KIBRIS; TEMMUZ, AĞUSTOS VE ÇOK SICAK (2)

resize

KIBRIS; TEMMUZ, AĞUSTOS VE ÇOK SICAK (2)
Hüseyin MÜMTAZ

Dün, “Dünya yansa umurlarında olmaz, Kıbrıs Türkleri yalnız başlarına kendi yalnızlıklarını yaşar” babında bir lâf söylemiş ve kırgınlık, küskünlüklerinin nedenlerini de bir ölçüde açıklamaya çalışmıştık.
Kıbrıs Türkü aslında kendi “yanlışlarını, yanlışlıklarını” da yaşıyor.
Farkında olmadan, hiç derinliğine girmeden, “moda” diye, entel/dantel görünmek için Che’ye, Regis Debray’e öykünüyor.
Hâlbuki kendi Che’leri, Debray’leri Girne’de, Lâpta’da, Lefkoşa’da, Lefke’de…
Farkında değil..
“Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir” der Atsız.
Onlar, Ankara’da eğitim gördükten sonra Erenköy’e çıktıkları zaman daha 20’li yaşlarının başlarındaydılar.
50 yıl olmuş..
Demek bu 8 Ağustos’ta 70’li yaşlarını sürüyor olacak bu “dedeler”..
“Benim, dedemle yan yana
Yazılı kalacak adım…
Yıldızların söneceği
Güne yıldızlar sakladım” der Arif Nihat Asya.
Benim dedem Çanakkale gazisiydi, Filistin/Gazze’den sonra Kanal’da İngiliz’e esir düşmüş, “Seydi Beşir üsera kampı”nda iki yıl kalmıştı.
Dizinin dibine oturup savaş meydanlarını dinlediğimde çocuktum, ufacıktım.
Şimdi yok, Allah rahmet eylesin.. İstesem de dinleyemem..
Ama Kıbrıs Türkü’nün 70’lik dedeleri…
Hayattalar, yaşıyorlar, aramızdalar.. Girne’de, Lâpta’da, Lefkoşa’da, Lefke’deler..
Bir sabah gün ağarırken yahut gecenin kör karanlığında Erenköy’e çıktıkları “o mev’ud zamanları”…
Bırakın torunlarına, evlâtlarına anlatacak yaştalar..
NEDEN ANLATMAZLAR?
Ağustos kutlu bir aydır..
Kıymetini bilene..
40 sene önceki 20 Temmuz, bir anlamda “Zaferler Ayı Ağustos”a hazırlık anlamındadır..
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 20 Temmuz’dan 30 Ağustos’a kadar olan zaman aralığında ve bu sıcakta…
Önce 20 Temmuz (Çıkarma Plajında Şafak Nöbeti ile)… Sonra 1 Ağustos (1571 Fetih, 1958 TMT, 1976 GKK) kutlanacaktır..
Sonra takvimler 8 Ağustos’u gösterecektir.
Erenköy’ün 50’inci, Harekât’ın 40’ıncı, 1571’in 443’üncü, 1958’in 56’ıncı, 1976’nın da 38’nci yıldönümleri kutlu olsun…
Keyfini çıkar Kıbrıs Türkü.. AMA…
“Vak’anüvisler” der ki;
“Çoğunluğu Türkiye’de yükseköğrenim gören, bir kısmı da İngiltere’den gelen 500 dolayında Kıbrıs Türk genci, 1964’te teknelerle Erenköy’e çıkmış ve Rum saldırılarına karşı direnişte bölgedeki Kıbrıs Türk halkını savunmuştu”.
“Nerde kaldı o çağlar ki,
Analar kurt doğururdu,
Hilkat insan çamurunu
Destanlarla yoğururdu” diye devam eder Arif Nihat Asya..
Takvimler 8 Ağustos’u gösterdiği zaman..
Yakalayın dedenizi, (babanızı) sorun ona, “Dede 8 Ağustos 1964’de sen neredeydin?” diye..
“Şimdi neredesin?” diye de devam edin.
Sonra da kendi bulunduğunuz noktayı bir gözden geçirin.
SİZ NEREDESİNİZ, HANGİ NOKTADASINIZ?
Anaların KURT doğurduğu o destan çağları nerede? 16 Temmuz 2014

57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

<p>KIBRIS; TEMMUZ, AĞUSTOS VE ÇOK SICAK (2)
Hüseyin MÜMTAZ</p>
<p>Dün, “Dünya yansa umurlarında olmaz, Kıbrıs Türkleri yalnız başlarına kendi yalnızlıklarını yaşar” babında bir lâf söylemiş ve kırgınlık, küskünlüklerinin nedenlerini de bir ölçüde açıklamaya çalışmıştık.
Kıbrıs Türkü aslında kendi “yanlışlarını, yanlışlıklarını” da yaşıyor.
Farkında olmadan, hiç derinliğine girmeden, “moda” diye, entel/dantel görünmek için Che’ye, Regis Debray’e öykünüyor.
Hâlbuki kendi Che’leri, Debray’leri Girne’de, Lâpta’da, Lefkoşa’da, Lefke’de…
Farkında değil..
“Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir” der Atsız.
Onlar, Ankara’da eğitim gördükten sonra Erenköy’e çıktıkları zaman daha 20’li yaşlarının başlarındaydılar.
50 yıl olmuş..
Demek bu 8 Ağustos’ta 70’li yaşlarını sürüyor olacak bu “dedeler”..
“Benim, dedemle yan yana
Yazılı kalacak adım...
Yıldızların söneceği
Güne yıldızlar sakladım” der Arif Nihat Asya.
Benim dedem Çanakkale gazisiydi, Filistin/Gazze’den sonra Kanal’da İngiliz’e esir düşmüş, “Seydi Beşir üsera kampı”nda iki yıl kalmıştı.
Dizinin dibine oturup savaş meydanlarını dinlediğimde çocuktum, ufacıktım.
Şimdi yok, Allah rahmet eylesin.. İstesem de dinleyemem..
Ama Kıbrıs Türkü’nün 70’lik dedeleri…
Hayattalar, yaşıyorlar, aramızdalar.. Girne’de, Lâpta’da, Lefkoşa’da, Lefke’deler..
Bir sabah gün ağarırken yahut gecenin kör karanlığında Erenköy’e çıktıkları “o mev’ud zamanları”…
Bırakın torunlarına, evlâtlarına anlatacak yaştalar..
NEDEN ANLATMAZLAR?
Ağustos kutlu bir aydır..
Kıymetini bilene..
40 sene önceki 20 Temmuz, bir anlamda “Zaferler Ayı Ağustos”a hazırlık anlamındadır..
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 20 Temmuz’dan 30 Ağustos’a kadar olan zaman aralığında ve bu sıcakta…
Önce 20 Temmuz (Çıkarma Plajında Şafak Nöbeti ile)… Sonra 1 Ağustos (1571 Fetih, 1958 TMT, 1976 GKK) kutlanacaktır..
Sonra takvimler 8 Ağustos’u gösterecektir.
Erenköy’ün 50’inci, Harekât’ın 40’ıncı, 1571’in 443’üncü, 1958’in 56’ıncı, 1976’nın da 38’nci yıldönümleri kutlu olsun…
Keyfini çıkar Kıbrıs Türkü.. AMA…
“Vak’anüvisler” der ki;
“Çoğunluğu Türkiye’de yükseköğrenim gören, bir kısmı da İngiltere’den gelen 500 dolayında Kıbrıs Türk genci, 1964’te teknelerle Erenköy’e çıkmış ve Rum saldırılarına karşı direnişte bölgedeki Kıbrıs Türk halkını savunmuştu”.
“Nerde kaldı o çağlar ki,
Analar kurt doğururdu,
Hilkat insan çamurunu
Destanlarla yoğururdu” diye devam eder Arif Nihat Asya..
Takvimler 8 Ağustos’u gösterdiği zaman..
Yakalayın dedenizi, (babanızı) sorun ona, “Dede 8 Ağustos 1964’de sen neredeydin?” diye..
“Şimdi neredesin?” diye de devam edin.
Sonra da kendi bulunduğunuz noktayı bir gözden geçirin.
SİZ NEREDESİNİZ, HANGİ NOKTADASINIZ?
Anaların KURT doğurduğu o destan çağları nerede? 16 Temmuz 2014</p>
<p>57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ</p> - resize

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir