıyorum;
Talât’a karşı binde 3 farkla kazandığı geçen seçimde olduğu gibi yine…
Eroğlu’na oy vereceğim..
Çorbada bizim de tuzumuz olsun..23 Temmuz 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ