KUŞATAN KUŞATANA

Asya’da hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı  sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışı gelişiyor.
Asya-Pasifik hattı güç dengesi bu yazının kapsamı dışında kalırken,
Avrupa-Atlantik hattında ABD-Rusya arasındaki güç dengesinin nasıl oluşacağı ya da ABD’nin Doğu Avrupa ve Kafkasya’yı Rusya’ya mı terk edeceği sorusuna; Baltık’tan Karadeniz ve Hazar’a kadar olan bölgedeki rolüyle Ukrayna  memur edilmiş bulunuyor…

*
Doğrusu Asya-Pasifik ve  Avrupa-Atlantik mekanizmalarında herhangi bir meydan okumaya karşı durmak için Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilerek uluslararası ilişkilere yeni bir perspektiften bakılması ve sorunlara çözümler bulmak için tüm uluslararası toplumun birlikte çalışması,
Hiçbir ülkenin,gelişmiş bir askeri ittifakın bile 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına mücadele edemeyeceği, o yüzden işbirliğinin daha fazla zorluklar başlamadan kurulmasının tek etkili çözüm olduğunda pekişilerek işbirliği ruhunun geliştirilmesi,
Hiçbir ülkenin, başkalarının kaygılarını ve çıkarlarını dikkate almayan ben-merkezci bir tutum almaması, tüm ülkelerin sadece kendine karşı değil aynı zamanda tüm uluslararası topluma karşı sorumlu olması gereği ile sorumluluk bilincinin yükselmesi gerekiyor.

*
Fakat ne gezer! İşte Ukrayna merkezinden,ABD ve Rusya’nın Soğuk Savaş zihniyetiyle başlattıkları güç mücadelesi korkulu bir tırmanış sürdürüyor.
NATO’nun Strateji Belgesinde eski hasmı Rusya’yı stratejik ortak olarak anan ve Avrupa bölgesinin küresel tehditlere karşı korunmasında  Füze Savunma Sistemine katılımını  isteyen teziyle,
Rusya’nın ABD ve NATO ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve belirli bölgede hava savunma sistemi oluşturmak üzere ancak tarafların kendi sistemlerini koruması ve veri değişimine dayalı hukuki bir işbirliğinin kurulması kaydıyla ortaklaşabileceği tezi çerçevesinde sürdürülen müzakereler başarısız olmuştur.
Güc dengesini sarsabilme niteliğiyle iki dev nükleer gücün rekabeti giderek daha çok ısınmıştır.

*
ABD müzakereler sürecinde modifiye ettiği yeni Füze Savunma Sistemlerini,şimdilerde Rusya sınırına daha yakın bölgelerde konuşlandırıyor.
Akdeniz’de uçaksavar füze sistemi AEGİS ile donatılmış artan sayıda ABD gemisi endişe uyandırıyor.
Elbet,Rusya’ da boş durmuyor! Avrupa’nın ortasında Kaliningrad’da Atlantik Okyanusu’nun önemli bir bölümünü ve tüm Avrupa’yı izleyecek 6 bin km. menzilli ve 500 hedefi aynı anda izleme kapasitesine sahip Voronej radar istasyonu,
Türkiye,Ortadoğu ve Afrika gibi büyük bir alanı tarayan bir benzeri de Karadeniz’in  kuzeyinde Krasnodor’da aktif  tutuluyor.
İki ülkenin diledikleri zamanda Akdeniz’de, ABD George Bush uçak gemisi refakatinde savaş gemileri, yanında  Rus Amiral Kuznetsov uçak gemisi ve savaş gemileri seyrediyor…

*
ABD askerlerinin Afganistan’dan geri çekileceği 2014’ten sonrası için Tacikistan ve Özbekistan’a  askeri üsse çevrilmesi muhtemel askeri eğitim merkezleri kurmayı planlarken,
Ukrayna’da devam etmekte olan çatışmanın Kiev hükümeti’nin zaferi ile sonuçlanması ve Ukrayna’nın NATO üyesi olmasıyla Füze Savunma Sistemleriyle,Rusya’nın hemen yanıbaşına  ilişiklenmeyi öngörüyor.
Bu gelişmeler Çin, Hindistan,Pakistan,İran’a da  somut bir tehlike oluşturuyor.

*
11 Temmuz’da da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Latin Amerika ülkelerine bir diplomasi ziyareti düzenliyor.
Küba’nın 35,2 milyar dolar olan borçlarının yaklaşık yüzde 90’lık bir kısmının silindiğini, geriye kalan yüzde 10′ luk kısmın ise 10 yıl içinde ödenmesinin kararlaştırıldığını,
Enerji, sanayi ve sağlık alanındaki ilişkilerin derinleştirilerek daha güçlü ve daha uzun vadeli işbirliğinin öngörüldüğü,
En önemlisi, ABD’ye sadece 160 kilometre uzaklıkta Sovyetler Birliği döneminden kalma  Lourdes Dinleme ve İzleme Üssü’nü yeniden faaliyete geçireceklerini açıklıyor.
Devlet Başkanı Daniel Ortega’da birlikte Nikaragua’da Rus deniz ve hava kuvvetleri için üs  tesis edileceğini, Rus uydu navigasyon sistemi GLONASS istasyonlarının  bu ülkede kurulacağı bildiriyor.

 
*

Başkan Putin “SSCB’nin dağılması ve Soğuk Savaş’ın sona ermesi ardından Batı’da bize karşı oluşan hırsın ve tek kutuplu dünyanın sağırlık döneminin sözde değil uygulamada sona ermesi gereklidir” düşüncesindedir.
Rusya bu çerçevede, BM merkezinde  adalet ve ulusal çıkarlara saygı ilkelerine dayalı yeni bir küresel statü, bunu belirleyen yeni bir uluslararası hukuk talebi,
Uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı, yakın çevre politikası ve Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturma isteğini seslendirmekte-iken;
Şimdi  Latin Amerika’da da eski Sovyet etki alanına dönüşünün ayak seslerini duyuruyor.
*
2008 kriziyle beraber hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışını yeniden dizayn edebilmek için elinde herhangi bir tehdit unsuru kalmayan ABD’nin yanıbaşına geliyor…

22.7.2014
<p>Asya'da hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı  sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışı gelişiyor.
Asya-Pasifik hattı güç dengesi bu yazının kapsamı dışında kalırken,
Avrupa-Atlantik hattında ABD-Rusya arasındaki güç dengesinin nasıl oluşacağı ya da ABD'nin Doğu Avrupa ve Kafkasya'yı Rusya'ya mı terk edeceği sorusuna; Baltık'tan Karadeniz ve Hazar'a kadar olan bölgedeki rolüyle Ukrayna  memur edilmiş bulunuyor...</p>
<p>*
Doğrusu Asya-Pasifik ve  Avrupa-Atlantik mekanizmalarında herhangi bir meydan okumaya karşı durmak için Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilerek uluslararası ilişkilere yeni bir perspektiften bakılması ve sorunlara çözümler bulmak için tüm uluslararası toplumun birlikte çalışması,
Hiçbir ülkenin,gelişmiş bir askeri ittifakın bile 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına mücadele edemeyeceği, o yüzden işbirliğinin daha fazla zorluklar başlamadan kurulmasının tek etkili çözüm olduğunda pekişilerek işbirliği ruhunun geliştirilmesi,
Hiçbir ülkenin, başkalarının kaygılarını ve çıkarlarını dikkate almayan ben-merkezci bir tutum almaması, tüm ülkelerin sadece kendine karşı değil aynı zamanda tüm uluslararası topluma karşı sorumlu olması gereği ile sorumluluk bilincinin yükselmesi gerekiyor.</p>
<p>*
Fakat ne gezer! İşte Ukrayna merkezinden,ABD ve Rusya'nın Soğuk Savaş zihniyetiyle başlattıkları güç mücadelesi korkulu bir tırmanış sürdürüyor.
NATO'nun Strateji Belgesinde eski hasmı Rusya'yı stratejik ortak olarak anan ve Avrupa bölgesinin küresel tehditlere karşı korunmasında  Füze Savunma Sistemine katılımını  isteyen teziyle,
Rusya'nın ABD ve NATO ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve belirli bölgede hava savunma sistemi oluşturmak üzere ancak tarafların kendi sistemlerini koruması ve veri değişimine dayalı hukuki bir işbirliğinin kurulması kaydıyla ortaklaşabileceği tezi çerçevesinde sürdürülen müzakereler başarısız olmuştur.
Güc dengesini sarsabilme niteliğiyle iki dev nükleer gücün rekabeti giderek daha çok ısınmıştır.</p>
<p>*
ABD müzakereler sürecinde modifiye ettiği yeni Füze Savunma Sistemlerini,şimdilerde Rusya sınırına daha yakın bölgelerde konuşlandırıyor.
Akdeniz'de uçaksavar füze sistemi AEGİS ile donatılmış artan sayıda ABD gemisi endişe uyandırıyor.
Elbet,Rusya' da boş durmuyor! Avrupa'nın ortasında Kaliningrad'da Atlantik Okyanusu'nun önemli bir bölümünü ve tüm Avrupa'yı izleyecek 6 bin km. menzilli ve 500 hedefi aynı anda izleme kapasitesine sahip Voronej radar istasyonu,
Türkiye,Ortadoğu ve Afrika gibi büyük bir alanı tarayan bir benzeri de Karadeniz'in  kuzeyinde Krasnodor'da aktif  tutuluyor.
İki ülkenin diledikleri zamanda Akdeniz'de, ABD George Bush uçak gemisi refakatinde savaş gemileri, yanında  Rus Amiral Kuznetsov uçak gemisi ve savaş gemileri seyrediyor...</p>
<p>*
ABD askerlerinin Afganistan'dan geri çekileceği 2014'ten sonrası için Tacikistan ve Özbekistan'a  askeri üsse çevrilmesi muhtemel askeri eğitim merkezleri kurmayı planlarken,
Ukrayna'da devam etmekte olan çatışmanın Kiev hükümeti'nin zaferi ile sonuçlanması ve Ukrayna'nın NATO üyesi olmasıyla Füze Savunma Sistemleriyle,Rusya'nın hemen yanıbaşına  ilişiklenmeyi öngörüyor.
Bu gelişmeler Çin, Hindistan,Pakistan,İran'a da  somut bir tehlike oluşturuyor.</p>
<p>*
11 Temmuz'da da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Latin Amerika ülkelerine bir diplomasi ziyareti düzenliyor.
Küba'nın 35,2 milyar dolar olan borçlarının yaklaşık yüzde 90'lık bir kısmının silindiğini, geriye kalan yüzde 10' luk kısmın ise 10 yıl içinde ödenmesinin kararlaştırıldığını,
Enerji, sanayi ve sağlık alanındaki ilişkilerin derinleştirilerek daha güçlü ve daha uzun vadeli işbirliğinin öngörüldüğü,
En önemlisi, ABD'ye sadece 160 kilometre uzaklıkta Sovyetler Birliği döneminden kalma  Lourdes Dinleme ve İzleme Üssü'nü yeniden faaliyete geçireceklerini açıklıyor.
Devlet Başkanı Daniel Ortega'da birlikte Nikaragua'da Rus deniz ve hava kuvvetleri için üs  tesis edileceğini, Rus uydu navigasyon sistemi GLONASS istasyonlarının  bu ülkede kurulacağı bildiriyor.</p>
 
*</p>
Başkan Putin "SSCB'nin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi ardından Batı'da bize karşı oluşan hırsın ve tek kutuplu dünyanın sağırlık döneminin sözde değil uygulamada sona ermesi gereklidir" düşüncesindedir.
Rusya bu çerçevede, BM merkezinde  adalet ve ulusal çıkarlara saygı ilkelerine dayalı yeni bir küresel statü, bunu belirleyen yeni bir uluslararası hukuk talebi,
Uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı, yakın çevre politikası ve Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturma isteğini seslendirmekte-iken;
Şimdi  Latin Amerika'da da eski Sovyet etki alanına dönüşünün ayak seslerini duyuruyor.*
2008 kriziyle beraber hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışını yeniden dizayn edebilmek için elinde herhangi bir tehdit unsuru kalmayan ABD'nin yanıbaşına geliyor... </p>
22.7.2014 - gunbatimi asker ucakgemisi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir