NECDET BULUZ
Başbakan Erdoğan’ın da 10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığına aday olması ile Türkiye 3 aday ile seçimlere gidecek. Daha önce CHP-MHP’nin “çatı adayı” Ekmeleddin İhsanoğlu, sonra HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanlığına aday olmuşlardı. Erdoğan ile bu üçlü tamamlandı.
İlk tur 10 Ağustos’ta yapılacak. Yüzde 50’nin üzerinde oy alan aday olursa Cumhurbaşkanlığına seçilecek. Eğer % 50’nin üzeri bulunmaz ise ikinci tur seçimi olacak. Bu seçimde en fazla oyu alan Cumhurbaşkanı olarak Köşk’e çıkacak.
Adayların oy oranlarına baktığımız zaman, ortaya çıkan tabloyu şöyle görmekteyiz:
AK Parti adayı Başbakan Erdoğan’ın tabanındaki oy oranı % 40-45 olarak görülüyor. CHP-MHP “çatı adayı” İhsanoğlu’nun oy oranı da Erdoğan’dan farklı görünmüyor. HDP adayı Demirtaş’ın ise taban oyu % 8-9 olarak değerlendiriliyor. İlk turda hiçbir adayın ipi göğüsleyebileceğini bu tablo çerçevesinde göremiyoruz. İkinci tur, belirleyici olacak.
Ancak, ilk turda işi bitirmek isteyecek Erdoğan ve İhsanoğlu’nun, taban oylarının üstüne çıkması gerekiyor. Bunun için de ortaya koyacakları çalışma, teşkilatların vereceği mücadele ön plana çıkıyor. Burada en önemli nokta, “çatı adayı” İhsanoğlu’nun AK Parti’den oy alıp alamayacağı konusudur. Eğer, İhsanoğlu, konumu gereği AK Parti’den % 5-6 gibi bir oy koparabilirse ipi ilk turda göğüsleyebilir. O nedenle 30 gün adaylar için çok önemli görülüyor. Bir de CHP içindeki Ulusalcı kanadın ikna edilmesi de gerekiyor.
Bazı kamuoyu araştırma gruplarının yaptığı son anketlere göre Erdoğan ve İhsanoğlu’nun şansları eşit görünüyor. Bu eşitliği, yapılacak çalışmalar, ortaya konulacak performans bozabilir. Çünkü CHP-MHP fire vermez ise İhsanoğlu’nun bu kanattan % 40 oyu olacak. DSP, SP, DYP, eski ANAP, BBP gibi partilerden gelecek oylar ile bunun % 45’lerin üzerine çıkabileceği görünüyor. En kritik nokta ise, AK Parti’den İhsanoğlu’nun alabileceği oylarda kilitleniyor.
Yine, bazı kamuoyu araştırma gruplarının yetkilileri “Erdoğan’ın adaylığına karşı olan, kırgın ve küskünler ile İhsanoğlu’nun geçmişi ve kişiliğini beğenen bazı AK Partililerin çatı adaya oy verebilecekleri görülüyor” diyorlar.
Bir de şu noktaya dikkat:
Seçmen, partili cumhurbaşkanına da tepki gösterebilir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile rejimin tehlikeye düşebileceği görüşündekilerin de var olduğunu görüyoruz. Bu tepki oyları eğer İhsanoğlu’da birleşirse ibre değişebilir. Bir de Erdoğan’ın PKK’nın siyasi uzantısı olanlarla uzlaşma içinde olduğu izlenimi, birçok kesimde tepkiye neden olacaktır. Kaldı ki, sandığı gitmeyip, oyunu kullanmak istemeyenler de olabilir. Bu sayı yükselirse Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunu şimdiden görmek mümkün değildir.
Bu arada, cemaati de unutmamak gerektiğini anımsatalım. Yerel seçimde Cemaat kanadı bir şok geçirmişti. Şimdi, Cemaatin toparlandığı ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili olabileceği çeşitli çevrelerde iddia ediliyor. Bu kanattan tepki oylarının seçimi etkileyebileceğini de göz ardı etmemek gerektiği görüşündeyiz. Çünkü bazı çevreler cemaatin taktik değiştireceğini, ses kaydı, görüntü servisinin işe yaramadığını, cemaatin var gücü ile seçmen üzerinde etkili çalışma yapacağını iddia ediyorlar.
Erdoğan, hiç kuşkusuz elindeki bütün imkânları ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirecek ve kullanacaktır. Ramazan boyunca iftarlarda konuşacak, partililer de aynı yolu deneyecektir. AK Partili belediyelerin de bu konuda etkili çalışmalar yapacağı kaçınılmazdır. Başbakanlıktan istifa eder mi şu ana kadar bu konuda bir açıklık getirilmedi. Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu açıdan eşit mesafede olmayacağı görülüyor. Erdoğan’ın elindeki güç ve fırsatların hiç biri diğer adaylarda bulunmuyor. Bunun da seçimleri etkileyebileceğini düşünüyoruz.
Her seçimde yazdığımız, vurguladığımız ve uyardığımız. Önemsediğimiz konuyu bugün yineleyelim: Hangi adaya oy verirseniz verin, tercihinizi nasıl yaparsanız yapın, sandığa mutlaka gidin ve oyunuzu kullanın. Kırgın, küskün ve kararsız kalmayın.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com