NECDET BULUZ
Türk ve Türkiye düşmanı Barzani, şimdi rüyasında bile görse inanamayacağı gelişmeleri yaşıyor. Son olarak geçenlerde Ankara’ya bir heyetle gelen Peşmergebaşı, her zaman olduğu gibi yine önüne kırmızı halılar serilerek karşılandı, kuçaklandı. Ankara’da Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından da kucaklanarak ağırlandı.
Burada bir ayrıntıya değinelim:
Barzani, ilk kez Türkiye’ye yanında askeri yetkililerini de getirdi. Bunun ne anlam taşıdığının deyatlarına girmeyeceğiz.
Ortadoğu uzmanları ve dış basından yansıyan iddialar göre, Irak’taki taraflar gerçek bir ulusal ortaklık hükümeti kuramazlarsa, Kuzey Irak’taki Bağımsız bir Kürt Devleti’ni Türkiye’nin tanıyacağı ifade ediliyor. Ankara’daki görüşmelerin ana noktasının da bu olduğu, bunun yanında IŞİD ve Irak’ta gelişen olayların da değerlendirildiğine dikkat çekiliyor.
Barzani, dikkat edilecek olursa, kısa bir süre önce bağımsızlık ilanı için gün saydıklarını, bunun ana temellerinin oluşturulduğunu söylemişti. Bu hainin kafasının içinde yıllardır bağımsızlık hayallerinin olduğu biliniyor. Geçenlerde bu konu için Amerika’ya giden Barzani heyetine Beyaz Saray yetkililerinin “Bağımsızlık için henüz erken” uyarısı yapılmış, şimdilik beklenen destek verilmemişti.
Bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz noktaya gelelim:
Barzani, PKK’nın en azgın dönemlerinde Türkiye’yi tehdit etmiş, ülkeyi karıştırabileceğini bile söylemişti, bunlar nasıl unutuldu? Kaldı ki, Kuzey Irak’taki yapılaşmada İsrail ön plana çıkmış, Barzani-İsrail işbirliği ile peşmerge ordusu eğitilmiş, İsrail’in kurulacak Bağımsız Kürt Devleti’ni ilk tanıyanların başında yer alacağı söylenmişti. Eğer iddialar doğruysa, İsrail’in ardından Barzani’nin devletini tanıyacak ikinci ülke Türkiye’dir.
Barzani’nin Kuzey Irak’ta Kandil’de yuvalanan PKK militanlarına bugüne kadar nasıl destek ve yardım yaptığını herkes biliyor. Bunun bilgileri ve belgeleri arşivlerdedir. Bunlar unutulabilir mi?
Kuzey Irak’tan Türkiye üzerinden yapılan kaçakçılıkta Barzani-PKK işbirliği halen devam ediyor. Özellikle sahte üretilen sigara, içki, ilaç gibi maddelerin yanı sıra, uyuşturucu ticaretinde de Türkiye’yi geçiş noktası olarak kullanmaktadır. Bugün ülkemizde de satılan sahte sigara ve içkilerden elde edilen paralar Barzani’nin kasasına girmektedir. Kaldı ki yıllardan bu yana bugünkü hükümet bunlara bile göz yummaktadır.
Bitmedi, Barzani Kerkük’te soydaşlarımız Türkmenlere karşı bugüne kadar Saddam’ın bile yapmadığı zulmü yapmış, Kerkük’ün yapısını değiştirmiş, Türkmenleri yerlerinden yurtlarından etmiştir. Kerkük’ün bir Kürt kenti olduğunu iddia ederek, Türkmenlerin en seçkin liderlerini suikastlar kurdurarak ortadan kaldırmıştır. Adam kaçırma, bombalama ve sindirme ile Türk adının ortadan kaldırılmasında başrol oynamıştır.
Sicili bu kadar belli olan, Türk ve Türkiye düşmanı, ağzından salyalar akan bu adamı el üstünde tutmak, ayaklarının altına kırmızı halılar sererek karşılamak ve kucaklamak bize göre Türk’e ve Türkiye’ye yalpan haksızlıktır, ihanettir. Yazımızın başında değindiğimiz “Barzani bu gelişmeleri rüyasında görse inanmazdı” vurgumuz bundandır.
Bugün çıkarı ve beklentileri için kapımıza gelen bu hain, eline yine fırsat geçtiğinde nasıl bir Türk ve Türkiye düşmanı olduğunu hiç kimsenin şüphesi olmasın, yine ortaya koymaktan kaçınmayacaktır.
Açık söylemek gerekirse,biz bugün Barzani ile olan bu yakınlaşmadan büyük rahatsızlık duyuyoruz,yapılanları içimize sindiremiyoruz.. Zaten, konu ile ilgili yazdığımız her yazımızda da Barzani’yi tam bir Türk ve Türkiye düşmanı olarak tanımladık. Bugün de bu görüşümüzde bir farklılık olmamıştır. Özellikle Kerkük üzerinde oynanan oyunlar ve Barzani’nin Türkmenlere karşı beslediği kin ve düşmanlık unutulabilecek gibi değildir. Bugün, bu haine böylesine bir desteğin özellikle bizi yönetenler tarafından verilmiş olması da ayrıca hem üzücü, hem de düşündürücüdür.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın