NECDET BULUZ
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak’ta başlattığı kazanımları şimdi Suriye ve Suriye dışına da taşımaya hazırlanıyor. Örgütten son yapılan açıklamada “el-Ambar şehrinin çöllerinden geçerek Suudi Arabistan’ın Arur şehrini kontrolümüz altına alacağız. Allah’ın izniyle Şeyhimiz el-Bağdadi önderliğinde Mekke taşlara ibadet edenleri (hacıları) öldürecek ve Allah’ın yerine ibadet edilen Kâbe’yi de yıkacağız” tehdidinde bulunuyor. Tehditler bitmiyor “Jakarda’dan Endülüs’e kadar İslam Bayrağını dalgalandırmaya yemin ediyoruz” diyorlar.
Daha önce Irak’ta Musul’u birkaç saat içinde ele geçirip, dehşet saçan IŞİD’ın arkasında bir gücün var olduğunu daha önce yazdığımız yazılarda vurgulamıştık. Amerika, Batı, Rusya eğer IŞİD’ın bu ilerleyişi karşısında halen sessizliğini sürdürüyorsa, bu bir örtülü destektir. Kaldı ki, IŞİD’e Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve diğer bazı Körfez ülkelerinden destek sağlandığı da iddia ediliyor.
İşin ilginç yanı, IŞİD’e destek veren ve bugünkü konuma gelmesine destek verdiği iddia edilen ülkeler de şimdi bu terör örgütünün tehdidi altında bulunmasıdır. Ortadoğu’daki yerini sağlamlaştırdıktan sonra örgütün en büyük destekçilerinden gözünü Suudi Arabistan’a çevirmiş olması önemlidir. “Allah’ın izni ile eğer Suudi Arabistan’ı fethedersek, Allah’a yemin olsun ki, Allah’tan başkasına ibadet edildiği için Kâbe’yi yıkacağız” diyebilen bu örgüt, desteği olmasa bu tehditleri savurabilir, bu kadar cesurca hareket edebilir mi?
Konuyu dağıtmadan hemen şunu söyleyelim:
Eğer IŞİD, Suudi Arabistan’ın kapılarına dayanır, tehditlerin dozunu artırırsa bu bölgede en çok Amerika’nın işine yarayacaktır. Suudileri belli bir noktaya getirmek isteyen Amerika, IŞİD’ın bu ilerleyiş ve tehditlerine bir süre sessiz kalabilir. Suudilerin yardım istemesini bekleyecektir. Bunun karşılığını da hiç kuşkusuz fazlası ile almayı hesaplıyordur. Bu oyun, Ortadoğu’da yıllardır oynanıyor. Şimdiki aktör ise dikkat ediniz IŞİD olarak ortaya çıkarılıyor.
Şimdi gelelim, kapı komşumuz olan terör örgütünün bizim ile olan ilişkilerine.
Bu satırlar yazılırken, Suriye’nin Halep kentinin Türkiye sınırındaki Cerablus Kasabası ve Kobani bölgesinde IŞİD militanları ile PYD’nin silahlı güçleri YPG’liler arasında şiddetli çatışmaların olduğu haberleri geliyordu. Irak’ta ele geçirilen zırhlı araçları, füzeleri ve diğer silahları Suriye’ye taşıyan IŞİD, şu anda Irak ile Suriye arasındaki sınırları da kaldırmış bulunuyor.
Yanı başımızdaki tehlikenin boyutları giderek büyüyor. Dünyanın hemen her tarafından militan bulan IŞİD’ın Türkiye’den de önemli ölçüde militanı kadrolarına kattığı söyleniyor. Bölgede giderek daha da güçlenen ve tehlikeli olmaya başlayan bu örgütün gelişmeler ışığı altında Türkiye’yi de tehdidi altına alabileceğine vurgu yapılıyor. Irak’tan çok gelişmiş ve tehlikeli bazı silahların şu anda IŞİD’ın eline geçtiği de söyleniyor.
IŞID’ın durumunu sadece bu yazdıklarımızla sınırlı tutamayız. Çünkü Irak’ta, özellikle de Kerbela ve Necef gibi Şii’lerin kutsal kentlerinde IŞİD ile savaşa hazırlanan silahlı güçlerin emir bekledikleri biliniyor. Ayrıca, İran da IŞİD’ın bu yükselişine ve kanlı eylemlerine sessiz kalmayacağını açıkladı. Bölgede aynı zamanda Kürt gruplarına karşı da savaş ilan eden IŞİD’ın bütün cephelerde savaşması ve ilerleme kaydetmesi zor görünüyor. Bütün bu gelişmeleri alt alta koyduğumuzda bölgemizde çok kanlı mezhep çatışmalarının olabileceğini düşünüyoruz. Kaldı ki IŞİD, sadece Şii’lere karşı değil, Sünnileri ve Kürt grupları da hedef alıyor. Son derece karışık bir durum. Sonun nereye varacağını ise şu anda hiç kimse tahmin edemiyor.
Son çatışmalarda birçok IŞİD militanının öldüğü, yeni savaşçı bulmakta zorlandığı, yeni kayıplarla gücünü oldukça yitirebileceğine de dikkat çekiliyor.
IŞİD’ın bugünlerde en kanlı savaşı Suriye’de vereceğini görüyoruz. Irak’taki ele geçirdiği silahları Suriye’deki cephelere taşıyorlar. Suriye’de El Nusra, Özgür Suriye Ordusu, PYD ve Esad’ın güçleri ile birçok cephede savaşacaklar. Bu kadar çok cephede tutunmaları, kazanmaları kolay olabilir mi? Kaldı ki, Esad’ın yanında rejim düşmanlarına karşı savaşan İran destekli, tam donanımlı Hizbullah savaşçıları da hazır bekliyor.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın