NECDET BULUZ
10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi öyle görünüyor ki, kolay geçmeyecek. Özellikle Başbakan Erdoğan ile “Çatı aday” Ekmeleddin İhsanoğlu arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olacak. Erdoğan da, kurmayları da bunu biliyor, seçimin kolay kazanılmayacağının farkındalar. Bu nedenle de AK Parti kanadı, elindeki bütün imkânları sonuna kadar kullanacak. Zaten Erdoğan’ın Başbakanlıktan istifa etmemesi bunun bir ayağı olarak değerlendiriliyor.
Seçimlere daha 1 ay var. “Çatı aday” İhsanoğlu, kendisini tanıtmaya başladı. Televizyonlara çıkıyor, “halkın adamı “ profili çiziyor. Gittiği yerlerde ilgi görüyor. Hakkında ortaya atılan iddialara da yanıt veriyor, sempati de topluyor. Kendisini aday olarak koyan partilerin de vereceği destekle İhsanoğlu’nun trendinin daha da yükselebileceğini görebiliyoruz. Hiç kuşkusuz bu durum Erdoğan ve AK Parti kanadında da endişe de yaratmaya başladı.
Siyasi kulislerde özellikle CHP kanadından Ulusalcıların sandığa gitmemesi durumunda Erdoğan’ın önünün açılabileceği ve birinci turda olmasa dahi, ikinci turda seçilebileceği tahminleri üzerinde duruluyor. Bu da özetle şu şekilde yansıtılıyor:
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakanın ilk turda seçilmesi mümkün değil. Çünkü parti tabanında bile Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına oy kullanmayacaklar, ya da karşı tarafa oy verecekler var. Bizim, yerel seçimlerde aldığımız oy oranı ortada. Bu oran % 46’larda görünüyor. Durum böyle olunca % 50’nin üzerinde bir oyu almak kolay olmayacak. Burada ince hesap yapılıyor. “Çatı aday” a karşı olan CHP’nin Ulusalcı kanadı sandığa gitmediği takdirde Erdoğan’ın önü açılır. Bunun için de Erdoğan ve taraftarları Ulusalcılar üzerinde çalışacak, sandığa gitmemeleri konusunda ellerindeki bütün imkânları kullanacaklardır. Erdoğan’ı kurtaracak olan, “çatı adayı” ortaya çıkaran kesimlerin mümkün olduğu kadar Ekmeleddin İhsanoğlu’nu protesto edip, sandığa gitmeyecek olmalarıdır. Erdoğan ve ekibi, bunu gördü ve işi bu noktada çözmeye yönelik çalışma içine girdi.
Bazı kamuoyu araştırma grupları, yandaş medya, dikkat edilecek olursa şimdi bu konunun üzerine gidiyor. Yapılan araştırmalarda da CHP Ulusalcı kanadın İhsanoğlu’na oy vermeyeceği vurgulanıyor. Hatta bazı araştırma gruplarına göre, tatilde olan “çatı aday” destekçilerinin çoklarının da tatillerini yarıda bırakıp oy sandığına gitmeyecekleri iddia ediliyor. Erdoğan’a oy verecek olan seçmenlerin nerede olurlarsa olsun, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi için oy kullanacaklarının altını çiziyorlar. Bir de 3-5 gün içinde yapıldığını gördüğümüz kamuoyu araştırmaları ne kadar gerçekleri yansıtabilir ki, bunu da ayrıca bir başka tartışma konusu olarak görüyoruz.
Yapılan araştırmalara bakacak olursak, CHP kanadından sandığa gitmeyecekleri ifade edilen Ulusalcı kanadın oy oranının % 29’larda bulunduğu söyleniyor. Eğer, gerçekten bu kanat sandığa gitmez ise, örtülü olarak Erdoğan’ı desteklemiş olacaklar, Erdoğan’ın oy artırımını sağlayacaklardır. CHP içinden başka aday çıkarmak isteyenlerin hedeflerinin de bu noktada düğümlendiğini söyleyebiliriz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu sorunu nasıl çözebilir, bunu da ilerleyen zaman içinde birlikte göreceğiz.
Şimdi, pek de inandırıcılığı olmayan bazı kamuoyu araştırma sonuçları ard arda ortaya konuluyor. Kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Yandaş medyanın, genellikle yandaş araştırma gruplarına yaptırılan anket sonuçlarında Erdoğan hep % 50 ve üzeri önde görünüyor. Kamuoyunu etkilemek amacı ile yapılan bu çalışmaların seçim gününe kadar süreceğini sanıyoruz.
Bir önemli konu da şu: Araştırma grupların yöneticileri yaptıkları açıklamalarda “Sandığa gitmeyeceğini söyleyenleri de hesaba katıp, sonuçlara öyle ulaşıyoruz. Genellikle sandığa gidip oy vermeyeceklerini söyleyenler sosyal demokrat kanattan, CHP seçmeni olarak görülüyor. AK Parti seçmenini oy kullanmada daha aktif görüyoruz” diyorlar. Özetleyecek olursak, “çatı aday” için oy kullanmayanlar, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasının büyük ölçüde önünü açmış olacaklardır. Biz diyoruz ki, “kime oy verecekseniz verin, ama mutlaka sandığa giderek oyunuzu kullanın.”
Şimdi bütün bu gelişmeleri alt alta koyduğumuzda, sandığa gidilmemesi demek, Erdoğan’ın önünün açılması demektir. Hem Erdoğan’a karşı olup, hem sandığa gitmemekle Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığına giden yoldaki pürüzleri ortadan kaldırmak demek olmuyor mu? Özellikle CHP gibi tabanı güçlü olan ve sürekli olarak da Erdoğan karşıtı bulunanların bunu düşünemiyor olmaları da düşündürücüdür.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın