NECDET BULUZ
CHP-MHP’nin ortak Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylık başvurusundan bu yana neredeyse tek başına çalışıyor. “Çatı adayı” Cumhurbaşkanlığı için ortaya koyanların da artık sahaya çıkması gerekiyor. Bugün, AK Parti’den aday olan Başbakan Erdoğan, görevinden istifa etmediği gibi, devletin bütün olanaklarını sonuna kadar kullanıyor.
Sağ kanadın adamı olarak görülen ve CHP tabanına ters düşen İhsanoğlu’nun hedefi, AK Parti tabanından oy alabilmektir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da bu hesap içinde olduğunu görüyoruz. CHP’den kaybedilecek oylardan daha fazlasının AK Parti tabanından elde edilebileceği hesaplanıyor. Bu hesap tutar mı, bir yerde bu yapılacak çalışma, ikna ve ortaya konulacak performansa bağlıdır.
CHP içindeki çatlak giderilemezse, bütün hesapların İhsanoğlu’nun özellikle AK Parti tabanından gelebileceği hesaplanan % 6-7 oranındaki oylara bağlanması da yanıltıcı olabilir. Seçmenin hangi tarafa oy kullanacağını kestirmek zor. Ancak “Nasıl olsa İhsanoğlu, sağ kanada çok yakın, Erdoğan’ı yıpratabilecek tek aday. Önemli bir oy potansiyelini elde edebilir” diyerek de yan gelip yatılmamalıdır.
CHP de MHP de sahaya çıkmalıdır. Hem de genel seçim havası içinde bir sahaya çıkma olmalıdır. Koşullar orantısız olduğu için İhsanoğlu’nun böyle bir çalışmaya ihtiyacının olduğu da görülüyor.
Belki “Adayımız tarafsızdır, hiçbir partinin adamı değildir” düşüncesi ile hareket ediliyor. Bu nedenle de sahaya tam kadro inilmek istenilmiyor olabilir. Eğer CHP ve MHP böyle bir düşüncenin içindeyse biz bunu yanlış buluyoruz. Eğer, ortaya bir aday çıkarıyorsanız, kazanırsınız veya kaybedersiniz bu adayın sonuna kadar arkasında olmak durumundasınız.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin teşkilatına gönderdiği genelge ile MHP’nin sahaya ineceği mesajını vermiştir. Bahçeli, en çok “Kucaklaşmak ve buluşmak için Sayın İhsanoğlu Cumhurbaşkanı olmalıdır” diyor. Genelgede, Başbakan Erdoğan’ın neden Cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini de bütün incelikleri ve detayları ile ortaya koyuyor. Bunların sadece genelgede kalmaması, topluma iyi anlatılması, ikna edilmesi gerekiyor. Bunlar da teşkilatların işidir.
Bahçeli’nin genelgesindeki şu görüşleri sizlerle paylaşalım:
“Sayın İhsanoğlu sadece beş siyasi partinin değil, milli iradenin ortak çatısı, ortak kararıdır.
Sayın İhsanoğlu Türkiye’nin adayı, masumların nidası, mazlumların hamisi, sessiz milyonların tercümanı, kenara itilenlerin rüyası, horlananların davacısı, küçümsenenlerin alacaklısı, Anadolu bozkırlarının çığlığıdır.
Sayın İhsanoğlu milletin safında, milletin yanında, milletin hizmetinde bir değer iken; Erdoğan despotluğun, art niyetin, vefasızlığın, vizyonsuzluğun, çalmanın, kaba gücün, baskının, zorbalığın çirkin yüzüdür.
Kucaklaşmak ve buluşmak için Sayın İhsanoğlu Cumhurbaşkanı olmalıdır.
Kutuplaşmayı bertaraf etmek için Sayın İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığına seçilecek en doğru, en meşru, en doğal, en layık isimdir.
Cumhurbaşkanı Seçimi yaklaştıkça maksatlı ve belirli gayelere yönelik tartışma ve dedikoduların arttığı gözlenmektedir.
Özellikle partimize ve davamıza gönül veren milyonlara yönelik geçmişte uygulanmış bayat siyaset operasyonlarının tekrar dolaşıma sokulduğu anlaşılmaktadır.”
Bahçeli’nin parti teşkilatına gönderdiği genelgedeki şu görüşlerin halka iyi anlatılması, ikna edilmesi ve Milli iradenin ortak adayı İhsanoğlu’nun kucaklayıcı tarafsız duruşunun sergilenmesi tabloyu değiştirebilir. Satırbaşları ile bunları da sıralayalım:
“Aziz milletimiz içinden kuşatılmış, içeriden ihanete uğramıştır.
Başbakan, teröristlerin özerklik isteklerine, otonomi isteklerine yeşil ışık yakmıştır.
Türkiye, Erdoğan eliyle bölünme kulvarına sokulmuştur.
Erdoğan’ın HDP ile gayrı meşru temas ve beraberliği ters tepecektir.
Başbakan hala 17-25 Aralık’ın hesabını verememiştir.
Kucaklaşmak ve buluşmak için Sayın İhsanoğlu Cumhurbaşkanı olmalıdır.”
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın